Özdil, patlamanın ve şehitlerimizin faillerini buldu
100 milyar dolara yakın döviz rezervimizle de silah, mühimmat falan alırız... Zaten yarısı(!) patladı gitti...
ADNAN BERK OKAN
Bulmasına buldu da dinleyen kim?..
Halbuki AKP içinden bir akil(!) adam çıksa...
Ya da "yandaş" medyadan "itibarlı bir duayen gazeteci" yazsa Başbakan belki ikna olacak...
Ve...
Suriye'ye saldırıp haddini bildireceğiz...
Evet evet Suriye'ye...
Nereden mi çıktı?..
E vallahi pes yani...
Büyük gazeteci/yazar Yılmaz Özdil'in dünkü (12.09.2012) Hürriyet'te başlığı altında yayımlanan makalesini okumadınız mı yoksa?..
İyi de kardeşim siz nasıl gazete okurusunuz öyle?..
Yılmaz Özdil'i okumadan "okur" olunur mu?..
Yoldan geçen kaz kolayca yolunur mu?..
Okuyacaksınız kardeşim;
Yılmaz Özdil'i okuyacaksınız işte o kadar..
Okuyacaksınız ki Şeytan'ın pardon Emin Çölaşan'ın bile aklına gelmeyenleri nasıl düşündüğünü göreceksiniz...
Neyi mi?..
Yazısını okusaydınız bunu sormazdınız...
Yahu adam diyor ki;
"Suriye semalarında; af edersiniz Suriye semalarına 1300 hava mili uzaklıkta düşen, af edersiniz düşürülen uçağımızdan sonra verdiğimiz 134 şehidin ve Afyon patlamasının (sabahları uykudan uyandığınızda değil o bildiğimiz şehir Afyon) faili Esad'dır"...
Ya da;
İktidar yandaşlarının deyişiyle Esed...
Yılmaz'ın yazısını okurken içimden geçti...
"Acaba!" dedim kendi, kendime...
Yılmaz Özdil kendi yazdıklarına kendi de inanıyor mu?..
Yoksa klavyenin başına geçmeden önce şöyle mi düşünüyor:
* * *
Aaaahhh ahhh!..
Şu Suriye ile savaşa bir başlasak ne iyi olacak?..
Ekonomi zaten durmak üzere, o zaman iyice "stop" diyecek...
Bu göbeklerini kaşıyan huni kafalılar 100 milyar dolara yakın döviz rezervimizle de silah, mühimmat falan alırlar...
Zaten bomba ve diğer mühimmatın yarısı(!) Afyon'da patladı gitti...
Böylece hükümetin "en başarılı" olarak sunulduğu "ekonomi" çöker,
çalışanların yarısı işten kovulur,
çalışabilecek durumdaki diğer yarısı da işe bisiklet veya at arabasıyla gider gelir...
Bu arada bizim patron TSK'ya hem silah satar hem de sattığı silahları, tankları, uçakları falan sigorta eder...
Ohhhh!..
Yeme de yanında yat...
* * *
Vallahi ben istemesem de beynimde (sizin beyninizde yok mu aabi?) yer eden bir başka ruh böyle düşünüyor...
Hatta bu arada Yılmaz'ın patronunun düşünceleri bile gelip benim kafatasımın içindeki küçük gri hücrede yankılanıyor:
* * *
Yaşşa be Yılmaz...
Bana, pardon yani Türk milletine ne büyük kıyakçılık yaptığının farkında olmayabilirsin ama 134 şehit ne ki be koçum?..
Allah kısmet eder de hükümet sana ve senin gibilere inanırsa Suriye ile savaş ve haliyle 134 şehitin en az 100 misli şehit garanti...
Belki daha bile fazla...
İyi ki varsın be Yılmaz...
iyi ki yazıyorsun be anam...
Senin gibi bir yazarım olduğu ve senin gibi bir yazara maaş ödediğim için gurur duyuyorum...
Yok yok "onur" değil "gurur"; ben nerede hangi kelimeyi kullanacağımı en az senin kadar bilirim...
Var ol, nur ol be koçum!..
İyi ki 134 şehidimizin failinin Esed/Esad ve haliyle Suriye olduğunu bildin/buldun...
Yarın bir gün Kılıçdaroğlu da "Afyon'daki patlamanın % 99 sabotaj olduğunu söyleyen komutan, patlamanın failinin de % 99.9 Esad olduğunu söyledi" diye bir açıklama daha yapar...
Biz de onu manşetlerimize çekeriz...
Yılmaz + Kılıçdaroğlu= Savaş...
Hadi kolay gelsin...
* * *
Yaaaa...
Gördünüz işte...
Bir Yılmaz Özdil makalesi okuyunca aklımdan neler geldi geçti...
Ne yapayım aabi?..
