Peki ya Engin Ardıç'ın günahları?

"P.çkuruları..., Puştlar..., Salaklar..., Mahalle Karısı Yaklaşımı..., Yaratık..." Bu kelimeleri sarfeden Engin Ardıç basın meslek ilkelerine uyuyor mu?

GAZETECİLER.COM - "Köşelerde haftanın olayı hiç şüphesiz Oktay Ekşi'ydi. Üzerine o kadar çok şey yazıldı ki, artık ne yazsam fazlalık." diyen Birgün yazarı Ümit Alan, Oktay Ekşi olayı üzerine yazanlardan Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak'ın "Ekşi trajedisi" başlıklı yazısında yaptığı "tüm bu kadroları köklü bir tasfiye bekliyor" tahminini değerlendirdi.

Şafak'ı bu cesur tepkisi nedeniyle kutlayan ancak tasfiyenin kendi gazetesinden başlaması riskine karşı uyaran Alan yazısına şöyle devam etti:

"Kendisinin yönettiği gazetede öyle bir yazar var ki, o yazar yüzünden Erdal Şafak bir genel yayın yönetmeni olarak çok trajikomik bir pozisyonda kalıyor."

Ümit Alan ardından Engin Ardıç'ın, Erdal Şafak yönetimindeki Sabah gazetesinde işlediği günahları sıraladı. İşte Alan'ın kaleminden o günahlar:

"P.ÇKURULARI"
Erdal Şafak 18 Şubat 2010 tarihinde Sabah gazetesinde genel yayın yönetmeni olur. Onun yayın yönetmenliğinin ilk günlerinde Engin Ardıç tartışma konusudur. Ardıç, daha bir hafta önce (11 Şubat) Bakan Egemen Bağış'ı protesto eden üniversite öğrencilerine "P.çkuruları" diye hakaret etmiştir. Üstelik Ardıç, kendisine bu yazıyla ilgili tepki gösterenlere yönelik bir yazı daha yazar ve "şeref yoksunları, erkek müsveddeleri" gibi yeni hakaretler sıralar. O günlerde çiçeği burnunda bir Genel yayın Yönetmeni olan Şafak, Engin Ardıç'ı gelir gelmez ilkeleriyle ilgili uyarmış mıdır, bilmiyoruz?

"PUŞTLAR"
Erdal Şafak'ın artık genel yayın yönetmenliğine ısındığını varsaydığımız 20 Mayıs tarihinde Engin Ardıç'ın hedefinde meslektaşları vardır. Kılıçdaroğlu'nu izleyen bazı gazetecilere "puştluk peşinde koşan basın amigoları" tabirini münasip görür.

"SALAKLAR"
26 Haziran tarihinde Engin Ardıç "bana nefret kusan cahil ve salak düşmanlarım" tabiriyle Erdal Şafak'ın o hiç hoşlanmadığı polemik düzeyinde seyreder.

"MAHALLE KARISI YAKLAŞIMI"
Engin Ardıç 6 Ağustos tarihli yazısında yine meslektaşlarını hedef alır ve onlar için "mahalle karısı yaklaşımıyla yazanlar var" ifadesini kullanır. Üstelik aynı yazıda CHP'li mevcut kadın milletvekillerini sıraladıktan sonra Baykal sonrasında seçilecekler için "Baykal kadından anlıyor da Sav anlamıyor mu?" diye aşağılayıcı ve ayrımcı bir biçimde söz eder.

"ATATÜRK'ÜN RAHİBELERİ"
20 Ağustos tarihinde Engin Ardıç, Atatürk'ün rahibeleri diye tanımladığı bazı kadınları şöyle tarif eder: "İri kalçalı ve iri göğüslü, azıcık da göbekli olurlar. Kolları ve ayakları tombul, ayak bilekleri kalındır. (...) Çoğu hayatında hiç orgazm olmamıştır, öyle ayıp şeylerle ilgileri yoktur.
Çoğu kocasının cinsel organını tutmaktan bile iğrenir."

"YARATIK"
Ardıç, 23 Ağustos tarihli yazısında ise hakaretlerini yalanlarla süsler. Emektar ve müteveffa komünist Mehmet Bozışık'a "yaratık" diye hitap ettikten sonra Bozışık'ın solcu olmasına rağmen, fabrika sahibi zengin bir insan olduğu yalanını atar. Oysa Bozışık'ın, fabrikada sadece işçilik yaptığı ve yoksulluk içinde öldüğü aşikardır. Gelen tepkiler üzerine Erdal Şafak yayın yönetmeni olarak köşesinden özür diler. Ama Engin Ardıç yazmaya devam eder.

"Örneklerden de görülebileceği üzere Sabah gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak'ın "Ekşi trajedisi" başlığıyla yazdığı yazı pekâlâ "Ardıç trajedisi" diye de yazılabilir." diyen Alan'ın yazısının tamamını Birgün gazetesindeki okuyabilirsiniz.