Orhan Bursalı'dan MHP'ye ve Bahçeli'ye "dil" eleştirisi

Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu'na verdiği cevabı ve Bahçeli'nin üslübunu eleştirdi.

California Üniversitesi Öğretim Üyesi olan İç Hastalıkları ve Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu, geçtiğimiz akşam Halk TV'de Şimdiki Zaman Siyaset programında, Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) Ankara'da Covid-19 salgını konusunda yaptığı uyarıları aktarırken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TTB'ye yönelik sözlerini eleştirdi ve "MHP'yi kapatıp, AK Parti'ye katılsın" ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Çilingiroğlu'da "Sözde bilim adamı", "FETÖ’cü müptezel", "O dili kökünden koparırız" ifadeleriyle cevap verdi.

MEHMET ÇİLİNGİROĞLU'NU ÇIKARMAYIN EKRANA

Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı, hem Semih Yalçın'ı hem de Devlet Bahçeli'yi üsluplaır nedeniyle eleştirdi. Mehmet Çilingiroğlu'nun Bahçeli'ye "lan" diyerek hitap etmesine de tepki gösteren Bursalı "Bu şovmeni çıkarmayın ekranlara. Fakat Semih Bey’in dil koparması, yakışıyor mu demeyeceğim, MHP’deki bu üslup yerleşik" diyerek şunları kaydetti:

DEVLET BAHÇELİ'NİN SİYASİ DİLİ ŞİDDET DOLU

Devlet Bahçeli’nin siyasi dili şiddet dolu. Örneğin son bir aydaki tüm demeçlerini okuyun, içlerinde olumlu, sevecen bir dil açıklama bulamazsınız. En olumlu demecinde bile bir şiddet unsuru, sözcüğü, dili gömülmüş. Bahçeli’nin açıklama yapma misyonu adeta böyle.

Anayasa Mahkemesi, iktidarın, Bahçeli’nin hoşuna gitmeyen “demokrasi, insan hakları, hukuki” bir karar mı vermiş, Bahçeli hemen konuşuyor, “Bu kararlar sancılı ve sakat” diyor, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını istiyor. Bu mahkeme başkanlık sistemine uygun değilmiş. Parlamenter sistemden kalmaymış. Yerine başkanlık sistemiyle (yani tek adam başkanla tamamen uyumlu) “Divanı Ali” kurulmalıymış. 

Öneri, bugünkü otoriter, tek adam sistemini yetersiz bulmakta ve astığı astık kestiği kestik bir padişahlık sistemi kokmakta. Bahçeli, Türk Tabipleri Birliği için de ikidir kapatılma istemekte. TTB’nin siyasete yönelik tepki çeken açıklamalarını eleştirmek başka (Nitekim pek çok illerde tabip odaları, TTB yönetimine mesafe koydu), fakat bundan rahatsız olup kapatılmasını istemek başka.

Bahçeli, işine gelmeyen, sinirlendiği tüm kurumların kapısına kilit vurmak için hazır durumda. 

HER ŞEYE AYAR VERME

En son Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu üyelerine çaktı ve doktorların farklı açıklama yapmalarını eleştirdi, bir sözcü tayin edilsin, gerekirse o konuşsun dedi. Neyse ki Koca, sözcü atama önerisine karşı çıktı.

Bahçeli, her şeye ayar verme peşinde koşuyor. Kapatıyor, açıyor, eleştiriyor ve demokratik bir ortamda farklı ve hoşuna gitmeyen karar, düşünce ve sözlerin dile getirilmesi karşısında sürekli memnuniyetsizliğini dile getiriyor.

Demokratik bir ortama, topluma uyum sağlayamayan, sağlamamakta direnen, sürekli yasaklar, kapatmalar peşinde koşan Bahçeli’nin, toplumdaki adeta şiddet dili kullanması, bu dili kullanmaktaki gerekçesi olarak görülen “toplumsal huzuru” bizzat bozmakta, dağıtmakta ve siyasette şiddet dilinin yerleşmesine katkıda bulunmaktadır.