Özkök'ün umre üzerinden 'itibar' arayışı!
Doğan Grubu'ndan olaylı bir şekilde ayrılarak Habertürk'e geçen Yiğit Bulut, Ertuğrul Özkök'e öyle bir çakmış ki!
GAZETECİLER.COM
Aman aman!
Bu sözler kavga çıkarır!
Doğan Grubu'ndan olaylı bir şekilde ayrılarak Habertürk'e geçen
Yiğit Bulut, Ertuğrul Özkök'e öyle bir çakmış ki!
Ahmet Hakan da nasibini almış bu eleştirilerden!
Konu
da Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan'ın 'umre ziyareti'...
"İbret ve acıyla" izliyormuş olanları Yiğit
Bulut...
"Allah kimseyi kutsal değerleri bile sömürüp itibar
arayacak" konuma düşürmesin diyor...
Ama eleştirileri bu kadarla sınırlı değil tabi...
Habertürk, yazarlarının yazılarını internet sitesinde bir sonraki
gün yayına aldığı için Yiğit Bulut'un yazısının tamamına yer
verelim istedik.
Türkiye'de "önemli olduğunu" iddia eden bir genel
yayın yönetmeni ile onun "yazar" olarak devşirdiklerinden birinin,
"umre ziyareti" üzerinden "itibar" arayışlarını ibret ve acı ile
izliyorum ve şunu söylüyorum: "Allah kimseyi kutsal değerleri bile
sömürüp itibar arayacak" konuma düşürmesin!
Sevgili dostlar, şaka gibi!
Yıllarca inananlara, "Ya cennet yoksa ne yaparsınız" tadında bakan
biri ve "inançlıyım" pozisyonunu "sınıf atladım"a tahvil eden
diğerleri, kol kola vermişler "kaybettikleri itibarı" umre
yollarında arıyorlar!
Arayabilirler!
Çaresizlik "insana" her şeyi yaptırabilir!
Yaptırabilir ama "Allah için yapılan ve Allah ile kul arasında
kalması gerekenleri" itibar arayışlarına alet etmelerini, "aklı
başında insanlara" asla "samimi" olduklarını inandıramazlar.
Gerçeklen inananlara "değerlerini" zedelediklerini, gazete
köşelerinde "neden sakız ettiklerini" açıklayamazlar.
Sevgili dostlar, işin itibar arayışı kadar "vahim" bir taralı daha
var...
Yıllarca Türkiye'nin "merkez" ve "en büyük gazetesi" olma
iddiasında olan "yapıyı" yöneten kişi, "yazar" yaptığı birinden
"sürekli" dinle ilgili "tavsiyeler" alıyor ve bu "terbiye edilen"
durumu da, "sempatik" gösterilerek "itibar arayışına" alet
ediliyor.
Bunlar olurken bir de bu arkadaşlar soruyor:
"Bu AKP nereden çıktı? Türkiye'nin merkezi nasıl kaydı?" 20 yıldır
"tepeden baktığın yerin altından çıktı"!
Uzun lafın kısası, hayatları boyunca inananlara, "Ya cennet yoksa"
tadında bakanlar, bugün "itibar arayışı" içinde umre yollarına
düşmüşlerse ve bunu da "sempatikleştirip" salarak "son kozlarını"
oynuyorlarsa; olanlara "gülerek" değil, ülkem adına daha doğrusu bu
adamlar "yıllarca bu ülkede gündem belirlediği" için sadece
"üzülerek ve içim acıyarak" bakarım!