Oktay Ekşi zihniyeti ve Türkler!

ADNAN BERK OKAN

Oktay Ekşi, Türk medyasının "Kör gözüm parmağına" yazanlarındandır.
Ak Parti Hükümeti'nin de "Müzmin" muhaliflerinden...
DP - AP - ANAP ve DYP'nin içinde bulunduğu hükümetlere hep muhalif oldu...
Sadece Bülent Ecevit'in başbakan olduğu ilk dönem CHP hükümetleriyle, bir ara AnaSol-D (ANAP- DSP - DTP) koalisyon hükümetine muhalefet etmedi...

Bugün yine "Muhalif" bir yazısı yayımlanıyor köşesinde...

“Lafın tamamını aptala söylerler”

HÜKÜMETİN “kırmızı çizgi”lerinden biri daha buharlaşacak galiba... Ama bu defaki “zoraki” mi olacak, “rızaya” mı dayanacak belli değil. Bize bunları Uğur Ergan’ın “Ermenistan’ın Lori Mar bölgesinde yapılacak NATO tatbikatında kullanılacak bazı malzemelerin, Türkiye üzerinden Ermenistan’a geçmesine onay verileceğini” bildiren haberi yazdırıyor. Zaten geçen gün Hürriyet’te çıkan Sefa Kaplan imzalı haberde de, “Dışişleri Bakanlığı’nın Kars Valiliği’ne bir yazı göndererek, ihtiyaç duyulursa Ermenistan’la aramızdaki kapının açılmasıyla ilgili hazırlıkların ne kadar zaman alacağını ve bu bağlamda yapılması gereken işlerin neler olduğunu sorduğu” bildirilmekteydi. Anadolu’da “Lafın tamamını aptala söylerler” diye bir deyiş vardır Oktay Ekşi'nin yazısının tamamını

Ermenistan’ın Lori Mar bölgesinde yapılacak NATO tatbikatında kullanılacak bazı malzemelerin, Türkiye üzerinden Ermenistan’a geçmesine onay verileceğine ilişkin haberden yola çıkıyor; işi taaa Van Akdamar’daki Surp Haç Kilisesi’nde 19 Eylül günü yapılacak ayine katılmak isteyenlerin de burayı kullanmasına izin verilme ihtimaline (Beyefendiye göre bu izin çok tehlikeli) kadar getiriyor...
Daha sonra da satırı indiriyor: “ 'Zaten bir kere açmış bulunduk, artık devam etsin' der, noktayı koyarsınız."
Bu noktada daha fazla yazmak istemeyişini ise bir Anadolu sözüyle gerekçelendiriyor:
“Lafın tamamını aptala söylerler”...

Değerli dostlar;
Türkiye yaklaşık son 70 yıldır bu zihniyetin (Oktay Ekşi ve benzeleri) muhalefet ettiği bir ülke olduğu; siyasal iktidarların da bu zihniyeti "Devletin silâhlı gücü" olarak kabul edip bunlardan korkmaları yüzünden "az gelişmiş"likle, "gelişmekte olan ülke" konumları arasında patinaj çekiyor...

Bilinir ve kabul edilir ki çağdaş demokrasi düzeyini yakalamış uluslar ve ülkeleri; kendi geçmişleriyle hesaplaşabilenler, geçmişlerinden kompleks duymayan, utanmayan, hatalarını da başarılarıyla aynı değerde kabul etmiş olan ülkelerdir...
Komünizm'in çökmesinden sonra özgür seçimlerle Bulgaristan başbakanı olan Dimitrov'un açıklamalarını hatırlıyor musunuz?..
Komünist dönemde Bulgaristan Türkleri'ne yapılan mezalimi anlatan yazı dizileri ve hele "Belene" isimli Devlet finansmanıyla çekilmiş TV dizisiyle Bulgarlara tamamen düşman olmuş Türk vatandaşları nasıl da birden Bulgar dostu olmuşlardı..
Ne mi demişti Dimitrov?..
Hatırlatayım:
"Bulgaristan adına özür diliyorum. Bu bizim değil, Komünistlerin suçuydu"...

Ermenilere soykırım uygulandığının iddia edildiği tarih 1915...
Yani, genç cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ve silâh arkadaşlarının bütün dünyaya karşı "Zalim" ilân ettiği padişahlık Osmanlısı dönemi...
Ne demek istediğimi daha açmama lüzum var mı...
Ne diyor Oktay Ekşi?..
“Lafın tamamını aptala söylerler”
Bilmem anlatabildim mi?...
Tabii, Oktay Ekşi ve benzerleri gerçekten halen o dönemin Mustafa Kemal'ine hayranlık ve saygı duyuyorlarsa...

adnanberkokan@gmail.com