Nihat Doğan'a bunları kim ezberletiyor?
Keşke kendini bu yapmacık ve zorlama dilden, oyundan kurtarıp artık komik olmaktan çok uzaklaşıp antipatik olma yolunda emin adımlarla ilerleyen çakma delikanlı havalarından vazgeçebilse
GAZETECİLER.COM - Ne ilginçtir ki Nihat Doğanla ilk
tanışmam, tıpkı Survivor adasındaki karşılaşmamızda olduğu gibi bir
kavga anında gerçekleşmişti.
Bu satırlar Habertürk yazarı RAhşan Gülşan'ın bugünkü köşesinden. Gülşan, ardından Survivor adasında beraber zaman geçirme şansı bulduğu Nihat Doğan için 'Nihat'a bunları kim ezberletti?' diye soruyor.
İşte kameralar karşısındaki ve kameralar kapalıyken iki farklı insan haline gelen Nihat Doğan portresi:
"... adada çok kısa zaman geçirdik. Kameralar kayıtta olmadığında gayet eğlenceli, kendisiyle dalga geçebilen hatta yer yer komik bir genç adam vardı karşımda.
Ama ne zaman kameralar çalışmaya başlasa Nihat Doğan ezberlediği bir metni okumaya başlıyor sanki. Hamaset üzerine kurulu bu dil, milliyetçilikten dini duygulara geniş bir yelpazede duygu dilenciliği içeriyor. Ama metnin en tatsız yerleri, kadın düşmanlığını kelimeleri seçme gereği hissetmeden dile getirdiği yerler oluyor.
Nedense kendini olduğu gibi göstermekten ödü patlıyor. Ataerkil düzenin hâkim olduğu bir ülkede düzene sempatik görünmek için yaptığı tüm manevralar bir süs havuzunda balıklardan kaçmak için duvarlara tırmandığında yerle yeksan olurken aslında belki de ilk kez gerçek Nihat Doğan'ı gördük.
Keşke kendini bu yapmacık ve zorlama dilden, oyundan kurtarıp artık komik olmaktan çok uzaklaşıp antipatik olma yolunda emin adımlarla ilerleyen çakma delikanlı havalarından vazgeçebilse"
Bu satırlar Habertürk yazarı RAhşan Gülşan'ın bugünkü köşesinden. Gülşan, ardından Survivor adasında beraber zaman geçirme şansı bulduğu Nihat Doğan için 'Nihat'a bunları kim ezberletti?' diye soruyor.
İşte kameralar karşısındaki ve kameralar kapalıyken iki farklı insan haline gelen Nihat Doğan portresi:
"... adada çok kısa zaman geçirdik. Kameralar kayıtta olmadığında gayet eğlenceli, kendisiyle dalga geçebilen hatta yer yer komik bir genç adam vardı karşımda.
Ama ne zaman kameralar çalışmaya başlasa Nihat Doğan ezberlediği bir metni okumaya başlıyor sanki. Hamaset üzerine kurulu bu dil, milliyetçilikten dini duygulara geniş bir yelpazede duygu dilenciliği içeriyor. Ama metnin en tatsız yerleri, kadın düşmanlığını kelimeleri seçme gereği hissetmeden dile getirdiği yerler oluyor.
Nedense kendini olduğu gibi göstermekten ödü patlıyor. Ataerkil düzenin hâkim olduğu bir ülkede düzene sempatik görünmek için yaptığı tüm manevralar bir süs havuzunda balıklardan kaçmak için duvarlara tırmandığında yerle yeksan olurken aslında belki de ilk kez gerçek Nihat Doğan'ı gördük.
Keşke kendini bu yapmacık ve zorlama dilden, oyundan kurtarıp artık komik olmaktan çok uzaklaşıp antipatik olma yolunda emin adımlarla ilerleyen çakma delikanlı havalarından vazgeçebilse"