Özkök: Dinleyin ey medya etoburları!..
Hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hem Başbakan Tayyip Erdoğan, bu özel gün için birer mesaj yayınlamışlar.
GAZETECİLER.COM
Hani vardır ya
kimi insanlar “sessizce patlar”…
Ucuna
“susturucu” takılmış tabanca gibi…
“Pıt”
diye…
Özkök
de bugün işte öyle
patlamış…
“Pıt”…
“İnşallah
medya komiserleri de okumuştur” diye başlamış yazısına…
Yok
yok…
Kendi
yazdıkları için değil bu dua…
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın, “Çalışan Gazeteciler Günü” için
verdikleri demeçle ilgili…
Bakın…
ÖNCEKİ gün “Çalışan Gazeteciler
Günü”ymüş.
Ne yani sevgili
Ertuğrul…
“Cumhuriyet değeri” dediğin konularda sizler gibi düşünmeyenlere;
“kahveci simitçi, gazozcu” der gibi “Şeriatçı, İslâmcı,
gerici, Yobaz” demek serbest mi
olmalı?..
Herkes aynı konularda aynı şeyleri düşünecekse
“Demokrasi”ye ne gerek var?..
Oysa yazının bir yerinde; “Çifte standart,
tarihimizin hiçbir döneminde bu kadar sakil bir hale gelmemişti”
diyorsun…
Peki senin ve ekibinin yıllardır yaptığı
neydi?..
“Tekçe standart” mı?..
A.B.O.
|
Pazar
günü olduğu için, ben başka şeylerle meşguldüm.
Hem
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hem Başbakan Tayyip Erdoğan, bu özel
gün için birer mesaj yayınlamışlar.
Mesajları okudum.
Her
satırının altına ben de imzamı atıyorum.
Özellikle Başbakan’ın yayınladığı mesajda bir
cümle var ki, çok çok önemli.
* *
*
Ben,
gazetecilere “çok özel misyonlar” yüklenmesini pek
sevmem.
Çünkü
“misyon” öyle bir duygu ki, isteyen herkes içini istediği gibi
doldurabilir.
Mesela son günlerde bazı “gazeteci” kardeşlerimiz
ve ağabeylerimiz, kendi kendilerine güzel bir “meslek mühendisliği
misyonu” yüklenerek, kimin yazı yazması, kimin işten atılması
gerektiği konusunda kampanya başlattılar.
Bunun
değerlendirilmesini ileriye, üç-beş yıl sonraya bırakarak, Başbakan
ve Cumhurbaşkanı’nın mesajlarına döneyim.
Önce
iyi haber.
Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız, çeşitli
fikirlerin özgürce yazılabilmesi konusunda bu “misyoner”
arkadaşlarımız gibi düşünmüyorlar.
Ancak
biz gazetecilere çok önemli farklı bir “misyon”
yüklüyorlar.
Bu
misyonu Başbakan’ın mesajından aynen aktarıyorum:
“Cumhuriyetimizin temel değerlerini her türlü
sosyal tartışmanın üzerinde tutarak milletçe yakaladığımız güven ve
istikrar ortamını korumak başta basın camiasının olmak üzere
hepimizin önceliği olmalıdır.”
Öyleyse, Cumhuriyetimizin Anayasa’da yazılan
temel değerlerine bakalım:
“Laiklik, sosyal devlet, hukuk devleti, üniter
yapı”.
Başbakan, sadece gazetecilere değil, bütün
vatandaşlara bu misyonu yüklüyor.
Demek
ki bu değerleri savunan her insanı, “darbeci”, “Ergenekoncu” diye
karalamamak gerekiyormuş.
Hemen
altında bir cümle daha var.
O da
çok önemli.
Erdoğan, basın mensuplarının çalışmalarını “insan
haklarına ve farklı düşüncelere saygılı” biçimde sürdürmelerinden
söz ediyor.
Peki,
"etoburlar" kim/ler?..
Onlar her
zaman olduğu gibi