Özkök'ten Başbakan'a zor soru!...
Özkök, Çiğdem Anad'ın Bekir Coşkun'u diyet olarak veririmisiniz sorusuna bugün bir kez de sütunundan cevap verdi.
Geçen gün Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök NTV'nin altın kızlarına konuk oldu. Çiğdem Anad bulmuş bu fırsatı kaçırı mı? Tabii ki kaçırmadı ve sordu: İktidarla uzlaşmak için Bekir Coşkun'u diyet isteseler verir misniz?
Özkök bu soruya hem o gün programda, hemde bugün sütunununda cevap verdi.
"Benim bildiğim Aydın Doğan yapmaz. Gücü yetiğince direnir" diyen Özkök'e göre asıl önemli konu başka...
Hürriyet'in tepe ismi "Bu soruyu Aydın Doğan'a değil, ülkenin Başbakanına, iktidar partisini sormak gerekir...." diyor ve Başbakan'a o önemli soruyu yöneltiyor...
-(...)
Ama asıl cevap bu değildi.
Şu ülkeye bakın ki, "Zorda kalırsanız bir yazarınızı feda eder misiniz" gibi "Sofi’ninseçimi" türünden; hem demokrasi, hem siyaset, hem medya açısından utançsayılabilecek bir soruyu sormak artık normal karşılanıyor.
Çiğdem Anad’a, "İşte bu yüzden asıl soruyu Aydın Bey’e değil, ülkenin Başbakan’ına,iktidar
partisine sormak gerekir" dedim.
Nedir o
soru:
"Sizi sinirlendiren, yazdıkları hoşunuza gitmeyen
bir medya grubunun patronundan,bir yazarını işten
atmasını ister misiniz?"
İşte bu soru paradigmasını değiştirmek lazım.
Bu sorunun
muhatabı, arkasında yüzde 47 oy olan "güçlü liderdir".
Onun seçim meydanlarında yerden yere vurduğu bir medya grubu, mali açıdan, hiç hak etmediği, çok ağır bir şekilde cezalandırılabiliyorsa, o
soru zaruri
hale gelmiştir.
Gazete sahiplerine, "Şu yazarı atın" der misiniz?
Asıl soru budur.
Çünkü, ortada "güçlü lidere" bu soruyu sormamızı
gerektirecek bir durum yoksa, gazete
sahibine de "Bekir Coşkun’u feda eder misiniz" sorusunu sormayı
gerektirecek bir şey kalmaz.
* * *
Sizce ortada böyle bir durum var mıdır?
İktidarın gazetecisi bile, utanç verici bir pervasızlıkla, "Şu adamları atın, şu yöneticileri
değiştirin" diye
çığlık atıyorsa, iktidarın
kendisine o
soru tabiatıyla sorulur.
Sayın Başbakan, "Bekir Coşkun’u atın" der misiniz?