Özkök'e göre PKK 'Bebek Katili' lakabını yeniden haketti

Özkök, eski günlerde Öcalan'a Bebek Katili lakabını kendisi ve yönettiği gazetesinin taktığını anımsatıp, PKK'nın yeniden o lakabı hakettiğini ileri sürdü.

PKK'nın Diyarbakır'da gerçekleştirdiği bombalı saldırı sonrasında Hürriyet yazarı Özkök, eski günlerde Öcalan'a Bebek Katili lakabını kendisi ve yönettiği gazetesinin taktığını anımsatıp, PKK'nın yeniden o lakabı hakettiğini ileri sürdü.

İşte Özkök'ün yazısından dikkat çeken bölümler:

BEBEK KATİLİ LAFINI YENİDEN HAK EDENLER

HÜRRİYET'in o manşeti hâlâ hafızalarda.

Bembeyaz örtüsü içinde, tam kalbinin üzerindeki kırmızı kan lekesi ile bir bebek fotoğrafı.

O fotoğraf Abdullah Öcalan'ı dünya literatürüne de "bebek katili" olarak geçirmişti.

Sonra aradan yıllar geçti...

Barış görüşmeleri başladı ve bebek katili lafı unutuldu.

Ama dün Diyarbakır'dan gelen patlama haberi, hepimize o kahredici lafı hatırlattı.

PKK'nın tam Ortadoğuvari bir patlayıcı ile enkaza çevirdiği lojman ve yanındaki binada 3 yavrumuz hayatını kaybetti.

Artık herkesin gözünü açma zamanı geldi.

PKK, bu eylemi ile resmen IŞİD'leşmeye başladığını bütün dünyaya ilan etti.

Bundan böyle uluslararası vicdanda yer alacağı liste de Ortadoğu'nun o en karanlık örgütünün yanı olacaktır.

ÖZKÖK'ÜN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

ÖCALAN'A BEBEK KATİLİ LAKABINI BİZ TAKTIK

Özkök, 8 Ağustos 2015 günü, Hürriyet'teki köşesinde Öcalan'a bebek katili lakabını Hürriyet'in taktığını işte böyle anlatmıştı:

ABDULLAH Öcalan'a "Bebek katili" lakabını Hürriyet taktı.
Çünkü PKK bir köyü basmış, çoluk çocuk demeden 40'tan fazla insanı katletmişti.
Hürriyet'in birinci sayfasında yayınlanan, beyaz kefen içindeki bebeğin melek yüzü, dünya kamuoyunun da PKK'yı terörist olarak kabul etmesinde en etkili sembol olmuştu.

PKK'YA KARŞI ASKERİN YANINDA DURDU

Hürriyet, PKK'ya karşı mücadelede hep devletinin ve askerinin yanında durdu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta yaptığı birinci operasyon sırasında Öcalan'ın adamları ile yaptığı bir telefon konuşmasının tapesi basına sızdı.
"Dağdaki adamlarımız, Hürriyet gazetesinin muhabirleri kadar cesur olsaydı, biz bu savaşı kazanırdık" diyordu.