Özkök'ün koltuğu gitti gidiyor!

Vallahi biz değil komplo ustası Fehmi Koru yazmış... Ona da bir arkadaşı sölemiş Özkök'ün koltuğu gitti gidiyor demiş nedenini ise Hürriyet'in son günlerdeki manşetleri olarak göstermiş... Bu komplo teorisini de Fehmi Koru Taha Kıvanç menşeli yazısında yazmış...

(...) “Öyle değil” dedi dostum. Gazetenin kaptanın ayağının altından kaymasına 'kanıt' olarak son günlerdeki manşetlerini gösterdi.

“Barack Obama'nın ülkemize geldiği gün Hürriyet'in manşeti neydi?” sorusuna o günkü birinci sayfayı gözümde canlandırarak, “Obama elbette” cevabını verdim. Yanlışmış... Obama ile ilgili haber 'sürmanşet' olarak kullanılmış... “O gün 'sınır tanımaz damat' manşetiyle çıktı Hürriyet” dedi dostum...

Gümüşhane Valiliği'nden sonra İçişleri Bakanlığı'nda ve Başbakanlık'ta en üst düzey yöneticilikler yapmış olan Mustafa Çetin şimdi Uşak Milletvekili olarak Meclis'te... Mustafa Çetin'i çok eskiden beri tanır ve takdir ederim. 'Sınır tanımaz damat' diye tanıtılan genç Mustafa Çetin'in damadıymış... TOKİ'ye girmesini 'sınır tanımazlık' olarak görüyordu Hürriyet...

“Peki ertesi günün manşeti neydi?” diye sordu aynı dost... Bu defa tam hedeften vurdum: “Süper damat...” Mustafa Çetin'in damadı bir süre de Tekirdağ Valiliği özel kaleminde çalışmış, oradan TRT'ye geçmiş... Hürriyet TRT'nin İnsan Kaynakları birimine 'memur' olarak giren üniversite mezunu gencin peşinde...

Bizim hanım, “Mustafa Çetin Meclis'te hangi komisyonun üyesi, yoksa bakan mı olacak?” diye sormuştu o iki manşeti gördüğünde...

Gelin de benzer soruları siz sormayın bakalım: ABD Başkanı Barack Obama ülkenize gelip bütün dünyayı ayağa kaldıran konuşmalar yapıyor, ülkenizin önemli bir gazetesi iki gün üstüste bir genç adamı manşetine taşıyor... Neymiş, kayınpederi sayesinde devlette memur olmuş... İşe bakın siz!

Falı kötü çıkan amiral gemisi kaptanının altından gazetesinin kaydığını iddia eden dostum Obamalı günlerin damatlı Hürriyet manşetlerine başka bir gözle bakıyor: “Adamın ayağının altından gazetesini çalmışlar, görmüyor musun?” dedi bana... İki gün üstüste 'damat' manşeti atınca Hürriyet, herkesin aklına kaptanın kendi damadıyla kızı gelmiş...

Kaptanın damadı müzisyen, kendi adına çıkan 'Aryalar' albümünün yapımcısı aynı zamanda... Vaktiyle Doğan Müzik'in başındaydı... Şimdilerde karı-koca yapımcılık ile meşguller... En son işleri ise TRT'ye dizi hazırlamak... TRT-1'de oynayan 'M.A.T.' adlı dizinin yayın yönetmeni kaptanın kızı, yapımcısı da kaptanın damadı...

Dostumun kısaca dediği şu: “Hürriyet'e iki gün üstüste 'damat' manşeti atanlar, insan zihninin çağrışım özelliğini bilerek bunu yapmış olmalılar. Nitekim, ertesi günden itibaren, başka gazeteler, 'Ya senin süper ballı damadın?' diye soran manşetlerle ve kınayıcı yazılarla çıktılar...”

Gerçi hemen ertesinde TRT'nin diziyi tutmadığı ve reyting almadığı için sona erdirdiği haberi erişti ve bazıları “Demek ki sebep buymuş, bunu durdurmak içinmiş” diye baş salladılar, ama dostum bu konuda iddialı. “Sonunda kendi aleyhine dönecek, kızını ve damadını rahatsız edecek bir haberi manşet yapacak kadar aklını yitirmedi ya!” diye başladığı cümlesini şöyle bitirdi: “Bu bir oyun. Babıali'de 'güç sende değil, bende' ilânı eskiden böyle zekice yapılırdı...”

Size hangisi daha makul geliyor: Kız-damat yapımı dizinin âniden sona erdirilmesini engelleme niyeti mi, yoksa yakınındakilerin “Onun dönemi bitti” mesajını verme arzuları mı Obama'nın ülkemizde olduğu iki gün Hürriyet'in garip manşetlerini belirledi?

Hürriyet'in manşetleri özel duyuru tahtası mı yahu? Vah, vah...