Oldu mu ya Rahmi Bey, oldu mu ya!..

Rahmi Turan gibi duayenler de o davaları etkileyici yazılar yazınca bizim iyi niyetli savunmalar bile.....

ADNAN BERK OKAN

Zannetmeyin ki yargıya müdahale sadece hükümete destek veren medya cenahından geliyor...
Keşke o kadarla kalsa da "tutuklu" yargılananlar için bizim yazdıklarımız da iyi niyetli birer "savunma" olarak kalsa...
Ama...
Rahmi Turan gibi duayenler de o davaları etkileyici yazılar yazınca bizim iyi niyetli savunmalar bile "Ergenekoncu, Balyozcu, Sarıkızcı (aman ha yanlış anlamayın), Ayışıkçı" falan gibi algılanabilir...
Rahmi Turan bugünkü HÜRRİYET'te başlığı altında yayımlanan makalesinde aklımı durduran iki şey yazıyor...
Birisi "göçmen ülke" Avustralya Başbakan'ının göçmen ulusların herbiri için ayrı ayrı "kendi dillerinde eğitim talepleri"ni "olmaz öyle şey, ya sev ya da ülkeyi terk et" deyişini örnek verip, bizdeki Kürt vatandaşlara "ya sevin, ya bu ülkeyi terk edin" demeye getiriyor...
Çok ayıp...
Tam ırkçı bir zihniyet...
İkincisi ise dilimizde tüy, klavyemizde aşınma üreten bir vahim durum...
Bu köşede, hükümete destek veren medyadaki arkadaşları derdest davaları etkileyecek haber ve yorumlar yaptıkları için eleştirirken yoruldum...
Şimdi de karşıma Rahmi Bey çıktı...
Ergenekon adı verilen ama gerçekte adı "Ergenekon olmayan" kovuşturmada tutuklu yargılanan teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin "duygu yüklü" savunmasından bir bölüm yayımlıyor...
Alıntı okurun ve okuması muhtemel yargıçların kalplerine hitap eden, "vay anasını yaaa... Günah bu çocuğa" dedirten şiirsel bir anlatım...
Rahmi Bey'in bu yaptığının, Silivri'de "hüküm giymeden mahkûm oldukları" düşünülen şüphelileri "kesin suçlu" ilân edenlerden hiç farkı yok...
Sen bari yapma Rahmi Bey!..
Hadi karşı tarafındakiler "misyon gazetecisi"...
Ya sen?..
Sen de "karşı misyondan" mısın...
Yoksa bir başka komisyondan mı?..

adnanberkokan@gmail.com