Olay röportaj! Abdullah Kığılı ''Pandemi bittikten sonra Türkiye'yi ekonomik olarak kimse tutamaz'' dedi!

Sabah gazetesi Günaydın ekinde yaptığı önemli röportajlar ile öne çıkan Tuba Kalçık, bu kez de ünlü iş insanı Abdullah Kığılı ile röportaj yaptı.

Sabah gazetesi yazarlarından Tuba Kalçık, iş adamı Abdullah Kığılı ile yaptığı röportajı köşesine taşıdı. Röportajda, Abdullah Kığılı'nın Türkiye ekonomisinin geleceğine dair ön görüsü dikkat çekti: ''Pandemi bittikten sonra Türkiye'yi ekonomik olarak kimse tutamaz".

 Sporla yakından ilgilisiniz, bir dönem Türkiye Futbol Federasyonu'nun başkanlığını yaptınız...

Evet. Hayatım boyunca yaptığım en zor görevdi. 'Allah beni bir daha bu göreve getirmesin' diyeceğim kadar stresli bir şey. Çok küfür yedim TFF Başkanı olduğum dönemde. Nihat Özdemir'e üzülüyorum. Nihat benim yakın arkadaşım. TFF başkanlık teklifi ona geldiğinde "Sakın kabul etme. Hayatın alt üst olur" demiştim. Nitekim de oldu. Hakemler hata yapar; TFF başkanını suçlarlar, futbolcular hata yapar; başkanı suçlarlar. Haksızlık yapılıyor Nihat'a. Her şeyde Nihat suçlanıyor. Ne yapsın Nihat, çıkıp maçı mı yönetsin? Hakemlerin durumuna da üzülüyorum. Görüyorum maç sonrası herkes çıkıp hakemleri de eleştiriyor. Kim daha çok sesini yükseltirse zaten hakemleri tesir altına almış oluyor. Büyük kulüplere değil ama olan küçük kulüplere oluyor.

ÖZDEMİR HAKSIZLIĞA UĞRADI

 Nihat Özdemir, Fenerbahçe yönetimi ile yaşadığı gerilim sonrası kulüpten istifa etmişti. Siz Özdemir'e haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?

Tabii haksızlığa uğradı. TFF başkanıysan zaten haksızlığa uğrarsın. Futbolda unvanın yükseldi mi düşmanın da fazlalaşır. Fenerbahçe'de birlikte çalıştık onunla. 3 Temmuz sürecini de yaşadım. Çok zor günlerdi. Bir daha Allah bize böyle bir şey yaşatmasın. Fenerbahçe dışında başka hiçbir takım böyle bir süreci atlatamazdı. Bizim taraftarımız dünyanın hiçbir yerinde yok. Fenerbahçe'nin değil başka takımın başına gelseydi bunlar darmadağın olurdu. Aziz Yıldırım haksız yere hapse girdi. 10 günde bir onu ziyarete giderdim, ağlayarak çıkardım oradan.

BU İŞTE AHDE VEFA YOK

 "Aziz Yıldırım Fenerbahçe için haksız yere hapse girdi" dediniz ama buna rağmen Ali Koç'u başkan seçti Fenerbahçe.

Yıldırım böyle gitmemeliydi. Çok üzüldüm. Bu işte ahde vefa yoktur. Ülkemizdeki en büyük sorun bu. Günümüzdeki vefasızlık sporda da var. Aziz Yıldırım Fenerbahçe için hayatını ortaya koymuştu. Kulübe en büyük hizmeti yapan başkan Yıldırım'dır. Seçimlerde kaybetmesinin en büyük sebebi FB'nin şampiyon olmamasıydı. Uzun süre şampiyon olmayınca Yıldırım kaybetti. Ali Koç başkanlığında umarım bu sene FB şampiyon olur. Mesut Özil transferini çok önemli buluyorum. Şimdi "Mesut Milli Takım'da oynamadı" diye eleştiriyorlar. Çağırdınız da gelmedi mi? Buna bile laf atıyorlar.
 Ali Koç'la da birlikte çalışmıştınız, öyle değil mi?
Tabii. Uzun süre rahatlıkla çalıştım. Ben Fenerium'a bakarken o eğitimden sorumluydu. Başkan adayıyken ziyaretime gelmişti, seçildikten sonra görüşmedik. Ali Koç sadece benimle değil, kimseyle pek konuşmuyor. Başkan seçildikten sonra kapımı sadece Erol Bilecik, Fenerium'la ilgili bilgi almak için çaldı. Ondan sonra da bir daha kimse aramadı. Benim zaten görev alma isteğim yok. Bu saatten sonra abi gibi destek isterlerse veririm.
 Türkiye'de siyaset-spor ilişkisi çok tartışılan bir konu...
Siyasetin spora etkisi olduğunu düşünmüyorum. Kim gelirse gelsin siyaset futbolun içinde hiçbir zaman olmadı, olamaz da. Nihat gidip hakemle mi konuşacak bunu şampiyon yap diye? Ya da kulüp başkanlarıyla mı konuşacak şu şampiyon olsun diye? Akla mantığa sığmayan şeyler söyleniyor. Dedikodu bunlar hep.

