Osman Sınav yeni filmini anlattı
Ünlü yönetmen Bloomberg HT'de Gülin Yıldırımkaya'ya anlattı. Osman Sınav yeni filmi Suret-i Aşk ile ilgili yazılan her şeyi yalanladı
Ünlü yönetmen Bloomberg HT'de Gülin Yıldırımkaya'ya anlattı:
İnternetten okuduğumuz kadarı ile çok iddialı bir film
projeniz de var: 'Suret-i Aşk'. Senaryonun Elif
Şafak'la birlikte hazırlandığı ve Kıvanç
Tatlıtuğ'un başrol oynayacağı, filmde çocuk esirgeme
kurumunda yetişmiş bir genci canlandıracağı gibi
bilgiler okuyoruz. Film hazırlıkları nasıl
gidiyor, ne zaman vizyona girecek?
Filmin vizyona girmesinden önce filmi yapabilmemiz gerekiyor!
Burada birçok şey birbirine girmiş durumda, öncelikle onları
ayıklamak gerekiyor. En magazinsel olanından başlayacak olursak: Bu
projenin Kıvanç Tatlıtuğ'la hiç alakası yok, Kıvanç'la başka bir
şey konuşuyoruz, o başka bir film projesi.
"Filmler birbirine karıştı" diyorsunuz?
Filmler birbirine girdi, ayrıca hikâyenin içine başka şeyler girdi.
Hikâye şuradan başlıyor; İstanbul 2010 Kültür Başkenti Projesi
içinde İstanbul 2010 Ajansı'nın da desteği ile 'Suret-i Aşk' adı
altında bir film çekeceğim. Birincisi; ben yıllardan beri bir
İstanbul filmi çekmek istiyorum. İkincisi; bu bir aşk filmi olacak
ve İstanbul'un Doğu ile Batı'yı birleştiren, o klasik söyleme uygun
bir temada, hakikaten Doğu ile Batı'yı birleştiren Doğulu da
diyebiliriz bu hikayeye. İstanbullu bir Türk erkekle, Batılı, Batı
kültürünün her şeyini yaşamış birisi, genç bir kadın İstanbul'u
merak edip İstanbul'a geliyor. Genç şehir fotoğrafçısı erkekle
Batılı bir kadının İstanbul'da karşılaştığı bir aşk hikâyesini
anlatıyorum. Yusuf ile Zoe ya da Yusuf ile Zara vb. isimler
üzerinde düşünüyoruz şu anda.
Beş yıl önce, belki daha da eskiydi, Elif Hanım'la randevulaşıp New
York'ta Manhattan'da bir kafede "Ben şöyle bir film yapmak
istiyorum, bunun hikayesini birlikte yazar mıyız, benimle olur
musunuz?" dedim. Sağ olsun o da kabul etti ve biz o zamandan bu
yana bunun hikâyesini yazdık. Elif Şafak'la hikâyenin ve filmin
ilgisi bu. Şu anda bu proje Elif Hanım'ın "Aşk" kitabı ile de
karıştırılıyor, o zamanlar "Aşk" henüz yazılmamıştı, hatta o
sıralar başka bir şey yazıyordu. "Aşk"ın da yazılış sürecinde
sohbetler ettik tabii ki ama o başka bir şey: O Mevlana Şems
hikâyesidir. Oysa "Suret-i Aşk" çok modern bir hikâye. Dünyada
aşkla ilgili bin tane hikâye yazılmıştır ve yazılacaktır. En son
geçenlerde on beş gün bir yerlere kapandım ve senaryosunu yazdım.
Elif Hanım'ın senaryo ile bir ilgisi yok, hikâye ile ilgisi var,
Aşk romanı ile hiç ilgisi yok. Bütün bunlar zamanı gelmeden bir
arkadaşımızın sadece dedikoduya bir haber değeri kazandırmasından
ileri gelen bir şeydir. Maalesef böyle şeyler oluyor, maalesef
deyip geçiyoruz ama olmaması lazım. Sırf bir Eva Green adını
geçireceğim diye, Osman Sınav'la Eva Green'i yan yana getireceğim
diye yapılan haberler. Eva Green'in bile haberi yok!
