Özkök'ten Karakaya ve Akit çalımı: Meğer hepsi askerpervermiş

Ertuğrul Özkök, köşesinde Meğer hepsi askerpervermiş başlıklı bir yazı ile "geldiniz mi benim dediğime" iması yaptı.

GAZETECİLER.COM - Yeni Akit Gazetesi, Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya'nın ölümünün ardından Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü'nün "Haksızlığa karşı en zor zamanda konuşmasını bilmiş ve dik duruşundan asla taviz vermemiştir" ifadeleri büyük ve yeni bir tartışma başlatmıştı.

Akit gazetesi yönetimi yayımladığı bir açıklama ile, "En zor zamanlarda dik duruşundan taviz vermedi" cümlesinin yazıya kendileri tarafından eklendiğini açıkladı ve bu eylemlerini şöyle gerekçelendirdi: "... merhum Hasan Karakaya'nın son dönemde TSK'nın terörle mücadelesinde hep ordunun yanında durduğu ve TSK tarafından yayınlanan bilgilendirmelere birinci derecede önem verdiğini ortaya koyan bir ifade olarak eklenmiştir."

Bu açıklamanın ardından Hürriyet'in eski genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, köşesinde Meğer hepsi askerpervermiş başlıklı bir yazı ile "geldiniz mi benim dediğime" iması yaptı. 

"Bugünlerde karşı mahalle medyasına burnumu biraz fazla sokmaya başladım." diyerek yazıya başlayan Özkök, Akşam gazetesi yazarı Murat Kelkitlioğlu'nun 30 Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki davette yaşananlara dair anlattıklarını köşesine taşıdı.

Kelkitlioğlu'nun Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar göreve yeni başladığı için hükümete yakın gazetelerin yazarları başta olmak üzere tüm gazetecilerin "Hayırlı olsun" demek için kuyruğa girdiğini, kuyruktakilerden "en istekli olanın" ise Hasan Karakaya olduğunu anlattığını yazan Özkök şöyle devam etti: "Kelkitlioğlu'nun yalancısıyım, Hulusi Paşa da "o kadar gazeteci arasında en samimi sohbeti onunla yapmış..."

Hürriyet genel yayın yönetmenliğini bıraktığı zaman, "Nehrin kenarında yeterince uzun süre beklersen, düşmanlarının cesetlerinin önünden geçtiğini görürsün" yazarak sıranın tekrar kendisine gelmesini beklediğini ima eden Özkök, bugün de köşesinde "Nehrin kenarından hayretle seyrediyorum."yazdı ve şöyle devam etti:

Meğer bu arkadaşların hepsinin içinde birer asker, ruhlarında rütbeli bir paşa yatıyormuş.

Dertleri, asker değil, onlar tarafından adam yerine konmamakmış.

* * *

Demek ki neymiş...

İnsan Genelkurmay Başkanı ile sohbet edince hemen "darbeci" olmuyormuş...

* * *

Sanmayın ki eleştirmek için yazıyorum...

Tam aksine normali budur demek istiyorum. Gazeteci, herkesle konuşur, samimi sohbet yapabilir...

* * *

Hatta Genelkurmay nezdinde "en ziyade ilgiye mazhar gazeteci" bile olabilir...

Hepimiz insanız...

Ve insana ait hiçbir şey beni şaşırtmaz...