Özkök bu sefer de Jack Sparrow oldu
Kendi kendime diyorum ki; "Bütün bir hayatı işte bu fotoğrafı çektirmek için yaşamışım."
İşte Özkök'ün o yazısından bir bölüm:
Fotoğrafta ufka bakıyorum. İster, "Teşbihte bile hata olurmuş" deyip geçin,
İster benim iflah olmaz egoma verin.
İsterseniz, "Bulmuş yine eksantrik bir şey" deyin, üzerinde
durmayın.
Çare yok; kendimi ona benzetiyorum.
Siz görmüyorsunuz ama ben hissediyorum.
Gözlerime sürme çekmişim. Bir kulağımda küpe...
Üzerimdeki elbiseler, Galliano'nun elinden çıkmış bir fashion
harikası.
Ellerim teknenin dümeninde; gözlerim ise; ta Akdeniz'in bittiği,
okyanusların ise hiç bitmediği bir yerde.
Dudaklarımdan, sadece kendimin işittiği küçücük bir cümle
dökülüyor:
'Karayip Korsanları' filmini kapatan o harikulade cümle:
"şimdi ufuklar benim..."
ARKADAŞ, İŞTE TAM O HAVADAYIM
Arkadaş, tam o havadayım.
Kendimi filmin efsane kaptanı Jack Sparrow gibi hissediyorum.
Onun kadar özgür, onun kadar iplemez, onun kadar umursamaz, tavşan
kardeş, öyle bir hergele...
Güvenilmez...
Kendi kendime diyorum ki; "Bütün bir hayatı işte bu fotoğrafı
çektirmek için yaşamışım."
Onun tırnağı olamasam bile, hiç olmazsa onun gibi poz vermişim.
Bu fotoğraf, önceki cumartesi günü, ıspanya'nın Alicante şehrinin
açıklarında çekildi.
Hayatımda ilk defa bir yelkenli tekneye biniyorum. Ama şansa bakın
ki, bindiğim ilk tekne, dünya etrafındaki yarışlara katılmış bir
veteran.
Buna benzer altı tekne, geçen cuma günü Alicante limanından ayrılıp
dokuz ay sürecek bir yarış için yelken açtılar.
'Volvo Ocean Race' adı verilen yarışa altı takım katılıyor. Her
birinin arkasında güçlü sponsorlar var.
Beni son yılların yükselen saat markalarından IWC davet etti. Bu
yarışın resmi zaman ölçümünü onlar yapacak.
Yıllardan beri yelken yarışlarını izlerim. Ama hayatımda ilk defa
bu dünyaya giriyorum. O nedenle, cahillikle suçlanma pahasına,
aklıma gelen en çocukça soruları bile soruyorum.
- Volvo Ocean Race, denizcilik dünyasında, 'Yarışların Everest'i'
olarak biliniyor. Dünyanın en zor deniz yarışıymış. Çünkü yedi
denizde geçiyor. Bütün hava ve deniz şartlarını, sıcak ve soğuk
akıntıları, ters rüzgarları yaşıyorsunuz.
- Yarış dokuz ay sürüyor. Alicante'de başlayıp, Cape Town, Abu
Dabi, Çin'in Sanya limanı, Auckland, Brezilya'nın ıtajui limanı,
Miami, Lizbon, Fransa'nın Lorient limanıyla devam ediyor ve
ırlanda'da Galway'de sona eriyor. ılk ayağı 6 bin 800 mil, yani 11
bin kilometre.
- Yeryüzünde denizlerde karşınıza çıkabilecek bütün durumlarla
karşılaşıyorsunuz. Yarış boyunca eksi 5 derece ile artı 40 derece
arasında hava şartlarını yaşıyorlar.
- Tekneler, 24 saat canlı video kontrolünde. Bütün görüntüler
Alicante limanındaki bir merkeze geliyor.
- Motor çalıştırmak yasak. Sadece limanlarda yanaşma yapılırken
motor çalıştırılabiliyor. O da, canlı yayın videosuna saat
gösterilerek kaydediliyor.
- Her teknenin ve ekibinin dokuz aylık yarış boyunca sponsor
firmaya maliyeti 30 milyon Euro'yu buluyor.
- Tekneler üç yılda bir yapılan bu yarışlarda sadece bir kere
kullanılabiliyor. Çünkü her yıl tekne teknolojilerinde büyük
değişiklikler oluyor.
BEN DE YARIŞTAYIM AMA AĞIRLIĞI ATTIM
Geçen hafta işte bu dünyadaydım. Artık ben de bir okyanus
yarışçısıyım.
Evet... Bayanlar ve Baylar...
Karşınızda Volvo Ocean Race'in en iddialı takımının skipper'ı
Ertuğrul Özkök...
Bana, bu yarışın en iddialı Kaptan Jack Sparrow'u da
diyebilirsiniz.
Tabii Home Ofis Jack Sparrow'u...
Teknede fazla ağırlık yapmayayım diye, yarışa evimden
katılacağım.
Size de tavsiye ederim. Yarış, internetten 24 saat canlı
yayınlanıyor.