O zaman bu filmle ilgili yazılan her şey
yanlış?
Adı hariç, her şey külliyen yanlış. Bir sinemacı yüz tane şey hayal
eder ve bir tanesi olur. Evet, ben Eva Green oynasın istiyorum
böyle bir isteğim var ya da onun gibi birkaç isim var o isimleri
şimdi söylemeyeceğim. Ama olabilir, olmayabilir. Ayrıca filmi çok
kısa zamanda çekmem lazım. Bu kadar kısa sürede yabancı bir
oyuncunun buraya gelmesi çok zor, mucize lazım. Bunlar esasında
işin temasından çok uzak şeyler. Benim için önemli olan teması ve
nasıl bir iş olacağı. Ama iş Kıvanç Tatlıtuğ'a kadar
gitti. Ben Kıvanç'la başka bir film projesi konuşuyorum.
O zaman çocuk esirgeme kurumunda yetişen genç
hikâyesi, "Suret-i Aşk" dışındaki bir
projenin konusu öyle mi?
11 Eylül 1980 gecesi saklandıkları yerde annesi ve babası öldürülen
beş yaşındaki bir çocuğun otuz yılda yaşadıkları anlatılacak. Hiç
kimseniz yoksa kim yetiştirir sizi? Çocuk esirgeme kurumu vs. gibi
devlet kurumları. Yani anneniz babanız, devlet kurumları olur.
Devletin otuz yılda nasıl bir psikopat ürettiğinin filmi olacak,
adı da "Yalnız Kurt". Üç yıldır bu proje üzerinde çalışıyorum.
"Suret-i Aşk"a beş yıldır çalışıyorum. Senaryosunu bir dağ evinde
kapanarak on beş günde yazdım, hikâyesini de sadece Elif Hanım'la
paylaştık. Henüz oyuncuların hiçbiri net değil. Ama "Yalnız Kurt"
ile ilgili bir şey olursa, ki bu da çok erken bir açıklama,
Kıvanç'la konuşuyoruz. Birçok önemli oyuncu arkadaşımla hazırlık
yaptık. Filmle ilgili mekânlar bakıldı, dekorlar bulundu, ekip
çalışıyor, yan oyuncular bulundu ama fark ettim ki henüz bu
karakteri olgunlaştıramamışız. Kâğıt üzerinde olgunlaştırdığımız
karakteri oyuncu ile olgunlaştırabilmek için altı aya ihtiyacımız
var. O yüzden bir altı ay çalışması gerekiyor aktörün şu anda.
Kıvanç'la bunu konuşuyorum. O noktaya varabilirsek, Kıvanç
olacak.
Hiç olmayan, netleşmemiş projeler için oldukça büyük
tanıtım da yapılmış.
Türkiye'de şöyle şeyler oluyor: Bir film projesi var, her şey
hazır, ekip hazır, dekor bulunmuş, mekânlar, yan oyuncular
bulunmuş, konuk oyuncu evet demiş vs. her şey organize olmuş, yüz
milyar lira da para harcamışsınız. Yüz milyar harcadığınız bu
projeyi henüz yeteri kadar tatmin etmedi deyip paydos ediyorsunuz
ve elinizde beş tane başrol oyuncusu var, her biri de bunu
gerçekten oynamak istiyor. Hiçbir yapımcı ertelemez ben ertelerim
çünkü olmadı, olduğu zaman çekeceğim. Ben doğru işler yapmak için
para kazanıyorum. Türkiye'de hiçbir prodüktör oturup da bunu
ertelemez, ben şu kadar para harcadım der, bunların her biri isim
der. Aktörler için de iyi olmaz çünkü o rolü iyi oynayabilmeleri
için, o rolde yükselebilmeleri için hakikaten çalışmaları
gerekiyor. "Bir kişi altı ay çalışır mı?" denebilir, evet çalışması
gerekiyor.