Kardeşimin yazdığı makaleler benim kafayı da "tersten" çalıştıyor...
adnanberkokan@gmail.com
Bulmasına buldu da dinleyen kim?..
Halbuki AKP içinden bir akil(!) adam çıksa...
Ya da "yandaş" medyadan "itibarlı bir duayen gazeteci" yazsa Başbakan belki ikna olacak...
Ve...
Suriye'ye saldırıp haddini bildireceğiz...
Evet evet Suriye'ye...
Nereden mi çıktı?..
E vallahi pes yani...
Büyük gazeteci/yazar Yılmaz Özdil'in dünkü (12.09.2012) Hürriyet'te başlığı altında yayımlanan makalesini okumadınız mı yoksa?..
İyi de kardeşim siz nasıl gazete okurusunuz öyle?..
Yılmaz Özdil'i okumadan "okur" olunur mu?..
Yoldan geçen kaz kolayca yolunur mu?..
Okuyacaksınız kardeşim;
Yılmaz Özdil'i okuyacaksınız işte o kadar..
Okuyacaksınız ki Şeytan'ın pardon Emin Çölaşan'ın bile aklına gelmeyenleri nasıl düşündüğünü göreceksiniz...
Neyi mi?..
Yazısını okusaydınız bunu sormazdınız...
Yahu adam diyor ki;
"Suriye semalarında; af edersiniz Suriye semalarına 1300 hava mili uzaklıkta düşen, af edersiniz düşürülen uçağımızdan sonra verdiğimiz 134 şehidin ve Afyon patlamasının (sabahları uykudan uyandığınızda değil o bildiğimiz şehir Afyon) faili Esad'dır"...
Ya da;
İktidar yandaşlarının deyişiyle Esed...
Yılmaz'ın yazısını okurken içimden geçti...
"Acaba!" dedim kendi, kendime...
Yılmaz Özdil kendi yazdıklarına kendi de inanıyor mu?..
Yoksa klavyenin başına geçmeden önce şöyle mi düşünüyor:
* * *
Aaaahhh ahhh!..
Şu Suriye ile savaşa bir başlasak ne iyi olacak?..
Ekonomi zaten durmak üzere, o zaman iyice "stop" diyecek...
Bu göbeklerini kaşıyan huni kafalılar 100 milyar dolara yakın döviz rezervimizle de silah, mühimmat falan alırlar...
Zaten bomba ve diğer mühimmatın yarısı(!) Afyon'da patladı gitti...
Böylece hükümetin "en başarılı" olarak sunulduğu "ekonomi" çöker,
çalışanların yarısı işten kovulur,
çalışabilecek durumdaki diğer yarısı da işe bisiklet veya at arabasıyla gider gelir...
Bu arada bizim patron TSK'ya hem silah satar hem de sattığı silahları, tankları, uçakları falan sigorta eder...
Ohhhh!..
Yeme de yanında yat...
* * *
Vallahi ben istemesem de beynimde (sizin beyninizde yok mu aabi?) yer eden bir başka ruh böyle düşünüyor...
Hatta bu arada Yılmaz'ın patronunun düşünceleri bile gelip benim kafatasımın içindeki küçük gri hücrede yankılanıyor:
* * *
Yaşşa be Yılmaz...
Bana, pardon yani Türk milletine ne büyük kıyakçılık yaptığının farkında olmayabilirsin ama 134 şehit ne ki be koçum?..
Allah kısmet eder de hükümet sana ve senin gibilere inanırsa Suriye ile savaş ve haliyle 134 şehitin en az 100 misli şehit garanti...
Belki daha bile fazla...
İyi ki varsın be Yılmaz...
iyi ki yazıyorsun be anam...
Senin gibi bir yazarım olduğu ve senin gibi bir yazara maaş ödediğim için gurur duyuyorum...
Yok yok "onur" değil "gurur"; ben nerede hangi kelimeyi kullanacağımı en az senin kadar bilirim...
Var ol, nur ol be koçum!..
İyi ki 134 şehidimizin failinin Esed/Esad ve haliyle Suriye olduğunu bildin/buldun...
Yarın bir gün Kılıçdaroğlu da "Afyon'daki patlamanın % 99 sabotaj olduğunu söyleyen komutan, patlamanın failinin de % 99.9 Esad olduğunu söyledi" diye bir açıklama daha yapar...
Biz de onu manşetlerimize çekeriz...
Yılmaz + Kılıçdaroğlu= Savaş...
Hadi kolay gelsin...
* * *
Yaaaa...
Gördünüz işte...
Bir Yılmaz Özdil makalesi okuyunca aklımdan neler geldi geçti...
Ne yapayım aabi?..
Kardeşimin yazdığı makaleler benim kafayı da "tersten" çalıştıyor...
adnanberkokan@gmail.com