Nihat Hatipoğlu'ndan "Kur'an-ı Kerim" yazısı
Sabah yazarı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Prof. Dr. Mustafa Öztürk'ün sözleri çerçevesinde yaşanan tartışmanın ardından bugünkü köşesinde "Kuran’ın tümü evrenseldir" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Bu hafta, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Mustafa Öztürk'ün Kur'an-Kerim ayetleriyle ilgili tartışma yaratan sözler sarf etti. Öztürk'ün, bir ders sırasında sarf ettiği "Kur'an 23 sene Velid bin Mugire aşağı Asbil Vahil yukarı deyip bütün kadrajını Hicaz-Taif-Medine'ye sıkıştırmış. İnsanlığa son söyleyeceği sözün çapı oradaki 3-5 lavuk müşrik. Ve o müşriğe Kur'an'da öyle küfürler var ki. Hem ‘kel’ hem ‘fodul' ve 'piç' ifadesi kullanılıyor. Bu Allah dili olabilir mi? İnsani dil olamaz mı? Olabilir. Yanmış canı. Feverandır. Olabilir" ifadeleri yine derse katılan bir öğrenci tarafından çekilerek, sosyal medyada ifşa edildi.
Büyük tartışma yaratan bu sözler üzerine Öztürk, "Bugün itibariyle akademiye, akademisyenliğe ve ilahiyat alemine veda ediyorum. Artık yeter. Benden bu kadar" diyerek emekliliğini istedi.
Haftanın öne çıkan konularından biri olan bu tartışmanın ardından Sabah gazetesi yazarı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, köşesinde "Kuran’ın tümü evrenseldir" başlıklı bir yazı kaleme aldı:
Kuran-ı Kerim kıyamete kadar insan hayatında meydana gelecek
bütün ihtiyaçları dizayn edecek evrensel hükümler koyar. Kuran'da
yer alan konulara, hükümlere bakınca bunu görebilirsiniz.
Bazen tanıdığımız modellerle menfi (negatif) kişilikleri önümüze
getirir: Ebu Leheb, Karun, Samiri, Haman gibi örnekler verir.
Bazen kavimleri helake sürükleyen liderlerden bahseder. Firavun
gibi. Bu örnekleri sapkın ve zalim kişiliklere örnek olarak
sunar.
Bazen küfre direnen kadınları över Asiye gibi. Bazen ışığın
dibindeyken yararlanmayan peygamber eşlerinden bahseder. Nuh'un ve
Lut'un eşleri gibi. Bazen peygamber babaya itaat etmeyen evlattan
bahseder. Hz. İbrahim'in oğlu gibi.
Bu örneklerin hepsi günümüzde, 24 saatlik günlük hayatımızda
karşılaştığımız karakterlerdir. Ebu Leheb bugün yok mu? Firavunlar
bugün yok mu? İbrahim karakterli babalar arasında evladından
yakınan hiç mi yok! İnkârcı yakınlarına sabreden tertemiz nice
insana şahit oluyoruz. Kısaca Kuran'da yer alan hiçbir ayete
tarihsel olarak yafta vuramaz kimse. Varsa eğer bu kadar basit bir
mantıktan bile gafil olan ona ne diyebiliriz.
İbni Sina ve öğrencisi
İbni Sina Özbekistan'da 980'de doğmuş, İran'da 1037'de
vefat etmiştir. Ebu Ali diye bilinir. Batı'da Avisenna olarak
tanınır. Erken tıbbın babasıdır. 200 kitap yazmış tıp ve felsefe
bilginidir.
Yazdığı "El-Kanun fi'ttıb" 7 asır boyunca Batı'da ders kitabı
olarak okundu. On yaşında Kuran'ı ezberledi.
İbn Sina soğuk bir kış gecesi sabahın erken saatinde
öğrencisinden su ister. Öğrencisi yatağı terk edemez. Tembelleşir.
Zira dışarısı buz gibi. Aradan bir saat geçer. Peygamber aklını üst
akıl olarak niteleyen İbni Sina öğrencisinden kalkmasını ister.
Nihayet öğrenci kalkar. İbn Sina, pencereden şadırvanda abdest alan
Müslümanları gösterir şöyle der: Siz peygamberle filozof arasındaki
farkı soruyordunuz. Bakın sizi bunca yıl yetiştirdim. Üzerinizde bu
kadar hakkım var. Buna rağmen bir bardak su getirmediniz bana, hava
soğuk diye. Şu kadar Müslüman, şu soğuk gecede başlarında hiç kimse
yokken soğukta, titreye titreye abdest alıp namaza geçiyorlar.
Şimdi peygamberle filozof arasındaki farkı anladınız mı?
Yazının tamamı için tıklayınız
Hatipoğlu, konuyla ilgili bir Twitter paylaşımında da bulunmuş, "Kur’anı indiren ve O’nu kıyamete kadar koruyacak olan Yüce Allahtır( Hicr,9)" ifadelerini kullanmıştı.