AK PARTİ İLE ÜLKEMİZ 50 YIL İLERİYE GİTTİ

■ Rahmetli Turgut Özal ile yakın dostluğunuz da vardı...

Malatya'dan tanıyorum. Annesini, babasını da tanırdım. Hatta ilk eşi Ayhan Hanım mahalleden arkadaşımdı. Özal, Türkiye'nin önünü açan liderdir.
Ülkemizin ilk büyük büyümesini yaptı. Erdoğan da Türkiye'nin ikinci büyük hamlesine imza attı. AK Parti ile ülkemiz 50 yıl ileriye gitti. Erdoğan Beyoğlu İlçe Başkanı'yken ben ANAP'ın il başkan yardımcılığını yapıyordum. O zamandan beri tanıyorum; ahde vefası çok olan bir lider.

YÜKSEK FAİZ EKONOMİNİN KANINI EMİYOR

■ Sıfırdan bugünlere gelmiş bir iş adamısınız. Nasıl başardınız bunu?

Öncellikle Allah'ın yardımıyla oldu. Çok da çalıştım. Kapalıçarşı'da çığırtkanlık yaparak başladım çalışmaya. Sokaktan geldim. Bugün 77 yaşındayım ve hâlâ işimin başındayım. Küçük yaşlarda sektöre girdim. Ama daha 32 yaşındayken bana "Baba" diye hitap ederlerdi. İnsanlar güvenirdi bana. Birleşmiş Markalar Derneği'ni kurdum. Mesela 2001 ekonomik krizini en az zararla atlamak için tüm sektörü bir araya getirdim. Ekonomi bitik vaziyetteydi. Faizler almış başını gitmişti. Anayasa kitapçığı fırlatıldığı için değil, yüksek faiz batırmıştı ekonomiyi.
■ Cumhurbaşkanımız da sık sık yüksek faize karşı olduğunu dile getiriyor...
Cumhurbaşkanımız sonuna kadar haklı. Yüksek faiz kan emici bir şey. Allah kimseyi yüksek faizin ağına düşürmesin.

ERDOĞAN ÇOK İYİ KIYAFET KOMBİNİ YAPIYOR

■ Cumhurbaşkanımızın giyim tarzını nasıl buluyorsunuz?

Tarzını çok beğeniyorum. Özellikle son günlerde giydiği takım elbiseler, modayı yakından takip ettiğini de gösteriyor. Kravat seçimleri de çok zevkli. Kombini de çok iyi yapıyor. Çizgili takımları taşımak zordur. Ama Erdoğan çok iyi taşıyor. Uzun boylu ve fit oluşu da tabii etken buna.

İKİNCİ MARKAMIN İLHAMINI HINCAL ULUÇ'TAN ALDIM

■ Futbol, siyaset, iş ve medya dünyasından çok insanın sevgisini ve saygısını kazanmış bir isimsiniz. Bunu başarmak kolay değil...
Hayatımda hiç kimseyle menfaat üzerine dostluk kurmadım. En önemli özelliğim; ben hiç kimseyle kavga etmem. Uzlaşmacı bir kişiliğim var. Biriktirdiğim en önemli şey dostlarımdır. Mesela Hıncal Uluç. Benim için çok ayrı yeri var Hıncal'ın. Abi-kardeş gibiyiz onunla. Fenerbahçe'de görev almamı istememişti. Benim stres içinde çalışmamı istemiyordu. Haklıydı da. Bu arada Hıncal, Abdullah Kiğılı markasının da yaratıcısıdır. Kiğılı markasını beğenerek giyiyordu. Bana "İkinci bir marka daha yarat. Az ve özel koleksiyondan oluşsun" dedi. Ve ben de onu dinledim. Ortaya Abdullah Kiğılı markası çıktı. Şimdi "İyi ki Hıncal'ı dinlemişim" diyorum.

AŞILAMA SÜRECİ MÜKEMMEL YÖNETİLİYOR

■ Geçtiğimiz günlerde aşı oldunuz...

Ülkemiz aşılama sürecini mükemmel yönetiyor. Aşı olmam için önce bilgi geldi telefonuma. Sonra en yakın yerde eşimle gidip aşı olduk. Aşı olana kadar başımda hemşireler vardı, ilgilendiler. Aşıdan sonra da 45 dakika başımızda beklediler. İnanılmaz sistem. Helal olsun Sağlık Bakanı'na ve sağlık çalışanlarına.

BEN HER ZAMAN KRİZİ FIRSATA ÇEVİRİRİM

 Ekonomik gidişata yönelik neler söylemek istersiniz?

Dünya zor bir dönemden geçiyor, buna rağmen giyim sektörümüz Avrupa'dan iyi durumda. Giyimde sırasıyla İtalya, Fransa, İngiltere ve İspanya gelir. Şimdi çoğu firma iflas bayrağını çekti. Türkiye'deki hasar Avrupa'dan daha az. Pandemi sonrası Türkiye'yi ekonomik olarak kimse tutamaz. Ülkemizin önü çok açılacak. 51 ülkede 48 mağazam, 117 satış noktası var. İtalya'da Mart'ta üç mağaza açacağım. Ben her zaman böyle süreçleri fırsata çeviririm.