O fotoğraflar ortaya çıkana kadar sus Nihat!
Nihat Doğan, "Fotoğraf çektirmeye gittim o odaya" dedi. Fotoğraflar nerede? Savcı, ruhsatlı da olsa Y.S'nin İzzet Yıldızhan'ın elinden alarak tuvalete saklandığı silahına el koyup, parmak izi için incelemeye gönderdi mi?
Nihat Doğan, "Fotoğraf çektirmeye gittim o odaya"
dedi.
Bu olayı soruşturanlar için, bunun doğru olup olmadığını öğrenmek
çok basit.
Polis ya da savcı, "Verin bakalım şu cep
telefonlarınızı" diyecek, ardından da çekilen fotoğraflar
arasında Nihat Doğan'lı hatıra fotoğrafı olup olmadığına bakacak.
Yapıldı mı bu? Yapıldığına dair bir açıklama
yok.
"Y.S. İzzet'in silahını aldı"
Gelelim olayın bir başka kısmına.
Hürriyet'ten Nurettin Kurt'a konuşan olay gecenin kızlarından biri
şöyle dedi:
"Nihat Doğan odamızdan ayrılınca İzzet Yıldızhan birden
arkadaşımız M. Y.'yi (20) yatağa yatırıp ilişkiye gitmek istedi.
'Olmaz' yanıtı alınca tartıştılar. Birbirlerine vurunca iş
çığırından çıktı. Yıldızhan silahına sarıldı, eli havaya kalktı,
ortalık savaş alanına döndü. Y. S. (21) bir fırsatını bulup silahı
elinden aldı ve kendisini banyoya kilitledi."
Kızların polisteki ifadelerinde de İzzet Yıldızhan'ın silahıyla
kızlardan birinin kafasına vurduğuna ilişkin ayrıntılar vardı.
Savcı, ruhsatlı da olsa İzzet Yıldızhan'ın silahına el koyup,
parmak izi için incelemeye gönderdi mi?
Anlaşılan o ki hayır.
Ankara Sheraton Otel'in 1518 numaralı odasında yaşanan
ayrıntılar ortaya çıktıkça anlaşılıyor ki, Nihat Doğan,
İzzet Yıldızhan'a oranla çok daha az kusurlu.
Ama yazılı, görsel ve sosyal medyada İzzet Yıldızhan'dan
daha çok Nihat Doğan'a tepki var.
Niye?
Çünkü çok konuşuyor.
Konuştukça hırçınlaşıyor.
Hırçınlaştıkça işin özünden uzaklaşıp, başkalarını diline
doluyor.
Yok efendim onun porno kaseti varmış da şimdi devletin
televizyonunda sunuculuk yapıyormuş da.
Eee!
Bir başkasının da porno kaseti çıkmış, ama haber sunmaya devam
ediyormuş.
Medya, niye popçuların rezilliklerini görmüyormuş.
Sana ne?
Sen bak kendi derdine.
Düşmüşsün bir çamura.
Farkında değilsin, ama çırpındıkça batıyorsun.
Bu halinle bize ahlak dersi verme!"