Öngörüsü olan varsa buyursun
Kesin olan şu: Ortadoğu’nun büyük bir bölümünü Osmanlı topraklarına katan hükümdarın Yavuz Sultan Selim olduğu…
Bugün Türkiye’de de dünyada da, halen gürül gürül
kanayan Ortadoğu yarasından
Osmanlı’yı sorumlu tutanlar bir hayli çok…
Çoğu tarihçiye göre:
Ortadoğu’daki bölünmüşlüğün en önemli sebebi, yüzyıllarca süren
hâkimiyeti
boyunca Osmanlı’nın bölgeyi paylaşan aşiretlerin yerel otoritesine
göz yumması…
Ve…
Ne eğitim, ne kültür, ne de ekonomi alanında buraya
bütünlüklü bir düzen
sunması…
*
Tabii, İstanbul’un bu bölgede kendisine karşı tehdit
oluşturabilecek büyük bir
ittifakın doğuşunu engellemek adına bölünmüşlüğü ve geri kalmışlığı
bizzat
desteklediğini savunanlar da var.
Ama…
*
Kesin olan şu:
Ortadoğu’nun büyük bir bölümünü Osmanlı topraklarına katan
hükümdarın Yavuz
Sultan Selim olduğu…
Ve…
Bunu yaparken de hiçbir şeyden olmadığı kadar, bu “bölünme”
olgusundan
yararlandığı...
*
Kimilerine göre Yavuz, Osmanlı’nın resmî Sünnî ideolojisini
sağlamlaştırmak ve
bölgeyi külliyen ele geçirebilmek için, hem Anadolu’daki hem de
Ortadoğu’daki
sosyal ve kültürel bölünmeleri bizzat derinleştirdi.
*
Kimilerine göre ise…
Özellikle dinî bölünme söylemi, Osmanlı Devleti’nin siyaset ve
fetih alanındaki
açılımları için uydurulan resmî bir gerekçeden başka bir şey
değildir.
*
Bunlardan hangisi gerçek olursa olsun, sonuçları günümüze kadar
uzanan tabloyu
Yavuz’un Safevî Şahı İsmail’e karşı düzenlediği seferler ve
Çaldıran Ovası’nda
yaşananlar netleştirmiştir.
*
Ve…
Yavuz’un kanlı kılıcı, gerek bölgeyi, gerekse Türk-İslâm tarihini,
en geri
döndürülemez ve en öngörülemez biçimde, sonsuza dek
değiştirmiştir.
*
Başka bir görüşü ve öngörüsü olan varsa buyursun
lütfen…
Yakup MURAT