Özkök küfürlü eleştirilere nasıl set çekti?
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, "Malum küfürbaz zevatın tepkisini şimdiden duyuyorum" dedi ve nasıl devam etti?
Bugün yazısına "Türk ordusunun 102 subayı hakkında,
"yakalama kararı çıkarıldığını" öğrendiğimde, Ege'de sakin bir
denizin karşısında dolunayı bekliyordum." diye başlayan
Ertuğrul Özkök, önce bu yakalama kararı ile ilgili çok çarpıcı bir
benzetme yapıyor, ardından da kendisine bu benzetme nedeniyle
gelecek küfürlü eleştirilere set çekiyor. İşte Özkök'ün bugünkü
yazısından çok çarpıcı bir bölüm:
"Ne referandumu, ne erken seçimi, ne Ergenekon'u.
Hiçbiri umurumda değildi.
30 yıl sonra tekrar "Kabusname"yi okuyordum.
Yani Kuhistan Sultanı'nın 1000 yıl önce prenslere, devlet erkânına
tavsiyelerini.
İşte o an gözümün önüne ne geldi biliyor musunuz?
O sabah.
Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel'in evlerinden alınıp Hamzakoy'a
götürüldüğü sabah.
Zincirbozanlar geldi.
Tek parti dönemlerinin "toplu tevkifatları", 27 Mayıs'ın "Yüz
bilmemkaçlar olayı", toplu sürgünleri geldi.
* * *
Malum küfürbaz zevatın tepkisini şimdiden duyuyorum:
Yaratıcılıkları, "Ne alakası var" türünden alelade ve nakıs bir
cevvaliyeti aşamayacak.
Ben sadece "Hafızamın hesabını size mi vereceğim" deyip
geçeceğim.
Evet aklıma o sabah geldi.
Yani "hoyratlıklar", "insafsızlıklarla" dolu sabahlar.
Darbenin planının hesabını soran bir yakalama emri, insanda
böylesine ters bir çağrışım yapabilir mi?
Çağrışım ters değil de, doğru ise yapar.
Ne yazık ki Ergenekon'da yapılan bazı hoyratlıklar, artık bizlerde
yakın tarihin siyasetindeki "en olağanüstü halleri" çağrıştırmaya
başladı.
Bir darbenin hesabı, darbe yöntemleriyle soruluyorsa, o ülkeye
intikam tohumları da ekilmeye başlanmış demektir.
Aldığınız her intikam, bir başka intikamın tohumlarını bu toplumun
zaten mümbit tarlalarına ekiyor.
Artık aklı başında, düzgün
AK Partililer de bu gerçeği
görmeye başladılar.
Onlar da Ergenekon'un giderek "Adalet arama" gerekçesinden "İntikam
alma" bahanesine dönüştüğünün farkındalar.
Ergenekon davası, askeri darbelerin "hoyrat yöntemlerine" doğru
hıza akıyor."
Ertuğrul Özkök'ün yazısının tamamını okuyabilirsiniz.