Nuray Mert zafer işaretini böyle savundu...
Habertürk'e konuk olan Nuray Mert, seçim otobüsünde neden zafer işareti yaptığını ve gelen yorumlara cevabını anlattı...
GAZETECİLER.COM
Habertürk ekranlarında Akşam
Raporu'na konuk olan Milliyet yazarı
Nuray Mert, Ece Üner'in sorularını yanıtladı. Kürt
sorunundaki yazıları ve aldığı tavır sonrası Başbakan'ın
'namert' suçlamasıyla tartışma konusu olan Mert,
'Barış Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun seçim
sonrası yaptığı kutlamada otobüsten yaptığı zafer işaretiyle
eleştiri almıştı.
Son dönem aldığı eleştirilere de yanıt veren Mert,
zafer işareti için 'Ben gizli saklı bir şey yapmadım.
'Bağımsız Adayları Destekleme Platformu' üyesiyim, seçim
çalışmalarına aktif olarak katıldım, bunu da yazdım'
dedi.
SEÇİM ZAFERİNİ KUTLADIK,
NEDEN ÖZÜR
DİLEYEYİM?
Ece Üner: Size dair söylenen eleştiriler de var.
Otobüsün üstünde zafer işareti yaptığınıza pişmanlığınız var
mı?
Nuray Mert: Tabi ki yok... Ben çocuk değilim ki
her gittiğim yerde havaya girip de sonradan pişman olduğum şeyler
yapayım. Ya da bu gizli olan bir şey değil ki. Kimlerin bunu olay
haline getirmiş olduğunu da anlamış değilim. Gizli saklı yapılacak
bir şey olsa böyle ulu orta yapmazsınız değil mi? Benim en çok
rahatsız olduğum şey bunun gizli bir şey yapılmış da suç üstü
yakalanmış şekilde verilmiş olmasıdır. Bizim 'Bağımsız Adayları
Destekleme Platformu'muz var bizim. Epey de yazıldı çizildi
basında. Bir çok aydın var platformda. Seçim çalışmalarına bu
adayları destekleme amacıyla katıldık. Basın açıklamaları yaptık,
imzalar verdik... Ayrıca burası özgür ülke. Aklım yatarsa gider
BDP'ye de üye olurum. Böyle bir seçim de yapmış değilim, yaparsam
da savunurum. Bu habere konu olan toplantı bağımsız adayların
teşekkür toplantısıydı bölgede. Ben de bu vesileyle onlarla
birlikte ziyarete gittim. Ve de evet seçim zaferini kutladım, bunda
özür dilenecek bir şey falan da yok.
GİZLİ SAKLI DEĞİL NE
YAPIYORSAM AÇIK AÇIK YAPIYORUM!
Ece Üner: İnterneti taradığınız vakit, 'gazeteci değil PKK
sözcüsüdür, PKK projesidir' denilen çok yayın var. Bir karalama
kampanyası mı var, siz neye bağlıyorsunuz?
Nuray Mert: Bir kere şunu
tekrar söyleyeyim. Ben bu yaptıklarımın çoğunu gazeteci
olarak yapmıyorum. Ben 'Bağımsız Adayları
Destekleme Platformu'nun çalışmalarına
katılan, bu arkadaşlarla birlikte hareket eden birisiyim. Yıllardır
başka sivil aktivizim çalışmalarının da içinde oldum. Şimdi geçmişe
dair sayılıyor, daha önce başörtüsüyle ilgili eylemlerde de yer
aldım... Öteden beri sadece yazar çizer akademisyen olarak
davranmam, sivil, siyasal aktivizm çabalarının içindeyim. Bunu da
çok önemserim. Herkesin de böyle yapması gerektiğini
düşünüyorum.
Demokrasimiz gelişecekse insanların sadece bir köşede yazı
yazmaması gerekir. Sizvil aktivizim içinde olmaları da gerekir. Ben
şu mazarete asla sığınmam; 'Ay ben sadece dışardan bakıyorsum,
gözlemek izlemek için ordaydım' demem. Bir sosyal bilimci olarak
yakınında bulunmak önemli ama o başka. Bunun dışında bir siyasi
yapıya destek vermek için yaptığım işler var. Bunların hangilerini
desteklemek için yaptığımı da açıkça yazıyorum. Kimsenin bulup
buluşturmasına gerek yok. Yani 'gazetecilik kisvesiyle gitti de
aslında ...' falan yorumlara gerek yok. Ben zaten açıkça
söylüyorum, desteklediğimi zaten yazıyorum. Çok net izah ediyorum.
Bir şeye yormaya gerek yok. Bunun sınırları nedir, neden
destekliyorum bunları çok açık yazıyorum zaten. Yani PKK destekçisi
gibi yorumlara gerek yok, spekülasyona gerek yok. Bu
spekülasyonları yapanlar merak etmesin benim mizacım öyle saklamaya
dolandırmaya müsait bir mizaç değil. Çok daha uç şeyleri
desteklesem onu da yazarım, çekinmem.
BASIN ODASI İÇİN HEM NTV'YE
HEM MEDYAYA ÇATTI!
Mert, NTV'nin Basın Odası'nı
erken tatile sokmasıyla gündeme gelen iddiaları da yorumladı.
Ekranda program yapıp yapmayacağı konusunda kesin bir şey
söylemeyen Nuray Mert, bu noktada bazı baskıların
olduğunu ve kanalların bu nedenle zor durumda kalabildiklerini
söyledi. Bunu saygıyla karşıladığını
söyleyen Mert, eğer ekranda ifade şansı bulamazsa bunun kendisi
için bir bedel olacağını ama bunu göze almak gerektiğini söyledi.
Mert, Basın Odası'nın yayından kaldırılma biçimini
eleştirirken benzer durumların medyanın genelinde yaşandığını
vurguladı.
"Bir program zaten yaz sezonu gelirken, program doğal bir
şekilde bitecekken böyle tuhaf bir şekilde bitirilmesi hoş değil.
Bunu NTV için söylemiyorum, öyle bir atmosfer var ki bu sonuca
gidebiliyor. O hafta da programa katılmadım zaten. O kurum bu kurum
değil, her canlı bunu tadabiliyor. Ben, sen değil bütün yayın
kuruluşları bunu kolluyor. Bence bütün kamuoyunun buna sahip
çıkması duyarlı olması gerekiyor."
ŞAHSİ HAKARETİN KARŞILIĞI
ŞAHSİ ÖZÜRDÜR!
Nuray Mert, Başbakan Erdoğan'ın helalleşme
çağrısına daha önce verdiği cevabı tekrarlayarak 'şahsım üzerine
bir yıldırma ve baskı geliştirmiştir, böyle bir talebim olduğu için
değil sorduğunuz için söylüyorum. Daha önce de dediğim gibi bana
edilmiş bir hakaret adıma yapılmış bir özürle düzeltilebilir' dedi.
'Şahsi hakaretin karşılığı şahsi özür'dür diyen
Mert, Başbakan'ız sözlerini 'baskı' ve 'yıldırma' adımları olarak
tanımladı.