O Ayşe Arman, Ayşe Arman değilmiş!

Hürriyet yazarı Ayşe Arman bugün köşesinde yine yaptı yapacağını. Kadınsal faaliyetlerini anlattığı yazısının içinde bir de çok ilginç telefon görüşmesi var... İşte o görüşmenin ayrıntıları.

GAZETECİLER.COM - Ayşe Arman ile ilgili her zaman tekrar ettiğimiz bir tanımlama var. "Kendi okurunu dişiyle tırnağı ile, yaza çize, kazanmıştır" diyoruz.  Ayşe Arman'ın yazdıklarını herkes eleştirir ama okumadan da edemez. Yazıları, röportajları hep olay olur. Kendisinden bahseder, sevgilisinden, ailesinden, sevişmelerinden, aşklarından, özlemlerinden... Herşeyi -neredeyse- açık açık anlatır.

Bugün de öyle yapmış. "O Ayşe Arman ben değilim!" başlıklı yazısında "Telefon çaldığında, "kaşları alınan kadın"dım." diyor ve şöyle devam ediyor:

"Iş-yazı-röportaj umurumda bile değildi.  Cevap vermek istemedim.
Çünkü "gece"ye hazırlanıyordum, "kadınsal faaliyetler"le meşguldüm.

O faaliyetler kutsal! Biz kadınlann böyle bir sorunu var, bacağındaki tüyü alırsın, kaşlann uzar, onu alırsın, dip boyan gelir, onu halledersin, manikür pedikür derdi çıkar... Sürekli bir yerlerimizin kesilmesi, kırpılması, alınması filan gerekiyor.

Aslında ben seviyorum bu ritüelleri, hoşuma gidiyor, çünkü bir başkası için hazırlansam da kendime ayırdığım bir zaman...
"Oh be ne rahatım!" derken... 
Telefon hâlâ çalıyor...
Açmak istemiyorum...
O da ne! 312... Bu bir Ankara numarası... Kim arar beni Ankara'dan? Yeşile basıyorum ama sesimi çıkarmadan bekliyorum, karşımdaki konuşsun kendini belli etsin diye...
"Alo... Ayşe Arman'la mı görüşüyorum? Hürriyet yazarı Ayşe Arman..."
"Hayır, ben kaş aldıran ve geceye hazırlık yapan kadın"
diyecek oluyorum, kendimi tutuyorum..."


Biliyoruz ki bu giriş bile Ayşe Arman'a özgü pek çok şeye örnek olarak gösterilebilir. Peki Ayşe Arman'ı arayan kişinin kim olduğunu ve ne konuştuklarını öğrenmek istemiyor musunuz? Yazısının devamını Hürriyet gazetesindeki okuyabilirsiniz.