Özkök'ün bu yazısı okunur kardeşim
Bırak kardeşim şu genel yayın yönetmenliğini... Bırak da "kelimelerin efendisi" olarak onlara hükmet...
GAZETECİLER.COM –
Allah Allah!..
N’oluyor bize böyle
ya?..
Uyurken başımıza saksı mı düştü
ne?..
Yahu bu nasıl başlangıç
böyle?..
Sabahın köründen beri hep “güzel”
şeyler yazıp duruyoruz…
Arada Bekir Coşkun’u saymazsak bu
gün sadece “güzellikleri, hoşlukları” mı görüyoruz
ne?..
Ertuğrul Özkök bu gün bir yazmış, pir yazmış…
YIL 1952 veya 53 olmalı. Bu
fotoğraf İzmir’in İnciraltı semtinde çekildi.
Fotoğraftaki kadınların ve
çocukların hepsi, benim ailemin üyeleri.
Annem, halam, yengem, henüz hepsi
genç ve güzel kadınlar.
Babaannem her zamanki gibi siyah
başörtüsü ile.
Fotoğraf hafta içinde
çekilmiş.
Bu demektir ki, erkekler
işte.
Kadınlar, çocukları da alıp, hep
birlikte eğlenmeye gelmişler.
Ne güzel bir “Balkan Göçmeni”
aile…
Bunu ancak Balkan Türkleri
bilir…
Devam ediyoruz Özkök’ü
okumaya…
Masanın üzerinde tencereler ve
üzüm tabakları görülüyor.
Belli ki, herkes evde bir şeyler
hazırlayıp getirmiş.
Burası rahmetli babamın bana ilk
birayı tattırdığı gazino.
İlk boğulma tehlikesini, işte o
gazinonun önündeki denizde geçirmiştim.
Babaannem, halam ve annem
Kırcaali’de dünyaya gelmişler.
Önce Akhisar...
Sonra evlenip, Kahramanlar semtine
yerleşmişler.
Henüz 6-7 Eylül
olmamış.
27 Mayıs ufukta yok.
Ne türban meselesi var, ne Kürt
sorunu.
Ergenekon sadece bir Türk
efsanesi.
Türkiye paramparça
olmamış.
İnsanlar varlıklı değil, ama
mutlu.
Ööööfff be Özkök
Ööööffff…
Napıyorsun be kardeşim
böyle…
Sabah sabah…
Dışarıda Ağustos böcekleri korosu
saba makamında çığıldar, keklikler neredeyse kapımıza kadar gelmiş
çıkrık gibi kıkırdarken ağlatacak mısın insanı?..
Devam, devam, devam…
Halam Fatma Yakalı’yı, geçen
perşembe akşamı kaybettik.
Ölümünden kısa süre önce üç
çocuğunu yanına çağırdı.
Onlara tek vasiyetini
iletti:
"Birbirinizi hep seveceksiniz, hep
yardım edeceksiniz."
Sonra derin bir uykuya
daldı.
Uykusu kısa sürdü.
Baba tarafımın son üyesi bize işte
böyle veda etti.
Halam çok neşeli bir
kadındı.
Gözlerinin içi
gülerdi.
Ailemin bütün kadınları gibi, evin
gerçek lideri oydu.
Genç yaşta evlenen anneme ablalık
yapmıştı.
Bırak kardeşim şu genel yayın
yönetmenliğini…
Bırak da “kelimelerin efendisi”
olarak onlara hükmet…
Anılarını yaz…
Çocukluğunu yaz…
İlk gençliğini yaz…
Orta gençliğini yaz…
Şimdiki taze gençliğini
yaz…
Ne yazarsan yaz ama siyaset yazma
be dost!...