O yazı Amberin Zaman'ın başını yaktı
Arkadaşı Belma Akçura'nın kitabını yazdıktan sonra başına gelenleri köşesine taşıyan Amberin Zaman bugün köşesinde bir tekzip metni yayınlamak zorunda kaldı.
Amberin Zaman'ın 3 Aralık'ta Habertürk'teki köşesinde
yayınladığı ve gazeteci Belma Akçura'nın satırlarına yer
veren yazısı ile başı dertte. Akçura'nın Derin Devlet oldu
Devlet isimli kitabı ile ilgili olarak yaşadıklarını aktaran Zaman,
bugün köşesinde bir tekzip metni yayınlamak zorunda
kaldı.
İşte Amberin Zaman'ın köşesindeki o tekzip metni:
CEVAP VE DÜZELTME
Gazetenizin 03.12.2010 adresli internet sayfası ve 03.12.2010
tarihli nüshası 11. sayfasında en sağdaki sütunda Amberin Zaman
isimli köşe yazarının "Adaletin bu mu dünya" başlığı ile bir yazısı
yayımlanmıştır. Yazı, şikâyetimiz üzerine müvekkilim Nevzat Bor'a
hakaret fiilini işlediği için Türk bağımsız yargısı tarafından
cezalandırılan Belma Akçura'ya verilen son derece adil ve hukuka
uygun bir cezanın Yargıtayımız tarafından onaylanmış olmasına karşı
müvekkilim şahsında kararı veren Türk adaletinin tüm kademelerini
karalayarak Belma Akçura isimli hükümlüyü temize çıkarmak maksadını
taşımaktadır. Yazar tarafından hükümlü kişinin açıkça gerçekdışı
olduğu anlaşılabilecek ifadeleri hiçbir şekilde araştırılmadan yazı
konusu yapılmıştır... İfade etmek için utanma duygusunun yokluğu
gereken beyanlarıyla basın ahlakı ve basın yasaları
çiğnenmiştir.
Yazı konusu kişi fiilini, "Oysa kitabım incelense Nevzat Bor
hakkında değil hakaret, bütün gazetelerde önceden yazılmış tek bir
bilgi dışında hiçbir şeye rastlamak mümkün değil. Kaldı ki o
bilgide '12 Eylül öncesi işlediği bir cinayet iddiasıyla aranan
Abdullah Çatlı yakalandığında yanında Nevzat Bor vardı' diyorum. O
kadar" şeklinde tarif ederek yalan beyanda bulunmuştur. Kitabının
içerisinde düzeltme yazımızın hacmine sığamayacak kadar sayfalarca
seviyesiz hakaret ifadeleri mevcuttur. Ancak Sayın Yazar, arkadaşı
Hükümlü'nün bu beyanlarını yok sayarak mesleki dayanışma için hem
müvekkilime hem de adalete saldırı sayılabilecek şekilde
yazabilmiştir.
Müvekkilim, 1978 yılında gözaltına alındığında yasal bir dernek
olan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı olan Abdullah Çatlı ile
birlikte yolculuk yapıyor idi. O güne kadar Abdullah Çatlı hakkında
herhangi bir araştırma ve soruşturma yok idi. Nitekim Abdullah
Çatlı, diğer şahıslar ile birlikte serbest bırakılmıştı. Müvekkilim
ise önce ağır işkencelerden geçirildi. Sonra hakkında uydurulan ve
isnat olunan bir davadan dolayı tutuklandı. Sıkıyönetim ilanı ve
malum 12 Eylül darbesi nedeni ile 4 yıldan fazla mahkeme yüzü bile
görmeden 6 yıla yakın Mamak Askeri Cezaevinde tutuklu kaldı. 1983
yılı Kasım ayında "Beraat" ederek tahliye oldu.
Tahliye olduktan sonra ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi'ni bitirip, yüksek lisans ve mesleki çalışmalar için
ABD'ye gitti. Kendisi hayatının her safhasında ülkücü olduğunu
gurur ile beyan etti. Yüreğindeki vatan sevgisi ve bu istikamette
kullandığı düşünce ve kaynakları ile sosyal ve ekonomik hayatta
güzel hizmetlerde bulundu. İnsanların sevinmesine, mutlu olmasına
vesile oldu. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
İhtar eden Nevzat BOR Vekili Av. Aytekin EROL