Ölümü ve kederli günlerini bile neşe ile anlatan millet hangisi?..
Biz de “kavgasız, nizasız” bir haber yaptığımız için özlem duyduğumuz tıklamayı alamayacağız ama olsun…
GAZETECİLER.COM –
“Neşeli bir keder”
başlığını atmış Mehmet Barlas makalelerinden
birine…
Ve sonra da ulus olarak sosyal
yaşamımızdaki davranış çelişkilerimizi hiç kimseye hakaret etmeden
(aksini yapanlara duyurulur!) gözler önüne sermiş…
Biliyoruz…
Mehmet Barlas’ın “Kavga etmeden eleştirme” yöntemini anlatan bu makalesine
pek rağbet etmeyeceksiniz…
Biz de “kavgasız, nizasız” bir
haber yaptığımız için özlem duyduğumuz tıklamayı alamayacağız ama
olsun…
Barlas’ın
feylesof üslûbunu görmezden gelemeyeceğiz…
“Aslında” diyor Barlas “bizim acıklı güfteli şarkılarımızın
seslendirildiği fasıllara büyük bir coşku içinde katılan rakı
sofraları çevresindeki neşeli topluluklarımız da, aynı sahneyi
canlandırmazlar mı?”
Sonra da buradaki temel farka
dikkat çekiyor…
“Bizim şarkılarımızın
söylenilişine eşlik eden kalabalıkların şarkının sözlerini
anlamalarına rağmen, bu sözlere pek aldırmamalarıdır.
Örneğin bir Nihavent faslında
güftesi de bestesi de Sadi Hoşses olan şarkının hep birlikte
coşkuyla ve neşeyle söylenildiğini hiç duymadınız mı?” dedikten
sonra (Barlas yazmıyor ama biz yazalım)
"Ağlamakla inlemekle ömrüm gelip
geçiyor
Devâsı yok, garip gönlüm günden
güne eriyor
Feryâdıma efganıma kimse bir ses
vermiyor
Devâsı yok, garip gönlüm günden
güne eriyor" diye terennüm edilen şarkıda
dinleyenlerin(!)nasıl da keyifle el çırptıklarını ima
ediyor…
Bir örnek de biz
verelim…
“…. Belki de başucumda arzu
ettiğim ölüm, hangi yakın zamanda öleceğim kim bilir?”
diye ölüme doğru koşan bir zavallı anlatılırken, o
kesif Arabesk ritimde atılan göbekler gördük…
Hem de koca koca devlet
adamlarının ve anlı şanlı zenginlerimizin de konuk oldukları düğün
derneklerde gördük o sahneleri…
Sevgili üstada hatırlatalım ki biz
buyuz…
Ne yazık ki buyuz…
Barlas, o
kederli şarkının büyük bir keyif ve neşeyle söylendiğini
hatırlattıktan sonra; “Galiba” diyor, “tüm sosyo-politik
yaşamımızın da ifadesidir bu kederle karışık neşeli halimiz. Sanki
sürekli bir ‘Acı Tebessüm’ ifadesi vardır
hayatımızda.”
Sonra neler mi diyor
Barlas?..
Sözü TÜSİAD’a getirip devam
ediyor…