Onlar kazanıyor, siz kaybediyorsunuz...
Değerli medya patronları!.. Ya, sahibi olduğunuz haber kanallarının tartışma programlarını izlemiyorsunuz?.. Ya da…
Sevgili Medya patronları!..
İçinizde aileden gazeteci yok…
Hepiniz önce işadamı, sonra medya patronusunuz…
Bir zamanlar içinizden kimilerini “Bankalar Kanunu” ile teslim alıp yok ettiler…
Bankasını satanlar kurtuldu…
Satamayanlar sadece gazete, televizyon ve radyolarını değil, asıl işlerini bile kaybetti…
Şimdi de öyle bir belâ kanun maddesi var ki başınızın üzerinde…
Bankadan beter…
Eğer…
O kanundan savcılık soruşturmasına uğrarsanız…
Bir de…
“Uyduruk” bile olsa “ciddiye alınacak birkaç parça delil” buldular mı?..
Ne gazeteleriniz, televizyonlarınız ve radyolarınız kalır elinizde…
Ne de ata yadigârı şirketleriniz…
*
Amman ha!..
Sakın ola “siyasal egemene teslim olun” dediğimi zannetmeyin…
Asla…
Aksine…
“Diklenmeden dik durun”…
Eğilip, bükülmeyin…
Zira…
Korku, düşmanlarınızın gücünü ve saldırma duygularını arttırır…
Yani…
Sahibi olduğunuz medyanın muhalefet yapmaktan vazgeçmesi için yöneticileriniz üzerinde baskı kurmayın…
Ama…
Yöneticilerinize, gazeteciliğin sadece “muhalefet etmek” olmadığını da hatırlatın…
Sizin riskinizle, kahramanlık triplerine girmesinler…
Sizin, üstüne para da vererek teslim ettiğiniz köşelerin, babalarının malı olmadığını söyleyin sık sık…
O köşelerde, kişisel ihtiraslarını tatmin etmek için ona buna küfür ve hakaret etmesinler…
*
Ve sevgili medya patronları!..
Muhalefete ne kadar yer veriliyorsa medyanızda (Böyle gazete televizyon sayısı iki, bilemediniz üçü geçmez ya neyse…); iktidara da o kadar yer versinler…
Ya da…
İktidara ne kadar yer veriyorlarsa sahibi olduğunuz medyada…
Ki…
İktidara destek verip ülkede muhalefet partisi olduğunu bilmeyen gazete, televizyon ve radyo sayısı acayip fazla…
Muhalefete de hiç olmazsa (Üçüne toplamda bile olsa…) iktidara verdikleri kadar yer versinler…
Çünkü…
Siyasetçi yolcudur, sizler hancı…
Yani…
Onlar (Siyasetçiler) gelip, bir konaklayıp gidecekler…
Siz ise hep var olacaksınız…
Var olmalısınız…
Var olmak için ise adil olmalısınız…
*
Değerli medya patronları!..
Ya, sahibi olduğunuz haber kanallarının tartışma programlarını izlemiyorsunuz?..
Ya da…
İzliyor ama…
“Bana ne ya… Ben reytingime bakarım” deyip kavgaya yol mu veriyorsunuz?..
*
İzlemiyorsanız eğer izleyin…
Hemen her programda (Moderatörleriniz farklı olsa da…) hep aynı kişiler…
Sığ…
Kavgacı…
Düzeysiz…
Kaba saba akademisyen ya da gazeteciler göreceksiniz…
Ve…
Bu kaba saba, sığ, kavgacı, düzeysiz akademisyen ve gazeteciler analiz yapmıyor; adeta 3. Dünya savaşını tahrik ediyorlar...
Bir büyük savaş (Bölgesel ya da küresel.) sizin de sonunuz olacaktır bunu asla unutmayın…
Ayakta (Sadece medyanızla değil bütün şirketlerinizle) kalmak istiyorsanız eğer…
Bölgesel ve küresel barışa destek vermelisiniz…
Yani…
Savaş çığırtkanlığı yapan konukları ekranlarınıza çıkartmamalısınız…
Ve…
Bir de mutlaka farkındasınızdır…
Üstüne üstlük ekranlarınıza çıkanlar, kanallarınızı, kişisel reklamları için kullanıyorlar…
*
Sayın medya patronları!..
7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 seçim listelerini hatırlayın…
Çok sayıda gazeteci milletvekili adayı olduğunu göreceksiniz…
Ve…
Hemen hepsi de…
Sizlerin kanalları sayesinde ünlü olanlar…
Kimi iktidara yağcılık yaptı…
Kimi muhalefete…
Ve…
Siyasi parti liderleri de bunların arasından karşılıklı olarak en çok kavga edenleri…
Ve…
Kendilerini en sıkı savunanları seçtiler…
Yani…
Kullanıldınız…
Şimdi de kullanılıyorsunuz…
Ve hem de…
Onlar kazanırken, sizler kaybediyorsunuz…
Ve bir de…
“Muhalefet” yaptıklarını zanneden ama…
Cumhurbaşkanı’na küfür ve hakaretten başka hiçbir şey bilmeyenler, “teröre destek ve yardım” iddiasıyla tutuklanırlarsa, bakın siz cümbüşe…
Yakup MURAT
yakupmurat@gazeteciler.com