Patronlar Başbakan'ın ismini mi kullanıyor?
Fehmi Koru Star gazetesindeki köşesinden sordu: Acaba gazete patronları durumdan vazife mi çıkartıyor?
GAZETECİLER.COM -
Star gazetesi yazarı Fehmi Koru, Hasan Cemal, Can
Dündar gibi köşelerinden olan gazetecilerin ve Derya Sazak gibi
Genel Yayın Yönetmenliği koltuğundan alınan isimlerin patronaj
tarafından alınan kararlar yüzünden kovulduğunu ancak patronların
Başbakan Erdoğan'ın adını kullanıyor olabileceğini ileri
sürdü.
Koru, "Can Dündar'ın gazeteyle ilişkisinin kesilmesi
sürecinde, yayın yönetmeninin ağzını yoklamak için Başbakan
Erdoğan'la temasını sağladığı kişiden, "Gazetelerde kimlerin
yazacağına, kimlerin yazmayacağına ben karışmam" cevabı aldığını
biliyorum" dedi.
Koru, Milliyet gazetesinde Derya Sazak'ın Genel Yayın
Yönetmenliği görevinden çıkarılması ve Can Dündar'ın kovulmasına
ilişkin "Acaba patronlar durumdan vazife mi çıkartıyor,
hatta kendi politik çizgileriyle uyuşmayan veya başka bir sebeple
hoşlanmadıkları bir yazarla yollarını ayırırken ilgisi bulunmadığı
halde Tayyip Erdoğan'ın ismini mi icraatlarına
karıştırıyorlar?" dedi.
Koru'nun "Basına siyasi müdahale üzerine -
yeniden" başlıklı yazısının bir kısmı şöyle:
İKTİDARIN GAZETECİ
KOVDURDUĞU İDDİASI DOĞRUYSA...
"İktidar partisinden birileri, genellikle bizzat Başbakan Tayyip
Erdoğan, hoşlanmadığı yazarların gazetelerinden atılmalarını
istiyor ve patronlar da onun bu talimatını yerine
getiriyormuş...
Atılan gazeteciler listeleri yayımlanıyor ve bu yolda yapılan yayınlar dışarıda da dinleyici buluyor...
İddia doğruysa, Türkiye'nin 'demokratik' olduğu kanaatini zedeleyecek gerçekten vahim bir durum var demektir.
İnternet ortamında düzgün bir gazetecilik örneği vermeye çalışan T-24 internet sitesinde, dün, bu iddiaları destekleyen bir yazı çıktı. Sitenin yayın yönetmeni Doğan Akın imzalı yazıda, Milliyet gazetesinin iki yazarının (Hasan Cemal ile Can Dündar'ın) ilişkilerinin kesilmesinde Başbakan Erdoğan'ın bizzat dahli bulunduğu ileri sürülüyor...
Yakın takipte tuttuğum için bendeki bilgilerle çelişen bu iddia üzerinde durmakta yarar görüyorum.
HASAN CEMAL SÜRECİ KENDİSİ
ANLATMIŞTI
Hasan Cemal'in gazetesinden ayrılmasını doğrudan siyasi bir etkiye
bağlamadığını bir televizyon programında kendi ağzından
işittik. (Buna rağmen, Doğan Akın, hayatında işitmediği
ağırlıkta lâflara Başbakan Erdoğan tarafından telefonda muhatap
edildiği iddiasını, gazete patronunun, çevresiyle ve Derya Sazak'la
paylaştığını yazıyor. Olayda sıkça anılan Yalçın Akdoğan'ın ismi bu
defa hiç geçmiyor.)
BAŞBAKAN CAN DÜNDAR İÇİN
BEN KARIŞMAM DEDİ! BİLİYORUM
Ben ise, Can Dündar'ın gazeteyle ilişkisinin kesilmesi sürecinde,
yayın yönetmeninin ağzını yoklamak için Başbakan Erdoğan'la
temasını sağladığı kişiden, "Gazetelerde kimlerin
yazacağına, kimlerin yazmayacağına ben karışmam" cevabı
aldığını biliyorum.
Merakımı mazur görün: Milliyet yayın yönetmeni koltuğunda giden Derya Sazak'ı mı, yoksa gelen Fikret Bila'yı mı görmeyi tercih eder Başbakan Erdoğan?
Bir merakım daha var: Fikret Bila geldi, Can Dündar gitti; hiç ses çıkmadı...
PATRONLAR ERDOĞAN'IN
İSMİNİ Mİ KULLANIYOR
Sorular aslında tablodaki tuhaflığı görmemizi kolaylaştırıyor.
Acaba patronlar durumdan vazife mi çıkartıyor, hatta kendi politik çizgileriyle uyuşmayan veya başka bir sebeple hoşlanmadıkları bir yazarla yollarını ayırırken ilgisi bulunmadığı halde Tayyip Erdoğan'ın ismini mi icraatlarına karıştırıyorlar?
Gerçeği yakında öğreniriz.