Orhan Miroğlu

Hani diyorsun ya; "Korkularımız azaldı, çözüm sürecinden bu yana ölümler yaşanmıyor" diye...

Be Orhan Miroğlu, be kardeşim...
Seninle zaman zaman ters düştüğüm sana "kaybetti" dediğim günler de oldu...
Ama bugün "kazandın" diyeceğim...
Zira...
Bir "acı"...
Bir "kuşku"...
Bir "barış çağrısı" bu kadar mı güzel yazılır yani be kardeşim...
Bu arada unutmadan oğlunuz Zerdeşt için geçmiş olsun dileklerimi kabul edin lütfen...
"Sessiz bir sahil kasabasında olmak vardı bugün" diyorsun ya...
Karımla birlikte son dört yıldır bir "sahil kasabası" değil ama bir "sahil köyü"nde yaşıyoruz hayatı ve seni çok iyi anlıyoruz sevgili kardeşim...
Ve...
Hani diyorsun ya; "Korkularımız azaldı, çözüm sürecinden bu yana ölümler yaşanmıyor" diye... 
Ve hemen ardından ekliyorsun "Oysa yanı başımızda kan ve gözyaşı var."
Bitecek be kardeşim...
İnşallah; gözlerini kan, kin bürümüş; bütün dünyaları para, mal ve daha çok para daha çok mal olan acımasız egemenler bile bir gün insafa gelecekler...
Nasıl mı?..
İnsani direnç ve direniş, onların hayvani duygularını bastırınca...
Ve bastıracak sevgili Miroğlu bastıracak...
Hâsılı...
Ahmet Hamdi Tanpınar diyor ya hani;
"Ne içindeyiz zamanın
ne de büsbütün dışında;
yekpare, geniş bir anın
parçalanmaz akışında"
Ben/biz de; yaşadıklarının her ne kadar dışında gibi görünüyorsak da sevgili kardeşim...
Bil ki çektiğin acıların ve yaşadığın kuşkuların; aynen içindeyiz senin gibi...
Ve barış dualarının...
Bu güzel yazın; samimi barış taleplerin ve hatta samimi hüznünle ve bugünkü Star'da "İçimi saran korku" başlığı altında yayımlanan makalenle kazandın Miroğlu Orhan