Özdil, Hürriyet yönetimine fena çaktı…

Israrla soruyorsunuz, gazetenizin yılbaşı film afişleri ekinde bütün yazarlar var, siz yoksunuz, niye? Çünkü...

GAZETECİLER.COM
Yılmaz Özdil bugünkü yazısında önce,  “Emine Beder’den ıspanaklı suikast tarifleri Ümit Usta’dan yalancı dolma...” başlığı altında; şu son “Kozmik Oda” haberleriyle güzel bir dalga geçiyor…
Sonra alışıldık, sulu muhalefetini yapıyor ve asıl yumruğu en sona saklıyor…
Hem de ne yumruk…
Önce Yılmaz Özdil’in yazısını, sonra da yönetime nasıl çktığını okuyunuz lütfen…
 
 
Manşetler şöyleydi:
“Kozmik takibe suçüstü!”
“Sivil Kango’da yakalandılar!”
“Araçlarda dinleme cihazı var!”  
Rahmetli Sadri Alışık artık kült olmuş filmlerinden birinde Laz MAFIA babasını oynuyordu…
Repliklerinden birinde muhatabına öyle bir “canın evlâdım” diyordu ki…
“Küfürden beter”…
bakın nasışl...
"Orospu sozuğu canım evlâdım!..”
Özdil yazısının sonunda, Hürriyet'in yeni reklâm filminde bütün yazarlar yer aldığı halde kendisinin neden görünmediğini soran okurlara verdiği cevapta; Hürriyet yönetimine Sadri Baba gibi küfürlü bir iltifat yapmıyor ama kurduğu cümledeki ironi, küfürden beter…
A.B.O.
“Bu kez kaçamadılar!”
 
*
 
Aşçı çıktı iyi mi...
 
*
 
Kod adı, düdüklü tencere.
İhbarcı, gurme.
 
*
 
“Flaş, flaş, flaş, suikast silahı kepçenin seri numaraları silinmiş sayın seyirciler... Dinleme cihazı olduğundan şüphelenilen mutfak robotu, Adli Tıp’a gönderildi... Bagajdaki kuru fasulyeye de, yiyenler gürültü çıkarmasın diye susturucu takıldığı iddia ediliyor.”
 
*
 
Meğer, babasıyla telefonda konuşurken dinlemeye takılmış bu aşçı er...
- İşler nasıl oğlum?
- Valla nasıl olsun, soyuyoruz, oyuyoruz, rendeliyoruz, haşlıyoruz, bazen yakıyoruz filan.
 
*
 
Dinlesen... İşkenceci er!
 
*
 
“Zavallı patatese bunu yapan, maazallah, memlekete neler yapar kimbilir sayın seyirciler...”
 
*
 
 
Ankara’da elini sallasan generale çarpıyor, bunlar yakalaya yakalaya er yakaladı. Onlar da, aşçı, marangoz ve elektrikçi... “Takip işi”nde olduğu öne sürülen uzman çavuşun da, gözü bozukmuş, raporlu, doktora gidiyormuş.
 
*
 
Şöyle bi muayene mesela...
- Bu kim?
- Bülent Arınç.
- Kardeşim sen 8 numara miyop, 12 numara hipermetropsun, Cemil Çiçek o.
 
*
 
Şaka bir yana... Eskiden Gırgır,
Fırt gibi mizah dergilerimiz 1 milyon tiraja ulaşırdı. Şimdi artık, yandaş arkadaşlar var, oku, seyret, yerlere yat... Nasıl satsın mizah dergileri.
 
 
Okura not:
 
Israrla soruyorsunuz, gazetenizin yılbaşı film afişleri ekinde bütün yazarlar var, siz yoksunuz, niye? Benim sözleşmem Pirelli’yle çünkü...