O sloganın mucidi meğer Türköne'ymiş!

Mümtaz'er Türköne, "Birinin "indirin!" talimatını vermesi lâzım; aksi takdirde Bahçeli'nin Akil Adamlar'ı boy hedefi haline getirmesi, sadece "psikolojik baskı" olarak kalır." dedi.

GAZETECİLER.COM - Zaman yazarı, eski ülkücülerden Mümtaz'er Türköne bugünkü köşesinde ilginç bir yazı kaleme aldı.

Akil Adamlar'ın içinin rahat olması gerektiğini belirten Mümtaz'er Türköne, "Birinin "indirin!" talimatını vermesi lâzım; aksi takdirde Bahçeli'nin Akil Adamlar'ı boy hedefi haline getirmesi, sadece "psikolojik baskı" olarak kalır." dedi.

Türköne ardından bir de itirafta bulundu. Buna göre; 70'li yıllarda ülkücü militanların çok sık tekrarladığı "sesimizin ulaşamadığı yere kurşunlarımız ulaşır" sözünün fikir babasının kendisi olduğunu belirtti.

İşte "İndirin!" başlıklı Mümtaz'er Türköne'nin o yazısı:

AKİL ADAMLAR RAHAT ETSİN

"Birinin "indirin!" talimatını vermesi lâzım; aksi takdirde Bahçeli'nin Akil Adamlar'ı boy hedefi haline getirmesi, sadece "psikolojik baskı" olarak kalır.

Ali Bayramoğlu'ndan İzmit'te İP'li ve MHP'li protestocu karşılaştırmasını dinlerken eksik parçanın bu olduğunu düşünmüştüm. İP'liler profesyonel, mekanik bir şekilde standartlara uyuyorlar; parazit yapmakla yetiniyorlar.

MHP'liler ise daha öfkeli ve "patlamaya hazır" görünüyorlar. Ama sadece o kadar. Bahçeli'nin "63 Aklı Karışık, bu sesten ürkmelidir" sözünü, tiyatro sahnesindeki gibi bu öfkenin arkasındaki sufle olarak görmek daha doğru.

FİZİKİ ŞİDDET İÇİN "İNDİRİN" TALİMATI GEREKİYOR

Fizikî şiddetin olması için mutlaka örgütsel hiyerarşi içinde ve usule uygun biçimde "indirin" talimatı gerekir. Bu talimatı kim verebilir? Verebilecek tek kişi var; o da Bahçeli değil. MHP legal bir parti; öfkenin kabarması işine gelir ama fizikî şiddet bir anda her şeyini kaybettirir. "İndirin" talimatı, ancak bir iç hesaplaşma ve disiplin uygulaması olarak ve sadece provokatörleri durdurmak için verilir. Bu yüzden Akil Adamlar'ın içi rahat olmalı.

NASIL BU KADAR EMİN OLABİLİRSİN?

"Nasıl bu kadar emin olabilirsin?" diye sorabilirsiniz. Türkiye ve dünya değişse de teşkilat metotları aynı kalıyor.

Teşkilat terbiyesinden geçmiş biri olarak, MHP tabanında kontrol dışı bir şiddetin ortaya çıkmayacağını gayet iyi biliyorum. 70'li yıllarda çok sık tekrarlanan "sesimizin ulaşamadığı yere kurşunlarımız ulaşır" şeklinde Ülkü Ocakları bildirisinde yer alan bir cümleyi hatırlıyorum. Yeni kuşaklara karşı dürüst olmak adına itiraf ediyorum: Müellifi galiba bendim. Rahmetli Muhsin Başkan pek hoşlanmamıştı, ama cümle Ülkücüler arasında hemen tutmuştu.

Her iki ifade aslında farklı tonlarda aynı uyarıyı yapıyor: "Bu sese kulak verin"; tabii peşinen şiddet yüklü bir "yoksa" tehdidi çağrıştırıyor. Kafaları kırmak yerine saymaya, kurşun yerine oy atmaya demokrasi dediğimize göre, bu tehdide verilecek tek karşılık var: Buyrun sizi dinliyoruz."

Abdulkadir Selvi: İmamoğlu’nun diploması iptal edilir mi Hadi Özışk canlı yayında bombayı patlattı: İmamoğlu dosyası raftan hiç inmedi Ahmet Hakan: Erdoğan’ın hak ettiği bir övgü Ali Karahasanoğlu: Hastayım hakim bey, duruşmayı erteleyin CHP'de Özgür Özel'den üçlü görüşme çıkışı! Hadi Özışık'tan dikkat çeken açıklamalar Salih Tuna: Bu silaha yenildin mi kazanamazsın