NTV başarısının gizli mimarı kim?
Çok zor bir gece geçirdi, Banu Güven, Oğuz Haksever ve Mirgün Cabas... Şaşırtıcı rakamlar karşısında şaşıp kaldılar...
O geceyi, seçim sonuçlarının birbirine girdiği geceyi Taraf'tan Ezgi Canpolat'a anlattı NTV'nin en has adamları:
-29 Mart 2009 yerel seçim gecesinde yaptığı sade, anlaşılır ve
etkili yayınla dikkatleri üzerinde toplayan NTV, televizyonlar
arasında gecenin galibi oldu. NTV, ABD seçimlerinde de kullanılan
teknolojik sistemle sonuçların açıklandığı yayında sunucuları
aracılığıyla dokunmatik ekranda interaktif bir program
gerçekleştirdi.
Sade, anlaşılır ve interaktif yayın
29 Mart yerel seçimlerini teknolojik yeniliklerle izleyicilerine
sunan NTV’nin deneyimli sunucuları Oğuz Haksever, Banu Güven ve
Mirgün Cabas’a seçimleri ve o gece yaşadıklarını sorduk.
NTV’nin deneyimli sunucusu Oğuz Haksever iki ay
boyunca sürekli seçim yayını yapıp avantajlı duruma geçtiklerini
söyledi. İki buçuk ay boyunca her gün en az üç kere seçim 2009
yayını yaptıklarını anlatan Haksever şöyle devam etti: “70’e yakın
ile gittik. Oralardan yayınlar yaptık, seçmenin görüşlerini aldık.
Genelde gazeteciler olarak her yere gidemiyoruz. Gazetecilerin bu
durumu Abdülhamit’in saray paranoyasına benziyor. Fakat bu seçimden
önce yerelle ilgili önemli bir bilgi deposu oluşturduk. Nitekim
seçim gecesinde bu bilginin semeresini aldık. Yerelle ilgili
önceden edindiğimiz bilgiler bize seçim gecesinde rehber oldu.”
“Tempoyu konuklarımızla yakaladık”
Banu Güven ise zorlu seçim sürecini şu sözlerle
anlattı: “Birkaç seçimdir kurmuş olduğumuz ve uyguladığımız bir
sistem var. Seçim sonuçlarını aktarmak için interaktif bir
yayıncılık anlayışı olması gerekiyor. Kendimizi seyircinin yerine
koyup dokunmatik ekran sayesinde gerektiğinde anında yerele
inebildik. Yayında çok anlaşılır grafiklerle sonuçları aktardık.
Aynı zamanda arka planda bölgelerin özelliklerini de yansıtmaya
çalıştık. Çok sayıda konuğumuz vardı. Konuklarımız çok kompakt bir
şekilde analizler yaptı ve bu şekilde yayında belli bir tempo
oluştu. Seçim gecesi parti merkezlerinden gelen açıklamalar ise
zaman zaman stüdyodaki tempoyu düşürdü.”
Seçim gecesinin kendisi için “en heyecan verici yayın” olduğunu
söyleyen Mirgün Cabas da, “Başarılı bir yayın
gerçekleştirmemiz kullandığımız teknolojiyle bağlantılı. Bu
teknoloji size bütün Türkiye’ye hakim olma şansı veriyordu.
İzleyicinin algılaması için çok pratik bir sistemdi. Bir ara
ilçeler, illerle ilgili sonuçları aktarırken kendim yarışıyormuş
gibi hissettim. Tabi yalnızca teknoloji yetmiyor biraz da içerik
hazırlamak gerekiyor. Nerelere neden baktığınızı, buraların
özelliklerini de vermek lazım. Dolayısıyla görsel olduğu kadar
içeriği de zengin bir program yapmaya çalıştık” diyerek anlattı
seçim gecesi ve o geceden memnuniyetini.
Beklenmedik seçim sonuçları şaşırttı
Seçimlerden çıkan beklenmedik sonuçlar, en az politikacılar kadar
şaşırtmış başarılı sunucuları. Bu seçimlerde onları en çok neyin
şaşırttığını sorduk:
O.H: “Şaşırdığım yer Giresun oldu. Balıkesir, Tekirdağ da
çok şaşırtıcıydı. Balıkesir 50 yıldır merkez sağ partilerindeydi.
Harran’a da MHP’nin kazanmasına şaşırdım. Burada bir yanlışlık mı
var dedim.”
