Nihat Hatipoğlu isyan etti: Hakkımı helal etmiyorum
İlahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, bugünkü köşesinden hakkında çıkan haberlere ilk kez yanıt verdi.
İlahiyatçı Prof. Dr. Nihat
Hatipoğlu, bugünkü köşesinden, Sultanahmet'teki oteli
hakkında çıkan haberlere ilk kez yanıt
verdi.
Sabah gazetesinde yayınlanan bugünkü köşesinden hakkındaki
iddialara yanıt veren Hatipoğlu, "Vicdanınız yok mu, bu
iftiralardan ne beklersiniz diyoruz utanmadan
sırıtıyorlar" dedi ve ekledi:
10 YILDA NE
YAPTIM?
"10 yılda ne yaptım? (Bir muhasebe)" başlıklı
yazısında Hatipoğlu, hakkında çıkan haberlerin belirli bir çevrenin
talimatıyla yapılıdığın söyledi. Hakkında yazılanların
"Peygamber'e olan bu yönelişi engelleyecek maddesel bir
algı oluşturmak" olduğunu da yazan Hatipoğlu şöyle devam
etti:
"... Buz dağları eridi. Ülkenin dine bakış kimyasını, Rabbin
lütfuyla değiştirdik. Genleriyle oynadık. Kapıyı açtık. Yolu
açtık.
OTEL İDDİASI NEYDİ? Nihat Hatipoğlu'nun Sultanahmet'teki oteli ile ilgili iddilar Taraf gazetesinde yayımlanmıştı. İddiaya göre Aya Sultan adıyla 2012 yılında ilk otelini hizmete açan Hatipoğlu 12.5 metre yüksekliğindeki binayı otele dönüştürünce usulsüz olarak 15.5 metreye kadar yükseltmiş yani kaçak bir kat inşa etmişti. İmar planlarına aykırı olduğu belirtilen bu olayın ardından Hatipoğlu'nun 2013’te otelinin hemen arkasında bulunan bir başka binayı 4.5 milyon liraya satın aldığı iddia edildi. Habere göre, iki bina arasında bir de kamuya ait olan alan bulunuyordu. MUHABİRİ TEHDİT Taraf gazetesinde haberi hazırlayan Ayfer Çalıkıran'ın haber için fotoğraf çekmek üzere otelin bulunduğu bölgeye gittiği zaman 3 kişi tarafından tehdit ve taciz edildiği de iddialar arasındaydı. |
"Yürüyün burada" dedik. Cemaat kurmaya
çabalamadık. Arkamıza kitleleri toplamadık. Bu büyük teveccühü
şahsi ikbal veya menfaat için hiç kullanmadık. Hiç kimseyle maddi
hiçbir işimiz olmadı. Ne bir ihalede, ne bir iş takibinde,
ne bir arazide, ne şunda, ne bunda işimiz olmadı. Alınterimizi
helal dairesinde değerlendirmeye çabaladık.
Etrafımızı hep kolladık.
Çamur at izi kalır. Şimdi bu hizmetin tümünü etkisiz hale
getirmek, tümünü lekelemek, etkisizleştirmek, İslam'a ve
Hz. Peygamber'e olan bu yönelişi engelleyecek maddesel bir
algı oluşturmak için çamur atan yalancı ve iftiracılarla
karşılaşıyoruz.
35 ODALI BİR BUTİK OTELİMİZ
VAR
Şu otelde kaçak bir kat var, gibi yalan, dolan ve iftira dolu
haberlerle bütün bu hizmetleri akamete uğratmaya çabalayanlar var.
35 odalı bir butik otelimiz var. Arkadaşlarla,
borçlanarak, kendi alınterimizle kurduğumuz bir mekân. Hem
misafirimizi ağırlıyor hem giderini karşılayacak bir ağırlama
yapıyor. Bu mekânı devleştirdiler. Manşet yapacak kadar kendilerini
kaybettiler iftira attılar. Bu mekân alındığında 4 katlı, bugün 4
katlıdır. İşte belgesi. "İftiranızı geri çekin''
desek de duymazdan geldiler. Yalan söylediler. Tekzip
ediyoruz. Yayınlamıyor.
Vicdanınız yok mu, bu iftiralardan ne beklersiniz diyoruz utanmadan
sırıtıyorlar. Çünkü kendi iradeleriyle değil, talimatla saldırıyor
ve çamur atıyorlar.
Biz hepsinin farkındayız. Emir verenleri de... Derdimiz
dünyalık olsaydı; gökdelenler diker, siz de ancak gölgesinden
geçerdiniz. Önümüze konulan siyasi veya farklı imkânlara
balıklama atlardık. Elbette biz yazıyoruz, melekler de yazıyor.
Allah da en yüce ve şaşmaz hakem olacaktır. Mahkeme-i Kübra'da bu
iftiracıların imanına talip olacağım.
HAKKIMI HELAL
ETMİYORUM
Bu yalan ve iftira haberlerini yapan, yayan, vesile olan kim varsa,
asla hakkımı helal etmeyeceğim.Çünkü onların derdi, benim
anlattıklarım. Gücünüz bizi susturmaya yetmeyecek.
Necip Fazıl'la bitirelim Bizim bütün bu dini faaliyetimizi
haset gözüyle eleştirenler var. Yeni yeni yola çıkmışlar. Bizim
alnımız terlerken onlar yoktu. Yarın bir sıkıntı olsa yine yok
olacaklar. Üstad Necip Fazıl; zor zamanlarda ortada
olmayıp, kurulan imkânlarla piyasaya kendini arz eden yeni
yetmelere şöyle demişti bir mülakatta:
"Biz hohlaya hohlaya buz dağlarını erittik. Şimdi ortalık
çamurdan geçilmiyor.''