'Özkök’ün damadı olarak anılmaktan yırttım'
Saba Tümer'le Bu Gece programına konuk olan Ercan Saatçi, "Ertuğrul Özkök’ün damadı olarak anılmaktan yırttım" dedi...
CNN TÜRK’te Saba Tümer'le Bu Gece
programına konuk olan Ercan Saatçi, boşanmasının
en büyük faydasını "Ertuğrul Özkök’ün damadı olarak anılmaktan
yırttım" diyerek özetledi. Saatçi, Ertuğrul Özkök'le evlenmeden
önce arkadaş olduğunu ve Ertuğrul diye hitap ettiğini de
söyledi.
Saba Tümer: Bir röportajınızda ’’Ertuğrul Özkök’ün damadı olarak anılmaktan yırttım’’ demişşiniz. Çok mu rahatsız oluyordunuz o dönemde bu durumdan ?
Ercan Saatçi: Evet söyledim. Ancak söylediğim cümle yanlış anlaşılmış olabilir. Ertuğrul Özkök’ün damadı olmak, yakınında olmak bana gurur vermiştir. Ben evlendikten sonra daha doğrusu benim evlenmem önemli değil Ertuğrul Özkök’ün damadı olmuş olmam önemliydi. Damadı olduktan sonra her şey o anda başlamış gibi oldu. Besteci, şarkıcı Ercan Saatçi oldum gibi bir durum ortaya çıktı. Halk tabiriyle söylüyorum. Ertuğrul Özkök’ü çekemeyenler ve Ertuğrul Özkök’le yarışamayanlar tarafından üretilen şeylerdi. Benimle pek alakası yoktu. Ben o güne kadar gayet mutlu ve sorumluluk sahibi olarak yaşayan bir besteciyidim zaten. Bunlara benzer sıkıntılar yaşadım. Ertuğrul Özkök’ten çok önemli şeyler öğrendim. Öğrendiğim en önemli şeyler böyle dönemlerde vermiş olduğu nasihatlardır. Yazılarında şimdi çok kullandığı ’’ Nehir’in başında bekleyen adam ’’ sözünü ilk bana söylemiştir. Bir Çin atasözüdür. Nehirin başında bekle düşmanlarının cesetlerini göreceksin anlamına gelir. Bunu uyarlayıp bana söyledi. ’’ Söylenenler bir kulağından girip diğer kulağından çıksın ’’ diyerek beni ikaz etmiştir. Aslında evlenirken ’’ Bak benim yüzümden başına gelmeyen kalmayacak, hazır mısın ’’ dedi. Ben tabi o zaman bunları düşünmemiştim. Bütün bunlara rağmen Türkiye’de bir şeyi çok net görebildim. Ertuğrul Özkök ile beni bağdaştırıp bir yere koyanlar ya da bir yerden aldıklarını zannedenleri. Hürriyet gazetesinde spor yazılarını Ertuğrul Özkök sayesinde yazıyormuşum. Evet Ertuğrul Özkök sayesinde başladım ama Ertuğrul Özkök’ten önce 1993 yılında iki sene boyunca Hürriyet gazetesinde ben spor yazıları yazdım. İnsanlar bunları bilmiyor mesela. Bana deseler ki ’’ Ercan sana Ertuğrul Özkök ismi üzerinden şunlar şunlar yapılacak ’’. Ben herşeye razıyım. Erturğrul Özkök’ün fikirlerinden yararlanabiliyim yeter. Eski kayınpederim diye söylemiyorum. Muhteşem, derya gibi bir adam. Bu açıdan herkesin faydalanması gereken önemli biri.
Saba Tümer : Her zaman ’’Ertuğrul Bey’’ mi dediniz?
Ercan Saatçi: Hayır ilk tanıdığmda Ertuğrul diyordum. Gitar, müzik, sohbet derken arkadaş olmuştuk. Kızını tanımıyordum hatta kızı olduğunu bile bilmiyordum.
Saba Tümer: Bir röportajınızda ’’Ertuğrul Özkök’ün damadı olarak anılmaktan yırttım’’ demişşiniz. Çok mu rahatsız oluyordunuz o dönemde bu durumdan ?
Ercan Saatçi: Evet söyledim. Ancak söylediğim cümle yanlış anlaşılmış olabilir. Ertuğrul Özkök’ün damadı olmak, yakınında olmak bana gurur vermiştir. Ben evlendikten sonra daha doğrusu benim evlenmem önemli değil Ertuğrul Özkök’ün damadı olmuş olmam önemliydi. Damadı olduktan sonra her şey o anda başlamış gibi oldu. Besteci, şarkıcı Ercan Saatçi oldum gibi bir durum ortaya çıktı. Halk tabiriyle söylüyorum. Ertuğrul Özkök’ü çekemeyenler ve Ertuğrul Özkök’le yarışamayanlar tarafından üretilen şeylerdi. Benimle pek alakası yoktu. Ben o güne kadar gayet mutlu ve sorumluluk sahibi olarak yaşayan bir besteciyidim zaten. Bunlara benzer sıkıntılar yaşadım. Ertuğrul Özkök’ten çok önemli şeyler öğrendim. Öğrendiğim en önemli şeyler böyle dönemlerde vermiş olduğu nasihatlardır. Yazılarında şimdi çok kullandığı ’’ Nehir’in başında bekleyen adam ’’ sözünü ilk bana söylemiştir. Bir Çin atasözüdür. Nehirin başında bekle düşmanlarının cesetlerini göreceksin anlamına gelir. Bunu uyarlayıp bana söyledi. ’’ Söylenenler bir kulağından girip diğer kulağından çıksın ’’ diyerek beni ikaz etmiştir. Aslında evlenirken ’’ Bak benim yüzümden başına gelmeyen kalmayacak, hazır mısın ’’ dedi. Ben tabi o zaman bunları düşünmemiştim. Bütün bunlara rağmen Türkiye’de bir şeyi çok net görebildim. Ertuğrul Özkök ile beni bağdaştırıp bir yere koyanlar ya da bir yerden aldıklarını zannedenleri. Hürriyet gazetesinde spor yazılarını Ertuğrul Özkök sayesinde yazıyormuşum. Evet Ertuğrul Özkök sayesinde başladım ama Ertuğrul Özkök’ten önce 1993 yılında iki sene boyunca Hürriyet gazetesinde ben spor yazıları yazdım. İnsanlar bunları bilmiyor mesela. Bana deseler ki ’’ Ercan sana Ertuğrul Özkök ismi üzerinden şunlar şunlar yapılacak ’’. Ben herşeye razıyım. Erturğrul Özkök’ün fikirlerinden yararlanabiliyim yeter. Eski kayınpederim diye söylemiyorum. Muhteşem, derya gibi bir adam. Bu açıdan herkesin faydalanması gereken önemli biri.
Saba Tümer : Her zaman ’’Ertuğrul Bey’’ mi dediniz?
Ercan Saatçi: Hayır ilk tanıdığmda Ertuğrul diyordum. Gitar, müzik, sohbet derken arkadaş olmuştuk. Kızını tanımıyordum hatta kızı olduğunu bile bilmiyordum.