Oylum Talu prenses oldu herkes kurbağa!
Oylum Talu'dan yola çıkılarak yazılan roman Oylum'u prenses yapmak için herkesi kurbağa'ya mı çeviriyor?
'Kayıp Yüzyılın Prensesi Oylum' adlı kitabı bugün köşesine taşıyan Milliyet yazarı Ali Eyuboğlu yani planlanan şey başarıya ulaşmış diyor yazısında ve "boşuna dememişler "Derviş uçmaz, mürit uçurur" diye" yazdı.
"Oylum Talu'yu severim, ama romandaki 'yoğun yağ'ın içimdeki sevgiye gölge düşürdüğünü söylemeliyim." yazan Eyuboğlu, kitabı okuduktan sonra bir eleştiri kaleme aldı ve o zor soruları sordu:
Birini kutsamak için, başkalarını bu kadar mı yere batırır, aşağılar bir yazar?
Kitabı yayınlayan Destek Yayınlarının sahibi Yelda Cumalıoğlu'nun arkadaşı Oylum Talu ve romanın yazarıyla ilgili yazdıklarının kitaptaki 'yağ oranı'nın da habercisi olduğunu söyleyen Eyuboğlu yazısını şöyle sürdürdü:
ROMAN DEĞİL ABARTI
YARIŞMASI BİRİNCİSİ
Sanki Oylum Talu'nun güzelliği ve başarısından etkilenip bir roman
yazmamış Kahraman Tazeoğlu, bir yayınevi 'abartı yarışması'
düzenlemiş de oraya katılmış.
Sanırsın Oylum Talu, "Uçur beni" demiş yazara, o da bunu yapabilmek
için önüne çıkanı almış ayaklarının altına.
BİRİNİ VEZİR YAPMAK İÇİN HERKES REZİL
OLMALI
Bizdeki anlayış şu çünkü.
Birini yukarılara mı çıkaracaksın?
Bunu başkalarının üstüne basmadan yapamazsın.
Birini 'vezir' yapabilmenin yolu, onlarca insanı 'rezil' etmekten
geçiyor çünkü.
O yüzden de kitabın yazarı Oylum'u 'prenses' yapabilmek için birçok
insanı 'kurbağa'ya çevirdi.
'Prenses'e telefon açıp, hal hatır sormadan "Neredesin? Geç kalma
sakın, konuklar yolda. Onlardan önce burada ol" diyen yönetmen
'kaba adamlar' sıralamasında bir numara.
SPİKER ŞIMARIK, PROFESÖR
TU KAKA, YÖNETMEN KABA ADAM
'Prenses'in çalıştığı kanalın haber spikeri 'şımarığın önde
gideni'!
Yeni çıkan kitabını tanıtmak için 'Prenses'e konuk olan profesör
'ucuz reklam pikesi yapan biri'. Adam programa, bilgisini
insanlarla paylaşmak için değil, ürününü pazarlamak için çıktı!
Kitabını tanıtmak için gelen profesör 'tu kaka', vizyona giren
filmlerinin PR'ı için cümbür cemaat stüdyoya doluşan ekip 'baş
tacı'.
Ne dengesiz bir hayal gücüdür bu?
Burada asıl dengesiz olan 'prenses' midir yoksa romanın yazarı mı,
o da ayrı.
KEŞKE OYLUM TALU İZİN
VERMESEYDİ
Elbette ki çoğu insan hoşlanır uğruna kitap yazılmasından, roman
kahramanı yapılmasından.
Aklımın almadığı şu:
Birini 'prenses' yapabilmek için birilerini 'kurbağa' yapmak şart
mı?
Keşke Oylum Talu, işin bu kısmına izin vermeseydi!