Özkök’ten ‘eğlenceler’ devam edecek

Dünya ve Türkiye ekonomisi hakkında bilgi vereceğine; insanların giydiklerini ve yediklerini yazıyor… Ve bu kafa....

GAZETECİLER.COM
Ertuğrul Özkök, bizleri eğlendirmek konusunda kararlı…
“Birileri ne derse desin ben sitcom aşığı bir magazin gazetecisiyim arkadaş!” diye haykırıyor adeta…
Sen kalk, ekonominin Kâbe’si Davos’a git ve orada bile sitcom ve magazin gazeteciliği yap…
Bunu ancak Özkök gibi bir magazin dâhisi becerebilir…
Bakın nasıl anlatıyor Davos’ta yaşadıklarını…
 
 
 Önceki günden beri Davos’tayım.
Kimi dostlarım beni uyarıyorlar.
“Sizin editörler sadece ‘Özkök’ yazarak bizi kandırıyors” diyorlar ve şöyle devam ediyorlar: “Biz de ‘acaba hangisi?.. Hilmi mi? Ertuğrul mu?’ diye merak ederek tıklıyoruz ki hep Ertuğrul Özkök çıkıyor karşımıza…”
Ben de diyorum ki:
“Ne fark eder?. İkisi de Egeli. İkisi de demokrat. İkisi de eğlenceli. İkisi de görevlerindeki ağırlığı hafifleten kişiliğe sahip. İkisi de sit-comcu”…

A.B.O.

Konuştuğum insanların çoğu bu yıl Davos’un geçen yıllara göre daha sönük geçtiği kanısında.
Tabii buradaki Türk topluluğunun hâlâ muzip kalabilenlerinin veya muzip olmayı göze alabilenlerinin tek esprisi şu:
“One minute etkisi...”
“Başbakan Erdoğan ‘Daha da gelmem’ deyince, Davos ruhu da çöktü.”
Önceki akşam Post Otel’de Coca-Cola’nın daveti vardı.
İki yıldan beri Coca-Cola Davos’a gelen Türklerin en rağbet ettiği gecelerden birini düzenliyor.
Tabii Yönetim Kurulu Başkanı bir Türk ve o Türk de Muhtar Kent gibi parmak ucuyla bütün dünyaya dokunma sanatına sahip biri olunca bu ilginin sebebi de anlaşılıyor.
Coca-Cola gecesinde Türkler arasında konuşulan konu yine Davos’a gelen Türklerdi.
Tabii ki anında Davos’un “En cesur Türk’ü” seçildi………
 
…….. 
HURLEY’E, NAZLI ILICAK’IN EVİNDEKİ TWITTER GECESİ
Şuraya bakar mısınız?..
Arkadaş, ekonomin dünyasının Kâbe'sine gidiyor…
Ama…
Dünya ve Türkiye ekonomisi hakkında bilgi vereceğine; insanların giydiklerini ve yediklerini yazıyor…
Ve bu kafa, Türkiye’nin en etkin gazetesini 20 yıl yönetiyor…
Aydın Bey’in bulunduğu “perişan saçların” halini bundan daha iyi ne anlatabilir ki?..
 
A.B.O.
 
Chad Hurley’e, “Youtube’un Türkiye’de sorunları var” diyorum.
Beni şaşırtan bir cevap veriyor:
“Ama başbakanınız kendisinin Youtube’a nasıl girileceğini bildiğini söyledi.”
Evan Williams’a “Geçen hafta ünlü bir Türk gazetecisinin (Nazlı Ilıcak) evinde Twitter partisi düzenledik. Türkiye’de epey takipçiniz var” diyorum.
Her dâhi gibi, sessiz ve çok saygılı biçimde dinliyor ve bize Uzakdoğulu eşini tanıtıyor.
Tabii anında Ahmet Hakan’a bir mesaj geçerek, “Şu an Twitter’ın kurucusu ile birlikteyim. Bunu herkese duyurabilirsin” diyorum.
Biraz da bizim masadan söz edeyim.
Tam karşımda, Jeff Jarvis oturuyor.
Jarvis, öğretim üyesi ve dünyanın en ünlü blogcularından biri.
Elini sıkarken, “Geçenlerde Murdoch’u ağır biçimde eleştiren makalenizi okudum” diyorum.
Murdoch, gazetelerinin içeriğini bedava kullanan Google’a karşı savaş açtı.
Jarvis, “Bu savaşı kazanamazsınız” diye yazdı.
O bunu anlatırken, hemen yanında oturan Murdoch’un üst düzey bir yöneticisi de onu dinliyor.
 
Ve sonra da şöyle bağlıyor yazısını Özkök
 
Sohbet sırasında Jarvis ilginç bir bilgi veriyor.
Geçen yıl Türkiye’ye gelmiş ve Başbakan Erdoğan onunla sohbet etmiş.
Erdoğan’ı öteki liderlerden farklı kılan bir yanı bu.
Bu bakımdan rahmetli Özal’a benziyor diyebilirim.
Tabii ki, bu Davos sitcom’u arkadaşım Kai Diekmann’dan söz etmeden bitemez.
Kai’le ben üç yıl önce kendimize birer internet sitesi açmaya karar vermiştik.
 
Kai benden önce davrandı ve geçenlerde sitesini açtı.
Elinde küçük bir kamera her şeyi kaydediyor.
Arı gibi çalışıyor.
Anlayacağınız ben biraz tembel kaldım.
Ama ben de önümüzdeki günlerde sitemi açıyorum.
Yani sizleri “eğlendirmeye” devam edeceğim.
 
Özkök’ün yazısının tamamını okumak isteyenler