B.G: “Antalya’yı ilginç buldum. Antalya’da böyle bir
farkın ortaya çıkması şaşırtıcıydı. Dikkatler son ana kadar
Beyoğlu’nda toplanmıştı. Bunun yanı sıra MHP’nin aldığı sonuçları
şaşırtıcı buldum. İstanbul ise beni şaşırtmadı.”
M.C: “Seçim gecesinde seçimi ve siyaseti ne kadar çok
sevdiğimi anladım. Seçimlerin ne kadar heyecan verici olduğunu
hatırladım. Bilgiyi hem görmek hem de aktarıyor olmak insanı tatmin
ediyor. Bunun yanı sıra en çok İstanbul’da Kılıçdaroğlu’nun
başarısına şaşırdım. Aydın’ı merakla izledim. Van beni şaşırttı.
Ankara’yı son ana kadar merak ettim.”
Sunuculardan seçim analizi
Oğuz Haksever, Banu
Güven ve Mirgün Cabas kimi yerlerde hâlâ gerginliği kimi yerlerde
de coşkusu devam eden 29 Mart yerel seçimlerini değerlendirdi.
İşte, başarılı üçlüden kendilerini gazeteci kimlikleriyle
heyecanlandıran yerel seçimin analizi:
O.H: AKP için Şanlıurfa çok büyük hataydı. Bu seçimlerden
sonra AKP’nin dikkat etmesi gerekiyor. Haddinden fazla özgüven
oluşmuştu. Şanlıurfa’da milletvekillerinin “Ceketimi koysam alırım”
şeklindeki açıklamaları densizliğin dik alasıydı. AKP’nin
stratejisi yanlıştı. Bazı yerlerde kazanmalarına rağmen oy
kayıpları var.
"Başbakan’ın tek gündemi Doğu’ydu"
B.G: Bu seçim sonuçlarını iki eksende yorumlamak mümkün.
Birinci eksende 27 Nisan’dan bu yana iktidar olanlarla iktidarın
laiklik karşıtı eylemler içinde olduğunu düşünenlerin tartışması
var. İkinci eksende ise kimlik meselelerinin bir takım
yaklaşımlarla çözülmesine razı olan bir kesimle birlikte bu sorunu
görmeyen kesimin tartışması var. Tabi bütün bunların yanına
ekonomiyi de eklemek gerekiyor. Ciddi bir işsizlik artışı var. Bu
seçimde seçmenin yüzde kaçının krizden etkilendiğinin ciddiye
alınması gerekir. Bunun yanı sıra geçen seçimde AKP’ye giden
DTP’nin ve CHP’ye giden MHP’nin emanet oylarının sahiplerine
döndüğünü söylemek mümkün. Ayrıca Başbakan’ın bu yerel seçimle
ilgili neredeyse tek gündemi Doğu’ydu. Fakat Başbakan meselenin
belediyenin ne yaptığıyla ilgili olmadığını göremedi.
M.C: Bu seçimlerde gördük ki siyaseti akışına, kendi
haline bıraktığınız zaman her şey yolunu buluyor. Kendi
dinamikleriyle siyaset yapılınca olması gereken sonuçları
görüyorsunuz. Ayrıca bu seçim sonuçlarıyla birlikte yeniden çok
partili bir iktidar mücadelesi olabileceğini gördüm. Bu beni
gazeteci olarak heyecanlandırıyor.
NTV başarısının gizli mimarı Kemal Can
NTV’nin
seçim gecesindeki başarısının gizli mimarı Kemal Can, kullandıkları
sistemin ABD seçimlerinde de kullanıldığını hatırlattı. Pek çok
kanalın aynı teknolojiyi kullandığını ancak kendilerinin kullanma
biçimlerinin farklı olduğunu anlatan Can, sözlerine şöyle devam
etti: “Uzun süreli yayınlarda çok fazla grafik ve bilgi vermek
izleyicinin odaklanamamasına neden oluyor. Sonuçların ekranla temas
halinde olan insanlarla verilmesi izleyicinin dikkatinin çok daha
uzun süreli olmasını sağlıyor. Biz bu teknolojiyi kullanacaksak,
‘bunu merkeze koyalım, boş boş veri işlemeyelim’ dedik. Bizim
farkımız bu sistemin merkezde olması. Grafiğin basit olması da
önemliydi. Çok fazla bilginin aktığı bir ekranın zorlukları var.
Bunu minimize etmeye çalıştık. Parlak patlayan renkler yerine
dinlendirici renkler seçtik. Bizim temel amacımız basit, anlaşılır
ve yormayan bir görsellikti.”
Ezgi Canpolat/Taraf