Özgür Ülke 21 yıl önce bugün bombalanmıştı!
Medyaya yönelik saldırıların sorunu çözmediği, daha da belirgin hale getirdiğini, büyüttüğünü söylemek için çok da fazla şey biliyor olmaya gerek yok galiba.
Kadırga bürosundaki patlamada, gazetenin ulaştırma görevlisi 32 yaşındaki Ersin Yıldız yaşamını kaybetmiş, gazetenin 23 çalışan ise yaralanmıştı.
Patlamanın ardından teknik servisi ve yazı işleri yok alan gazetede çalışmak mümkün değildi. Gazete buna rağmen bir süre, kendisiyle dayanışma halinde olan gazeteciler sayesinde çıkarabildi, sosyalist gazeteler Özgür Ülke çalışanlarına bürolarını açtı, birçok gazeteci dayanışmaya gitti. Gazete 4 Aralık 1993'te dört sayfa çıktı, manşeti de "Bu ateş sizi de yakar" oldu.
DAYANIŞMA EYLEMLERİ
Dayanışma ses getirdi ve aydınlar, yazarlar, çizerler, gazeteciler, sokaklarda Özgür Ülke gazetesi satarak yaşananlara tepkilerini gösterdiler.
Bombalanmanın üzerinden 15 gün geçmeden Özgür Ülke gazetesi, dönemin Başbakanı Tansu Çiller imzalı "gizli" ibareli bir belge yayınlandı. Belgede doğrudan Özgür Ülke'nin ismi verilerek şu ifadeler yer alıyordu:
"Bölücü ve yıkıcı faaliyetlere destek verecek şekilde yayın yapan basın organlarının faaliyetleri son günlerde devletin bekası ve manevi değerlerine açıkça saldırı şeklini almıştır. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik bu önemli tehdidin bertaraf edilmesi maksadıyla önlemlerin alınmasına..."
DAVALAR, TUTUKLAMALAR, İNFAZLAR
Sedat Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı, 1992-1994'te yayınlanan Özgür Gündem gazetesinin öyküsünü anlatan "Press" filminin sonunda gazetecilerin başına gelenler şu rakamlarla anlatılıyordu:
* Yayınlanan 580 sayısının 486'sı hakkında dava açıldı.
* Gazete hakkında 3 kez 30 gün, 15 kez 15 gün, 2 kez 10 gün kapatma kararı verildi.
* 1993'den itibaren OHAL bölgesinde satışı yasaklandı.
* 14 Nisan 1994'de mahkeme kararıyla tamamen kapatıldı.
* Sorumlu yazıişleri müdürleri hakkında toplam 147 yıl hapis cezası, 20 milyar 45 milyon lira para cezası verildi.
* 1992'de öldürülen gazeteciler sıralamasında Türkiye birinci oldu.
* 1992'de 14 gazeteci, 2 gazete dağıtımcısı öldürüldü.
* 1993'te 9 gazeteci, 13 gazete dağıtımcısı-bayi öldürüldü.
* 1994'te 7 gazeteci, 2 gazete dağıtımcısı öldürüldü.
Neden yaptık bu dökümü?
Seçim sürecinden hemen önce başlayan "90'lara mı dönüyoruz?" tartışmasını anımsayın...
Ülkenin bir kısmında 10 günler süren sokağa çıkma yasaklarını...
Başbakan'dan iktidar partisi yöneticilerine kadar herkesin, tutuksuz yargılama esastır denilmesine rağmen gazetecilerin tutuklanıp hapse atılmasını...
Basın açıklaması yapan Baro Başkanı'nın henüz bir türlü belirlenemeyen bir şekilde çatışmanın ortasında kalıp yaşamını yitirmesini...
Sonra neden aklımıza Özgür Ülke gazetesinin bombalanması geldiğini bir kez daha sorgulayın. Medyaya yönelik saldırıların sorunu çözmediği, daha da belirgin hale getirdiğini, büyüttüğünü söylemek için çok da fazla şey biliyor olmaya gerek yok galiba.