Özdil, Vergi Cezasını neden yazmıyor?..
Hiç sevmediği halde “domuzdan bir kıl koparmak kârdır” zihniyetini güden Fatih Altaylı, Yılmaz Özdil’e de mi göz dikti…
GAZETECİLER.COM
- Farkında mısınız?..
Yılmaz Özdil hariç hemen bütün köşe yazarları Aydın Doğan’a kesilen
vergi cezasının haksızlığını yazdılar…
Bir kişi hariç Yılmaz
Özdil…
Neden acaba?..
Yoksa o da mı
yolcu?...
Hiç sevmediği halde “domuzdan bir
kıl koparmak kârdır” zihniyetini güden Fatih Altaylı, Yılmaz
Özdil’e de mi göz dikti…
O mu “Sen vergi konusunda sonradan
pişman olacağın bir şey yazma” diyor…
Yoksa başlarda “dedikodu” diye yüz
vermeyip yazmadığımız “kulis” söylentileri “doğru”
mu?...
Halen, Aydın Doğan Gurubu’nun
reklâm işlerini yapan Mehmet Ali Ilıcak, SABAH’ta huzursuzluğu
ayyuka çıkan ve gözden çıkarılan annesi Nazlı Ilıcak’ı Doğan
Gurubu’na mı transfer ettirecek?..
Keza Yenişafak’ta yazıp da Aydın
Doğan’ı savunan, hükümete ise çakan “Kürşat Bumin maaşını
alamadığından şikâyetle Radikal’e geçiyor” söylentileri de mi
gerçek?..
Ve Hıncal Uluç için bazı
refiklerimizde ünlerdir yazan ama bir türlü doğrulatamadığımız
haberler de mi doğru?...
Hıncal
Uluç da, Yılmaz Özdil gibi Gazete HT’de mi
başlayacak yazmaya?..
Öyle ya da böyle…
Yılmaz
Özdil bugün yine veri cezası sularına ayak
basmamış…
Buyurun…
Uzman görüşü: Dizlerim ağrıyor,
kesin yağacak...
Dünyanın en çok ekonomisti,
dünyanın en çok teknik direktörü, dünyanın en çok dedektifi
bizdedir... Şu aralar, dünyanın en çok şehircilik uzmanı bizde...
Bi dönem, dünyanın en çok deprem uzmanı bizdeydi.
*
Herkes, her konuda
otorite.
*
Bomba patladığında Güngören’e
gitmiş, görgü tanıklarıyla konuşmuştum. Bir vatandaş, “CIA veya
MOSSAD’ın işi olabileceğini” söyledi. Dedim ki, sen necisin
birader? Markette manav.
*
Otur berber koltuğuna, milli
takımın Bosna karşısında neden yanlış oynadığını anlatsın... Veya,
gir bakkala, Avrupa Birliği’nin eksilerini artılarını söylesin...
Hayatında hiç Kıbrıs’a gitmemiş bir tuhafiyeciden Kıbrıs’ı
dinlemiştim bir defa, yeminle, Denktaş bu kadar
bilmez.
*
Babam mesela...
Beli tutuldu, İzmir’in en seçkin
doktorlarına götürdük, dinledi dinledi, sonra gitti astsubay
emeklisi İrfan amcanın çelik
korsesini taktı.
*
- Niye taktın bunu?
- İrfan amcan tavsiye
etti.
- İrfan amca ortopedist
mi?
- Havacı...
*
Feride teyze iç hastalıklarına
bakıyor, iki tutam zencefil biraz kişniş filan, Mesut amca tansiyon
uzmanı, İrfan amca bel fıtığı mütehassısı... Mahallenin yarısını
toprağa verdik, hâlâ birbirlerine “tıbbi” tavsiyelerde
bulunuyorlar.
*
Şarkıcı doktor var bu
arada.
*
Biyolog var, bankacı.
Fizikçi var, büfeci.
Sosyolog var,
kameraman.
Manken var, spiker.
Kimyager, sekreter.
Tiyatrocu, çerezci.
Albay var, emlakçı.
*
(Bu alışkanlık nedeniyle bazıları
“İyi de, ne yapmamız lazım, sen onu söyle” diye soruyor bize...
“Kardeşim, ben gazeteciyim, herkes işini yapsın” diyoruz... “Bırak
şimdi gazeteciliği filan” diyor... İstiyor ki, illa biz de işimizi
değil, başka iş yapalım.)
*
Çünkü...
Psikolog kalorifer
satıyor.
Öğretmen tekstilci
olmuş.
Tarihçi var, otel
işletiyor.
Ziraatçı, sigortacı.
Balıkçı spor yazarı var
yahu.
Fasulye pişiren restoran açıyor,
eğe bulan mobilyacı, tornavidayı kapan elektrikçi... Allah sizi
inandırsın, bizim apartmanın kapıcısı, otomobil tamir ediyor.
İktisatçı, Anayasa Mahkemesi başkanı... Hal Müdürü, başbakanlık
yaptı. Bir ara turizm bakanımız polisti. Belediye başkanımız mimar
ama, muhallebici.
*
Netice?
*
Uyuyoruz...
Sel bastı.
Sel alarmı verdiler.
Damla yok.
Bugün alarmı iptal
ederler...
Tufan olur.