Özkök'ten Yeni Şafak'a ilginç soru!
Yeni Şafak'ta yayınlanan bir yazıyı analiz eden Özkök, "Genel Yayın Yönetmeni bu yazıyı gördü mü" diye de sordu?
ÖTEKİ MAHALLEDE İLGİNÇ BİR ŞEYLER OLUYOR
"Makaleyi okurken şu duyguya kapıldım.
"Öteki mahallede" ilginç bazı şeyler oluyor.
Yazının başlığı şöyle: "Cemaatler siyasetin dışında
kalmalı".
Çok ilginç bulduğum yazının en vurucu bölümlerini size
özetliyorum.
İMAN VE KUR'AN HİZMETİ BİRİNİN TEKELİNE ALINAMAZ
- Din ve dine hizmet, siyasetler üstü ortak değerlerdir ve din
her şeyin üstündedir.
Bu çerçevede "İman ve Kur'an hizmeti" belli bir görüşün tekeline
alınamaz, alınmamalıdır.
- Kastettiğimiz, iman hizmeti ile beraber, her siyasi konuda,
düşünce ve mülahazaların dile getirilmesidir.
Kaldı ki böyle bir durum, siyaset namına yapıldığı zaman ortaya
çıkar.
- Bu davranış biçimi "İman ve Kur'an hizmetini" inkişaf ettirmesi
bir yana köstekleyebilir ve hatta "Elmas gibi hakikatler, ehli
dünya nazarında cam parçalarına inebilir".
Başka deyişle savunulan siyasi düşünceye muhalif olan insanların
nefretinden, din de nasibini alabilir.
NURLA CELP EDİP TOPUZLA DÖVMEK
- Bunun sonucu olarak, bir kesim yanılabilecek ve yok yere
İslam'dan uzaklaşabilecektir.
Bir diğer ifadeyle, mütehayyir adam, "Acaba beni nurla celp edip
topuzla dövmek mi istiyorlar?" diye telaş edebilecektir.
- Bir diğer husus, hizmet gönüllülerinin aşırı siyasallaşması,
kendi zihinlerinde, karşıt görüştekileri sanki İslam'a hücum ediyor
gibi tanımlamasına neden olabilmesidir.
Öyle ki, "Kendi mensubu bulunduğu siyasi cereyana taraftar münafığı
melek, karşıt partide olan mümine kâfir diyebilecek kadar gözü
kararmış bir taraftarlık ne İslamiyet'le ne de dindarlıkla
bağdaşmaktadır."
Böylesine bir tarafgirlik çok ayıptır.
- Sözün özü, "Din hakikati öyle temsil edilmelidir ki, bütün siyasi
ve gayri siyasi mülahazaların üzerinde olsun" ve bizleri nuruyla
aydınlatmaya devam etsin.
Yazı bana ilginç göründü.
Ayrıca her satırına imza atacağım, demokrasiye inanan herkesin de
atabileceği bir analiz gibi göründü.
Ama aklıma bazı sorular da takılmadı değil.
Onları da yan tarafta anlatacağım.
UÇAKTAKİ YÖNETMEN BU YAZIYI GÖRDÜ MÜ
Makalenin yazarı Hakan Özden. Yazının altında kendisi için
"Gazeteci-yazar" tanımı yapılmış. Bu da Yeni Şafak gazetesinin
kadrolu yazarı olmadığını gösteriyor.
- Yeni Şafak hükümete yakın bir gazete.
Dolayısıyla insanın aklına şöyle bir soru da geliyor.
Acaba yazıda savunulan "Cemaatler siyasete
karışmasın" fikri, son gelişmelerden sonra hükümet
kanadında oluşan bir hassasiyeti mi dile getiriyor?
- Gazete, yazıyı birinci sayfadan anonslamamış. Ama 15'inci sayfada 7 sütuna yayılmış. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert Başbakan'la birlikte Güney Kore-İran seyahatinde. Acaba bu yazıdan haberi var mıydı?