N'oldu bu Emre Aköz'e!..
Emre Aköz öfkelendikçe yanlış yapıyor, yanlış yaptıkça öfkeleniyor... Oysa en başında samimi bir fikir ayrılığıydı onunkisi...
ADNAN BERK OKAN
Emre Aköz öfkelendikçe yanlış yapıyor, yanlış yaptıkça öfkeleniyor...
Oysa en başında samimi bir fikir ayrılığıydı onunkisi...
Bazı meslektaşları öğrencilerden taraf olurken, Aköz de polisten taraf olmuştu...
Aradaki sıradan ve olağan bir "görüş farkı" idi...
Ama...
Aköz nedense bu farkın oluşmasını ve eleştirilmesini hazmedemedi...
İşi "öğrenci düşmanlığı"na kadar taşıdı...
Bugün artık iyice "uçtu"...
Harçları yüksek bulan ve itiraz eden üniversite öğrencilerinin "bedelli askerlik" için can attıklarını iddia ediyor bugünkü yazısında...
Ve...
Gençleri öyle bir azarlıyor, aşağılıyor ki...
Gençler adına canım yandı...
Oysa önerilerini ben şahsen mantıklı buluyorum...
Yani:
"Üniversite öğrencisi harç vermesin. Hatta yol, yemek, yurt parası da ödemesin" teklifi harika...
Yani:
"Buna karşılık eğitimini devlete borçlansın... Hayata atılıp, yeteri kadar para kazanmaya başladığında, küçük taksitlerle borcunu ödesin" fikri şahane...
Ama...
Onlar bugünden yarına olacak şeyler değil ki...
Öğrencilere ekmek lâzım ama bu gece lâzım...
Emre'nin teklifini YÖK ve Hükümet uzlaşıp uygulamaya koymak için girişimde bulunsa, gerçekletiğinde bugünün öğrencileri emekli olurlar eğer iş bulabilirlerse...
Yahu Emre...
Hem sen kızdığın öğrencilerin sayısını biliyor musun?..
Onların da yarısı kız öğrenci...
Sen Türkiye'yi İsrail mi sandın?..
Yok kardeş!..
Bu memlekette kızları askere almıyorlar...
Yoksa sen Erkin Koray'ın "kızları da alın askere" türküsünden sonra kanun çıktığını ve kızların askere alındıklarını mı sanıyorsun?..
İlâhi Emre!..
Askere alınacak erkek delikanlı sayısı ise olsa olsa 60-70 bin...
Ne yani?..
Sen 500 bin erkek öğrencinin de "bedelli" peşinde koştuğunu mu sanıyorsun?..
Yahu o senin anlatmak istediklerin zaten "tuzu kuru" olanlar...
Onları dövsen gönderemezsin "harçlar yüksek" eylemine...
Ve...
Yine yahu Emre...
Üniversite sınavlarına hazırlık kurslarına giden öğrenci sayısı kaç?..
1 milyon mu?..
Hatta 1.5 milyon mu?..
Nereden çıkarıyorsun, kurs parası ödemek söz konusu olduğunda oluk gibi para akıttıklarını?..
Sen birileriyle, birilerini karıştırıyorsun ama farkında değilsin...
Emre kardeş...
Harçlara itiraz edenler ne bedelli peşinde koşanlar, ne de dershanelere kucak dolusu para ödeyebilecek gücü olanlar...
Yüksek harçlara itiraz edenler, okula gidecek yol parasını "zor" bulanlar...
İşte yine ters düştük seninle...
Sisteme (bedava) ikimiz de karşıyız...
Önerdiğin yeni üniversite modelini Liberal Demokrat Parti'yi kurduğumuzda (bu fukara da partinin kurucu genel başkan yardımcısıydı) yıllar önce biz önerdik ilk defa...
Ama...
Ben o fukara aile çocuklarını anlıyorum...
Anlayabiliyorum...
Çünkü neler çektiklerini çok iyi biliyorum...
Sen bütün öğrencilerin "bedelli askerlik" (kızlar dahil... Yani karnındaki bebeğini polis dayağıyla kaybeden öğrenci dahil) peşinde koşan tuzu kurular olduğunu düşünüyorsun...
Yapma be Emre!..
Uçuyorsun!...
adnanberkokan@gmail.com
Emre Aköz öfkelendikçe yanlış yapıyor, yanlış yaptıkça öfkeleniyor...
Oysa en başında samimi bir fikir ayrılığıydı onunkisi...
Bazı meslektaşları öğrencilerden taraf olurken, Aköz de polisten taraf olmuştu...
Aradaki sıradan ve olağan bir "görüş farkı" idi...
Ama...
