Oray Eğin 'ambargo'yu deldi ama...

Akşam yazarı Oray Eğin, kendisine uygulandığı ileri sürülen Ambargoyu deldi delmesine ama bu yazılanlar hiç de hoşuna gitmeyecek.

GAZETECİLER.COM (ÖZEL) Oray Eğin bir süre önce İmha Planı isimli bir kitap yayınladı ve AK Parti iktidarı döneminde medyaya yönelik bir imha kampanyası yürütüldüğü iddiasıyla "medyanın nasıl çökertildiğini" kaleme aldı...

EĞİN AMBARGO UYGULUYORLAR DEMİŞTİ

Kitap olmuştu. Ardından az sayıda köşe yazarı tarafından konu edinildi. Ancak az sayıda yazarın kendi kitabından söz edilmesini Eğin kitaba ambargo uygulandığı şeklinde yorumlamış ve özellikle Radikal gazetesinden iki ismin kitapta eleştirilmesinden dolayı Doğan Grubunun tepkisiz kaldığını ileri sürmüştü. Eğin, bir Radikal editörünün kendisine twitterdan yazdığı herkes kitap ekine çıkmak istiyor mesajına da .

AMBARGO DELİNDİ AMA...

Oray Eğin'in kitabına Radikal'in uyguladığı söylenen ambargo delindi ve Radikal'in kitap ekinde, üstelik son zamanlarda adından sıkça sözedilen Radikal muhabirlerinden İsmail Saymaz'ın imzası ile iki sayfaya yayılan bir yazı yayınlandı.

Radikal Kitap ekinde yer alan yazı Eğin'in söz ettiği ambargoyu deldi delmesine ama Akşam yazarı bu yazıdan pek de hoşnut olmayacak. Çünkü Kitap ekindeki yazıda İsmail Saymaz, Oray Eğin'in 'Genç Beyaz Türk'ün acılarını yansıtmaktan öteye gitmediğini yazdı.

Eğin'in kitapta haklı saptamalar yaptığının altını çizen Saymaz, ancak verdiği örneklerin eleştirdiği Ertuğrul Özkök çizgisinden çok da farklı olmadığını ileri sürüyor. Eğin'in "kapıyı vurup çıkma" söylemininde çok tutarlı olmadığını yazan Saymaz, şöyle devam etti:

 

 BİRAZ SÖNMEZ, BİRAZ TILIÇ, BİRAZ AYKOL ARIYORUZ AMA

 

Hasılı cesaretini teslim edelim ama Oray Eğin'in kitabı 'Genç Beyaz Türk'ün acılarını yansıtmaktan öteye gitmiyor. Okur, biraz olsun ekonomi-politik, biraz olsun Mustafa Sönmez, Hüseyin Aykol ve Doğan Tılıç arıyor ama bulamıyor.

Sebebi aşikar.

Bu üç gazeteci, dünyaya ve sokağa ne Cihangir'den ne Teşvikiye'den bakıyor.

Eğin'in sandığının aksine Ertuğrul Özkök ve Hasan Cemal’inkinden farklı bir gazetecilik ekolünü temsil ediyorlar.

Biz, Cihangir ya da Nişantaşı'na yolu düşmeyip Kurtuluşta mukim gazeteciler, hatta Eğinle aynı gazetede çalışanlar dahil, 'parası olmayıp sözleşmelerle boğuşanları, buna rağmen kavga edip kapıyı vurup çıkabilenleri' yakından biliyoruz.