Nuh Albayrak Yeni Türkiye'yi anlattı...

Usta gazeteci Hadi Özışık'ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası'nda bu akşam gazeteci Nuh Albayrak olacak...

GAZETECİLER.COM
TGRT Haber ekranlarında yayınlanan Basın Odası'nın dün akşam ki konuğu Türkiye Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak oldu. Usta gazeteci Hadi Özışık'ın sorularını yanıtlayan Albayrak yenilenen Türkiye gazetesinin hedeflerini anlattı.

ALBAYRAK'TAN SAMİMİ AÇIKLAMALAR!

Türkiye gazetesinin yeni yayın döneminde yaşadığı değişimin perde arkasını anlatan Nuh Albayrak, gazetenin yazar politikasına dair çarpıcı bir özeleştiri verdi. Türkiye gazetesinin geleneğinde köşe yazarlarına dar bir çerçeve çizdiğini ve bu nedenle etkisiz kalındığını kaydeden Albayrak, gazetenin önemli haberler yapmasına karşın etkili olamadığını, ses getirmediğini söyledi.

DEĞİŞİMİN ARDINDAKİ İRADE MÜCAHİT ÖREN'DİR!

Tamamen Mücahit Bey'in iradesiyle yaşandı bu değişim. Hata bana bir kaç önemli unsurun dışında yepyeni bir gazete istiyorum dedi. Değişim bu konuşmamızla başladı. Bu sürecin içinde ben bir kaç defa Mücahit Bey'e gittim. İsimler konusunda mutabakat sağlandıktan sonra da kendisine gittim. Efendim tekrar teyit etmek istiyorum. Çünkü bu attığımız adım uygulamaya girdikten sonra işler farklı olur. Huzursuz olabilirisiniz. Bu kişiler yazı yazmaya başladıktan sonra rahatsız olabilirsiniz. Buna hazır mıyız? Eğer sürdüremeyeceksek daha sonra geri adım atmak zor olur dedim kendisine. Ama çok kararlı bir duruş sergiledi Mücahit Bey.

LOGO DEĞİŞİMİNİN PERDE ARKASI

Son üç yıldır logo konusunu gündeme getirdim. Amatör logo çalışmaları da yaptırdım hatta. Ama her seferinde geri döndü ve kabül edilmedi. Logo konusunda büyük bir hassasiyet var. Ama bundan üç sene önceki logo değişikliği gerekçesiyle bugünkü realite aynı değil. Mağazadaki herşey aynı ama sadece vitrin değişikliği okuru ikna etmez. Mizanpaj, yazar ve içerik değişimi olmadan sadece logo değişimi de böyle olacaktı.

ÖNEMLİ HABERLER YAPTIK AMA ETKİLİ OLAMADIK

Şimdiye kadar da sınırlarımızı zorladık. Zaman zaman iyi haberler de yaptık. Fakat şu değişime kadar biz bu haberlerin etkisini göremedik. Burada sadece tirajdan sözetmiyorum. Bunun başka parametreleri de var çünkü. Mesela Taraf'ın ilk dönemlerindeki etki de olmadı. Taraf da tirajlarda fırlamadı ama haberleri ses getiriyordu. Baktık bizim de benzer haberlerimiz ses getirmiyor. Orada algıyı değiştirmek gerektiğini anladık. Gazeteciler.com'da bile zor yukarılara taşıttık biliyorsun. Yani etkimiz yoktu fazla.

ALBAYRAK'TAN KÖŞE YAZARLARI ÖZELEŞTİRİSİ

Bizim yazarlarımız kalitesiz değildi. Bilenler bilir yıllardır ne zaman Türkiye gazetesinde yazar konusu gündeme gelse bunu söylerim. Okurlardan aldığımız tepkiler de yazarların televizyonda konuşulmadığı yönündeydi. Burada iğneyi biraz da kendimize batırmak lazım.

YAZARLARIMIZA DAR BİR ÇERÇEVE ÇİZMİŞTİK

Biz hep yazarlarımıza dar bir çerçeve çizdik. O çerçevede İsmail Kapan ya da Rahim Er değil bugün yazmaya başlayan Yıldıray Oğur ya da Alper Görmüş de olsa bir şey değişmezdi. Eğer aynı şeyi yapacaksak yeni yazarın biza bir katkısı da olmaz. Onun için 63 akil insan tespit ediliyor Türkiye gazetesinden bir kişi bile yok. Elinizi vicdanınıza koyun İsmail Kapan buna layık değil mi? Bizim koyduğumuz sınırlardan dolayı yazarlarımız kendini fazla hissetiremedi. Bu bir kültür meselesidir ve bugünden yarına değişecek bir şey değildir, zaman meselesidir.

YENİ YAZARLARLA GÖRÜŞLERİMİZ FARKLI AMA...

Sınırsız bir özgürlük yoktur zaten. Bu sorumsuzluk da demektir. Uslup ve adabı muhaşeret diye bir şey var sonuçta. Bu kez yazarlara öyle bir sınır çizmemeye çalıştık. Yeni isimleri mevcut halleriyle kabül etmek durumundayız. Yeni yazarlarmızın hepsiyle dünya görüşlerimiz aynı değil. Türk medyasında çok görülen bir açılım da değil bu. Yazarlarımız bizim görüşümüze göre değil kendi dünyasına göre yazsın istiyoruz.