'Öneri yanlış Taraf'a'
Bülent Arınç'ın "Taraf çizgisini düzeltsin" uyarısına Taraf gazetesinden yanıt var: Arınç önce hükümete baksın...
Arınç, Taraf 'ın Kurucu Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan ve yardımcısı Yasemin Çongar'ın istifalarıyla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine şunları söyledi: "Taraf gazetesini çıktığı günden beri takip ediyorum, beğeniyorum. 'Bi'taraf olan bertaraf olur ben tarafım' demiştim. Son zamanlarda bazı yazıları nedeniyle hayal kırıklığına uğradım. Bazı isimlerle bunu konuştum. Eksen kayması mı var Taraf 'ta denilmişti. Bunu konuştuğumda Ahmet Altan'ın tercihleri demişlerdi. Son dönemde Başbakan için yazılanlar, AK Parti hükümeti ile ilgili alay eder tarzda yazılanlar... Üslup önemlidir. Tabii eleştirilebilir ama üslup önemli.
ACIMASIZLIĞI SINIR TANIMIYOR
Sayın Altan'ın yazılarını çok beğenirdim. Ama
eleştirilerinde, acımasızlığında sınır tanımıyor. Türkiye'nin
demokratikleşmesinde, taşların yerine oturmasında, sivil asker
ilişkilerinin normal hale gelmesinde, terörle mücadelede
hatalarının giderilmesinde Taraf 'ın yeri çok
önemlidir.
DEMOKRASİNİN GELİŞİMİ İÇİN...
Taraf 'ın yaptığının yanlışları ortaya çıkarmak olduğunu vurgulayan Arınç, şöyle konuştu: "Ben bu dönemin tarihe çok önemli şekilde geçecek bir gazetecilik başarısı olduğunu düşünüyorum. Bir hayırlı çalışmadır Taraf 'ın bu yayını. Birilerini üzmüş olsa bile bu demokrasinin gelişimi için çok faydalıdır. Sonra bunu bıraktılar. Hükümeti eleştiren, yok etmeye çalışan bir çizgi tutturdular. Taraf yayınına son verecekse üzülürüm. Çizgisini düzeltip yok etmeye hedeflenmeden yoluna devam etmelidir.''
ÖNERİ YANLIŞ TARAF'A
Gazete Arınç'ın "Taraf çizgisini düzeltsin" açıklamalarını
"Hükümet çizgisini düzeltsin" başlığı ile birinci
sayfasına taşıdı.
"Taraf'a çizgisini düzeltsin önerisi yapan Arınç, önce
hükümete bakmalı." denilen habere şöyle devam edildi:
"Bülent Arınç tarihe geçtiğini söylediği Taraf'ın hükümetin
ciddi yanlışlarını da aynı anlayışla eleştirdiğini görmezden
geldi.
Taraf'ın Uludere, Sayıştay, medya ve gazetecilere baskı, AB
üyeliğinde patinaj gibi konulardaki haberleri, çizgisinden sapan
hükümete yönelik haklı eleştiriler içeriyor.
Uludere katlliamının üzerinden koca bir yıl geçti. Özür dilenmedi, olay aydınlatılmadı, hiçbir sorumlu cezalandırılmadı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez Sayıştay raporları Meclis'e gönderilmedi. Şeffaflığa ağır bir darbe indirildi. Türkiye, tutuklu gazeteci sayısında dünya lideri oldu. Hrant Dink cinayeti karanlıkta bırakıldı. AB reform süreci durdu. Beklenen demokratik adımlar atılmadı. Yeni anayasayla ilgili çalışmalar kaplumbağa hızıyla ilerliyor."