Ömrü, hep yanlıtıcı yazmakla mı nihayet bulacaktır?..
Maliye Bakanlığı, Doğan Gurubu’na citibank’a olduğu gibi “usulsüzlük cezası” değil, “Vergi ziyaı (kaçakçılık)” kestiklerini açıkladı…
GAZETECİLER.COM
- Sadece ikisi kaldı Aydın
Doğan’ı savunmaya devam eden.
Birisi Aydın Bey’in “fasıl”
arkadaşı Ahmet Hakan…
Diğeri, “Rodos” yoldaşı Mehmet
Yakup Yılmaz…
Ahmet
Hakan patronunu savunmaktan ziyade,
“Hükümete Vurmak”la görevli gibi…
Mehmet Yakup
Yılmaz ise ısrarla, “Yandaş Medya”yı
eleştiriyor…
Bugün, bizim Maliye Bakanlığı’nın
yaptığı açıklamadan önce Hürriyet yönetiminin gözüne soktuğumuz ve
“Eyüp Can’ın yazısı neden manşette değil?” diye sorduğumuz o
makaleye sarılıyorlar şimdi…
Oysa Maliye Bakanlığı, Doğan
Gurubu’na citibank’a olduğu gibi “usulsüzlük cezası” değil, “Vergi
ziyaı (kaçakçılık)” kestiklerini açıkladı…
Bu tür vergi cezaları ise
uzlaşmaya girmiyor…
Ama mahkeme yolu
açık…
Hatırlatalım dedik…
Mehmet Yakup
Yılmaz’ın bu konudaki yazısı
şöyle…
Yandaş medyanın çarpıtma
çabası
DOĞAN Grubu’na kesilen vergi
cezaları ile ilgili olarak AKP yandaşı medyada ciddi bir
dezenformasyon kampanyası da yürütülüyor. Bazı köşe yazılarında şu
anlama gelen şeyler yazılıyor: Doğan Grubu madem vergi kaçırmadı,
neden “uzlaşmak” istiyor da doğrudan mahkemeye
gitmiyor?
Böylece okuyucunun kafasını
karıştırmak, “öküzün altında bir buzağı da var” havası yaratılmak
isteniyor. Vergi cezalarıyla ilgili olarak izlenecek prosedür şöyle
işliyor: Mükellef, önce Maliye Bakanlığı’na itiraz ederek cezanın
ve verginin kaldırılmasını isteyebiliyor.
Yasaya aykırılığı açıkça belli
olan bir rapora dayanılarak verilen cezanın, bu incelemede
görülebilmesi mümkün. Bir uluslararası bankanın Türkiye şubesine
verilen 3 milyar liralık ceza, bu yolla kaldırıldı.
Buradan sonuç alamazsanız
“uzlaştırma kuruluna” gitme hakkınız var. Bu kurul da cezanın yasal
olmadığını görüp, kaldırma hakkına sahip çünkü. Birçok vergi
cezasının bu kurul tarafından kaldırıldığı, haksız uygulamaların
giderildiği bir sır değil. Türkiye’deki bütün bağımsız vergi
uzmanları cezanın haksızlığı üzerinde birleşmiş iken bu yolu
denememek akıllı bir iş değil. Mahkemeye gidip cezanın kaldırılması
için dava açmak mükellefler tarafından en son tercih edilen yol,
çünkü Türkiye’de yargılama sürelerinin uzunluğu herkes tarafından
biliniyor.
Uzayacak bu süre içinde teminatlar
ve hacizler ile işletmelerin iktisadi zorluklara düşürülmesi ve
batırılması mümkün.
Yani arkadaşlar, öküz altında
buzağı aramanıza gerek yok!
Yasal süreç işliyor ve yasaların
verdiği her olanak hak arama mücadelesinde elbette kullanılacak,
kimsenin kuşkusu olmasın!