Kursa, bedelliye paraları var... Diplomaya yok! |
Belli ki üniversite konusunda bir sinir ucu var. Dokundun mu, vaveylayı koparıyorlar. *** Üniversiteye girebilmek için özel dershanelere küfeyle para akıtıyorlar... Okul sonrasında, hayata atılıp para kazanan erkekler, bir süre sonra "bedelli" kampanyasına başlıyor: "Parası neyse öderiz; askerlik yapmayalım." Üniversiteye girmek için paraları var. Bedelli için paraları var. Ama dört yıl boyunca aldıkları eğitim için para vermeye razı değiller. "Halkın vergisini üniversiteye akıtın, bizi bedava okutun" diyorlar. Diplomanın karşılığını, küçük taksitlerle dahi ödemek istemiyorlar. *** Çok ilginç bir durum bu! Köprü geçiş ücreti artırıldığında, tantana yapan araç sahiplerine benziyorlar. Altlarındaki araçların değeri en az 30 bin lira. Ama geçişin çok değil bir lira zamlanması delirtiyor bunları. Ben yazdığımda, kendilerini savunmak için yoksul ve dar gelirli kesimi öne sürmezler mi? Halbuki işçiler, memurlar, emekliler otobüsle geçiyor köprülerden... Özel araçları olmadığından, zam onlara yük getirmiyor ki! Bunu dahi görmek istemiyorlar. *** Hadi diyelim vatandaş kendi çıkarını düşünür: Peki siyasetçilere ne oluyor? Kemal Kılıçdaroğlu üniversite harçlarını kaldırma sözü verdi kurultayda. Benim modelde olduğu gibi, "Sonra ödersiniz" filan demiyor, hepten kaldıracakmış. Ekonomiciler hesaplandı: Devlet üniversitelerinin halen hazineden çektikleri milyarlar yetmiyormuş gibi, harçlar kalkarsa, bir buçuk milyar liraya daha ihtiyaç olacak. "Kaynağı nereden bulacaksın" diye sorduklarında, "Benim adım Kemal, ben bulurum" diyor. Herhalde yumurta kapıya dayandığında da, "Benim adım Hıdır, elimden gelen budur" diyecek. "Tornistan" ya... Not: Madem aklınız ermiyor; bu yazıları niye okuyorsunuz? Okeye dönün, uzuneşek oynayın. Hatta kıvranan AD'nin gazetesine yayın yönetmeni olmayı hayal edin. |
Aköz nedense bu farkın oluşmasını ve eleştirilmesini hazmedemedi...
İşi "öğrenci düşmanlığı"na kadar taşıdı...
Bugün artık iyice "uçtu"...
Harçları yüksek bulan ve itiraz eden üniversite öğrencilerinin "bedelli askerlik" için can attıklarını iddia ediyor bugünkü yazısında...
Ve...
Gençleri öyle bir azarlıyor, aşağılıyor ki...
Gençler adına canım yandı...
Oysa önerilerini ben şahsen mantıklı buluyorum...
Yani:
"Üniversite öğrencisi harç vermesin. Hatta yol, yemek, yurt parası da ödemesin" teklifi harika...
Yani:
"Buna karşılık eğitimini devlete borçlansın... Hayata atılıp, yeteri kadar para kazanmaya başladığında, küçük taksitlerle borcunu ödesin" fikri şahane...
Ama...
Onlar bugünden yarına olacak şeyler değil ki...
Öğrencilere ekmek lâzım ama bu gece lâzım...
Emre'nin teklifini YÖK ve Hükümet uzlaşıp uygulamaya koymak için girişimde bulunsa, gerçekletiğinde bugünün öğrencileri emekli olurlar eğer iş bulabilirlerse...
Yahu Emre...
Hem sen kızdığın öğrencilerin sayısını biliyor musun?..
Onların da yarısı kız öğrenci...
Sen Türkiye'yi İsrail mi sandın?..
Yok kardeş!..
Bu memlekette kızları askere almıyorlar...
Yoksa sen Erkin Koray'ın "kızları da alın askere" türküsünden sonra kanun çıktığını ve kızların askere alındıklarını mı sanıyorsun?..
İlâhi Emre!..
Askere alınacak erkek delikanlı sayısı ise olsa olsa 60-70 bin...
Ne yani?..
Sen 500 bin erkek öğrencinin de "bedelli" peşinde koştuğunu mu sanıyorsun?..
Yahu o senin anlatmak istediklerin zaten "tuzu kuru" olanlar...
Onları dövsen gönderemezsin "harçlar yüksek" eylemine...
Ve...
Yine yahu Emre...
Üniversite sınavlarına hazırlık kurslarına giden öğrenci sayısı kaç?..
1 milyon mu?..
Hatta 1.5 milyon mu?..
Nereden çıkarıyorsun, kurs parası ödemek söz konusu olduğunda oluk gibi para akıttıklarını?..
Sen birileriyle, birilerini karıştırıyorsun ama farkında değilsin...
Emre kardeş...
Harçlara itiraz edenler ne bedelli peşinde koşanlar, ne de dershanelere kucak dolusu para ödeyebilecek gücü olanlar...
Yüksek harçlara itiraz edenler, okula gidecek yol parasını "zor" bulanlar...
İşte yine ters düştük seninle...
Sisteme (bedava) ikimiz de karşıyız...
Önerdiğin yeni üniversite modelini Liberal Demokrat Parti'yi kurduğumuzda (bu fukara da partinin kurucu genel başkan yardımcısıydı) yıllar önce biz önerdik ilk defa...
Ama...
Ben o fukara aile çocuklarını anlıyorum...
Anlayabiliyorum...
Çünkü neler çektiklerini çok iyi biliyorum...
Sen bütün öğrencilerin "bedelli askerlik" (kızlar dahil... Yani karnındaki bebeğini polis dayağıyla kaybeden öğrenci dahil) peşinde koşan tuzu kurular olduğunu düşünüyorsun...
Yapma be Emre!..
Uçuyorsun!...
adnanberkokan@gmail.com