Onu söyleyeni tımarhaneye kapatırlar...
“Eyalet sistemi üniter yapıyı bozar” yalanını kim uydurdu Allah aşkına?.. Almanya için “Üniter devlet değil” diyeni tımarhaneye kapatmazlar mı?..
Sürekli bir şeylerden
korkarak sağlayamayız
güvenliğimizi…
Geleceğimizi de korkularımız şekillendiremez…
*
Meselâ “Eyalet” sistemi…
Eyaletleşmekten niçin bu kadar korkuyoruz
aklım almıyor…
*
“Eyalet sistemi üniter yapıyı bozar” yalanını kim uydurdu
Allah aşkına?..
Almanya’da eyaletler var…
Hatta daha da öte…
Eyalet başbakanları var…
*
İyi ama…
Almanya için “Üniter devlet değil”
diyeni tımarhaneye kapatmazlar
mı?..
*
Kantonlardan oluşan İsviçre için “bölünmüş” diyene “normal insan” gözüyle bakabilir
misiniz?..
*
Ey moderatörler…
Bir iyilik yapın da…
Eyalet sistemini tartıştırın…
*
Tartıştırın ama…
Kimseyi kavga ettirmeden…
*
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan siyasi amigoları
değil…
Gerçekten bilgi sahibi olan akil insanları davet edin…
Onlar tartışsın…
*
Ve…
Kamuoyu karar versin eyalet sisteminin gerekli olup
olmadığına…
*
Ya da…
Eyaletlerden oluşan bir sistemin
“tehlikeli” ya da “faydalı” olup olmadığını kendi idrak etsin
kamuoyu…
Haşmet Babaoğlu diyor ki:
*
“…. ömrü sermaye ve bürokratik oligarşiyle
pazarlık yaparak geçen biri toplumda oluşan
kalp kırıklıklarını gerçekten ciddiye alıyor olabilir
mi?
Hazlarının kulu kölesi olanlar
gönüller fethetmenin
ne anlama geldiğini bilebilir mi?
Geçiniz!”
*
Vay anasını yav Haşmet…
Vay anasını yav…
*
Demek ki senin ömrün…
Kalp kırıklıklarını ciddiye almayan…
Hazlarının kulu kölesi olanlar arasında…
Boşa akan köy deresi gibi akıp
geçmiş…
YAŞA BE
BARDAKÇI…
Murat Bardakçı’nın kimseye “küfür etmeyin” dediği yok…
“Edeceksiniz de adabınızla, nazik bir üslûpla
edin” diyor…
*
Meselâ…
Kızdığınız birisine:
“Ulan orospu çocuğu”
demek
kabalıkmış…
“Edep
dışı” ve haliyle “kaba” sayılmalıymış…
*
Ama…
Kızdığınız o kişiye:
“Hangi babana küfür edeyim?”
derseniz…
Küfrünüz adabına göre…
Yani son derecede “nazik” olurmuş…
*
Yaşa be
Bardakçı…
Çok
yaşa hem de…
TARTIŞMASI BİTMEYECEĞE
BENZİYOR…
Çocukluğumuzda…
Yılbaşı gecesi oynadığımız fırdöndüye doyamaz…
Birkaç ay daha sürdürürdük
eğlencemizi…
*
Referandum
bitti…
Ama…
Fırdöndü oynamak gibi eğlenceli olmalı
ki…
Tartışması bitmeyeceğe benziyor…
*
Ancak…
Bu tartışmaların kötü bir yanı var…
İki taraf da birbiri için:
- Demokrasi düşmanı…
- Sahtekâr…
- Yalancı…
- Oy hırsızı falan gibi nezaket dışı sıfatlar
yakıştırıyor…
*
Müttefiklerimiz (Kimilerine göre müttefikimiz hiç yok ama
düşmanımız çok…) bu kavgalara bakıp aynı sıfatları tekrarladığında
ise…
Dostlarımıza öfkeleniyoruz…
*
Yahu adamlar ne yapsın?..
Bizim genelde öyle olduğumuz birbirimize söyleyen bizzat biziz…
İNŞALLAH, İNŞALLAH… ÂMİN…
Biliyor
musunuz?..
Facebook yeni proje çalışması yapıyor…
Bittiğinde…
“Sessiz konuşma” yazılımıyla dakikada 100 kelime yazabileceğiz…
*
Nasıl mı?..
Beyin dalgalarını tespit edebilecek yeni
teknolojiyle…
*
Haydi inşallah…
Öyle bir şey olursa (Ki madem kafaya koymuşlar mutlaka
yaparlar) gel keyfim gel…
Havada, karada ve hatta memişhanede bile yazı
yazabileceğiz…
*
İnşallah, inşallah…
Âmin…
Vaktiniz de olmayacak
zaten…
Haberiniz var
mı?..
Çağla Şikel ve Alişan dizi film çekecekmiş…
*
Hemen telaşlanmayın…
Panik de yapmayın…
İzlemek zorunda olmadığınız gibi…
Dizi büyük ihtimalle yaz sezonu için çekilecek…
*
Yani…
İzlemeye vaktiniz de olmayabilir…
ACELE, SAKIZ ÇİĞNEMEYİ
ÖĞRENİN…
Yetenekli olmanın ayrıcalığını anlatmak için
söyler anacığım:
“Herkes sakız çiğner ama kimse Ayşe abla gibi
patlatamaz”…
*
Şimdiden sakız çiğnemeyi…
Ama…
Ayşe abla gibi de patlatmayı
öğrenin…
*
Neden mi?..
Çok yakın bir zamanda…
Sakız çiğneyerek kanser olup olmadığımız tespit
edilecek de ondan…