Özkök, Mert, Can ve Hakan'la nasıl müttefik oldum?

Her biri parmağına Gyges Yüzüğü takmış bu çobanlarına daha fazla tahammül edemem, etmemeliyiz.

ADNAN BERK OKAN

İnanamıyorum ya...
"Yok" diyorum kendi kendime...
"Olamaz. Ben bu dörtlüyle ittifak halinde olamam..."
Ellerimi klavyeden kaldırıp oramı buramı çimdikliyorum kendime geleyim diye ama hayır; parmaklarım ve beynim müthiş bir uyum halinde çalışıyorlar. Beynimden dökülenler parmak uçlarımdan klavyenin tuşlarına düşüyor ve kelimeler oluşuyor, kelimeler cümlelere dönüşüyor...
"Ben artık Aydın Doğan'a salınan vergi cezasının yıkım amaçlı olduğuna inanıyorum... O vahşi cezanın birkaç bürokratın işi olmayıp, çok daha tepelerden gelen emirle düzenlenmiş, rapor şekline sokulmuş C4 kalıpları olduğunu düşünüyorum" yazıyor parmaklarım.
"Ben artık hükümetin iyi niyetinden şüpheliyim"...
Ve yazıyor, yazıyor, yazıyorum...
Olamaz böyle bir şey...
Bu yapılanlar, hükümete muhalefet etmeye kalkışan herkesi tamamen yıldırma, soldurma, kodu mu oturtma, süründürme harekâtı...
Önceleri hükümete karşı yayın yapan ne kadar TV varsa bitirildi, sahipleri hapse atıldı.
Hükümete en etkin muhalefeti yapan gazeteci – yazarlar tutuklandı.
Aydın Doğan tam olarak susturulamadıysa da "Vergi Cezası" adı altında bütün kaynakları bloke edildi.
Eski ordu komutanları 2002 yılında yaptıkları bir tatbikatta, "şunu darbeye çevirsek" diye düşündükleri iddiasıyla tutuklu.
Muvazzaf ordu komutanları savcılığa ifade vermeye gelse tutuklanacak.
Yargı derseniz "Topal Ördek"leştirildi...
İşlerine gelmeyen yargı kararları siyasi, işlerine gelen yargı kararları hukukun üstünlüğü...
Anayasa Mahkemesi'nin adı değiştirildi, "Ana Muhalefet mahkemesi" yapıldı...
Yargıtay "Öcü", Danıştay "kaka", Sayıştay "Data"..
Ana muhalefet partisi genel başkanı Van'da taşlı, sopalı ve yumurtalı saldırıya uğradı; emniyet müdürü yerinde duruyor, saldırganlar ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar ortalık yerde...
Enerji Bakanı'nın saldırıya uğradığı kentin emniyet müdürü apar topar görevinden alındı.
Yani...
"Bizden birnin burnu kanarsa sizi bitiririz.. Muhalefeti ister öldürün, ister süründürün..."
Ve...
En sonunda, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal'ın mahremine kameralar uzatıldı, Başbakan'ın özel uçağının baş konuğu olan yazarın gazetesine ait internet sitesinde servise konuldu...
Yok yok yok...
Artık bu kadarına ben de tahammül edemem...
Ekonomik kriz teğet geçti diye destek verdiğim...
Demokratik açılım yapacak diye alkışladığım...
Atatürk'ün "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" özdeyişini ilke edinip bütün komşularıyla barış atağına kalkıştı diye yere göğe koyamadığım bu hükümetin; her biri parmağına Gyges Yüzüğü takmış bu çobanlarına daha fazla tahammül edemem, etmemeliyiz.
Şimdi artık kimlerle "ittifak" halinde olduğumu söyleyebilirim...
Ertuğrul Özkök, Nuray Mert, Eyüp Can ve Ahmet Hakan...