Oğuz Haksever

28 Şubat 1997'de MGK toplantısı ve dönemin hükümetine (bir bakıma) silah zoruyla imzalatılan yeni eğitim kanunu düzenlemesi teklifiyle başlayan "dikta" dönemi "çirkindi, kötüydü, antidemokratikti".
O günlerde gazeteciler gazetecilik yapmazken, ya finans dünyasının patronları tarafından tasmalanmışlardı ya da generaller karşısında "esas duruş" vaziyetindeydiler.
O sürecin mağdurları iktidar olup da 28 Şubat'ın kirli defterlerini yazanlar hesaba çekilince kimileri babalanmalarını sürdürdü, "ben o gün kimseden emir almadım" babalanmalarıyla ya da "o gün yaptığım gazetecilik doğruydu çünkü ülke kötü yönetiliyordu"  çokbilmişlikleriyle hava attılar.
Kimileri ise yaptıklarının doğru olmadığını, gazetecilik konusunda ilkeli davranmadıklarını itiraf ettiler.
İtiraf edenler manen kazandılar, inkârcılar ise kamuoyunun gözünde itibar kaybettiler.
Oğuz Haksever 28 Şubat döneminde atv'de Ali Kırca'nın kadrosundaydı...
Ve...
İstemeden de olsa işte o "emir - komuta zincirinin halkalarından biriydi...
Ama bugün hiç yüksünmeden "yanlış yaptık" diyebiliyor...
ve tabii ki kamuoyunun gözünde itibar kazanıyor...