Özdil'den kavgada söylenmeyecek sözler
Yılmaz Özdil, kendisinden bekleneni yaptı. Kemikleşmiş okurunu memnun edecek, Erdoğan ve AK Partilileri çileden çıkartacak bir yazıya imza attı.
10 Kasım için yazdığı yazıda isim vermeden ima ile Başbakan Erdoğan ve AK Partililer için Bana sorarsanız, Anıtkabir’e girerken malum şahıslara üst araması yapmakta fayda var... Ki, kaşla göz arasında mozoleye çekiçle saldırmasınlar! yazdı.
İşte o yazıdan çarpıcı bölümler:
Sırf bu sene içinde...
“İki ayyaş” dediler.
Atatürklü Türk bayrağını “yasadışı” ilan ettiler,
“suç delili” yaptılar.
“Anıtkabir’i de yıkarız elhamdülillah” diye tehdit
savurdular.
Antropoloji kitabını kameralara uzatıp “bakın raflarda
kafatasları var, işte vesika burada, Mustafa Kemal’in imzası var,
insani midir, vicdani midir?” diye sordular.
“T.C.”yi kaldırdılar.
Milliyetçiliği “ayaklar altına almak”la övündüler,
“bu ülkede artık ulusalcı mulusalcı yok” diye
kestirip attılar.
“Türk demeyelim, rahatsız oluyoruz” diyeni, akil
insan yaptılar.
“Niye 10’uncu Yıl Marşı çalıyorsunuz” diye
fırçaladılar.
“Vardar Ovası”na bile kafayı taktılar.
Atatürk “kabahat” oldu...
Anıtına çiçek koyanlara kabahatler kanunundan para cezası
kestiler.
Padişaha doktora verdiler.
Okullarda Atatürk rozeti takmak, disiplin suçu haline
getirildi.
Milli eğitim yönetmeliği değiştirildi, “Atatürk ilkelerine
ve devrimlerine bağlı öğrenci yetiştirme” prensibine son
verildi.
Çanakkale Zaferi’nin yıldönümlerinde tüm camilerde hutbe okunur,
Atatürk’ten övgüyle, rahmetle söz edilirdi, hutbeye devam ama,
Atatürk çıkarıldı.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nu
destekleme yönetmeliği ortadan kaldırıldı, Atatürk’le ilgili proje,
yüksek lisans filan yapıyorsan, fon mon yok.
Atatürk Canlı Ağaç Müzesi’ni rezidans ve otel yapılsın
diye, sattılar.
Selanik’teki Atatürk Evi’nde güya tadilat yaptılar, eşyaları
attılar, sanırsın kiralık evdir, bomboş, ziyaretçilerin duygularını
yazdığı anı defterini bile yok ettiler.
“Andımız”ı yasakladılar.
Böceğe Atatürk’ün adını verdiler.
Devlet nişanı’ndaki Atatürk’ü sildiler.
*
Bana sorarsanız, Anıtkabir’e girerken malum şahıslara üst
araması yapmakta fayda var... Ki, kaşla göz arasında
mozoleye çekiçle saldırmasınlar!