Nuray Mert tescilli cahilmiş!
Star gazetesi yazarı Mahir Kaynak'tan Nuray Mert'e şok cevap! İşte Kaynak'ın o sözleri;
Star gazetesi yazarı Mahir Kaynak, "Bir
arkadaşın ikazı üzerine Oktay Ekşi'nin yazısını okudum. Nuray Mert
isimli birisi benim ajan provokatör olduğumu söylemiş ve gazetemi
bana yer vermekle suçlamış" cümlesi ile başladığı bugünkü,
"Tescilli cahil" başlıklı yazısında Nuray Mert'in iddialarına sert
tepki gösterdi.
Nuray Mert'e tescilli cahil diyen Mahin Kaynak, "Ajan provokatör
herhangi bir suçu işleme niyetinde olmayanları önce bu eylemi
yapmaya ikna edip sonra onları ihbar edene denir. Bu durumda 9
Martçıların bir darbe hazırlığında olmadığı ve benim onları buna
yönlendirip sonra ihbar ettiğim anlamı çıkar. Bu kişilerin saf
oldukları ve birinin teşvikine kanıp darbe yapmaya kalktıkları mı
iddia ediliyor?" diye sorduktan sonra açıklamalasını şöyle
sürdürdü:
"İstihbarat elemanları kendisiyle herhangi bir ortak hedefi olmayan
kişi veya gruplara sızar, onlar hakkında bilgi toplar ve bağlı
olduğu servise verir. Yani bu kişi içinde girdiği örgütün amacına,
başından itibaren, yabancıdır. Bu faaliyeti provokatörlükle
suçlayanlar istihbarat elemanının gruba girerken “Beyler ben
istihbaratçıyım. Aranıza bilgi toplamak için geldim. İşte kimliğim”
demesini isterler ve kimliğini gizleyeni provokatörlükle itham
ederler.
İstihbarat elemanının görevi kanunlarla belirlenmiştir. Eğer
bunların yaptığı faaliyet hoşunuza gitmezse kanunu çıkaranları
provokatör ilan etmek gerekir. 1971'de sona eren faaliyetimin her
safhası kamuoyunca bilinmektedir ve bana yönelik herhangi bir suç
isnadı söz konusu değildir. 1980 yılına kadar MİT'te görev yaptım
ve çok farklı dünya görüşlerine sahip başbakanların emrimde
çalıştım. Daire başkanlığına atanma kararının altında Başbakan
Bülent Ecevit'in imzası vardır.
1971'den sonra MİT'in ve onun görünen yüzü olan benim hakkımda son
derece olumsuz bir tavır sergilendi. Yabancı servisler
faaliyetlerinin MİT tarafından izlenmesini engellemek için MİT'i
birçok eylemin hazırlayıcısı ya da uygulayıcısı ilan ettiler ve
orada çalışanlar karalandı. Oysa bu faaliyetler kanunun
gereğiydi.
Dünyanın her ülkesinde istihbarat servisi vardı ve iki büyük gücü
istihbaratçıların yönettiği dönemler oldu. Başka ülkelerde
istihbarat ülkenin güvenliği için şart sayılırken bizde kötülüğün
simgesi oldu. Yabancı servislerin bu amaca ulaşmak için yaptıkları
propaganda başarılıydı ve MİT daha sonra gerçekleştirilen darbeleri
öğrenemedi ya da susmayı tercih etti. Bugün ülke darbe
tartışmalarının girdabında boğulurken bu konudaki tüm bilgiler MİT
tarafından değil bir gazete tarafından ortaya çıkarılıyor. Adeta
özelleştirilmiş bir istihbarat hizmeti var. MİT'in faaliyetlerini
ve bu hizmeti ifa edenleri karalayan zihniyet galip geldi. Artık
güvenliğimiz özgür medyanın başarılı çalışmalarıyla sağlanacak.
9 Mart darbesi gerçekleşseydi bu sadece iktidarı değiştirmekle
kalmayacak rejim ve ülkemizin dünya üzerindeki konumu da
değişecekti. O dönemde sadece gözlerimi kapayıp vazifemi yapmak
güdüsüyle hareket etmedim. Darbeyle varılacak sonucun ülkeme zarar
vereceğini düşündüm. Yoksa bir çözüm üretip aradan sıyrılırdım"
"Beni tescilli ajan provokatör ilan eden kişi tescilli bir cahil
olduğunu gösterdi" diyen Mahir Kaynak yazısını şöyle noktaladı:
"Önce kullandığı kavramın anlamını bilmesi gerekirdi. Benzerleriyle
birlikte ülkenin güvenliğini bir devlet kurumunun elinden alıp
gazetecilere emanet etmekte başarılı oldular"