Nihal Bengisu'dan Gezi Parkı bombaları...

TGRT Haber'de Hadi Özışık ve Gülden Kalecik'in sorularını yanıtlayan Habertürk yazarı nihal Bengisu Karaca Gezi Parkı eylemlerini yorumladı...

GAZETECİLER.COM
TGRT Haber ekranlarında konuşan Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca gündemin sıcak konusu Gezi Parkı protestolarını yorumladı. Basın Odası'na konuk olan Karaca, Hadi Özışık ve Gülden Kalecik'in sorularını yanıtladı.

MEYDANDAKİLER PARİS KOMÜNÜ ÖZENTİSİ İÇİNDE

Eylemlerin Gezi Parkı ayağını meşru ve barışçıl olarak değerlendiren Nihal Bengisu, Taksim meydanındaki tablonun ise kabül edilemez olduğunu savundu.  Meydandaki eylemcileri "Paris komünü özentisi içinde" olmakla suçlayan Nihal Bengisu, meydandaki siyasal yapıların şiddetle arasına mesafe koymayan örgütlerden oluştuğunu söyledi.

HİÇ BİR DEVLET MEYDANDAKİ OTONOM DURUMU KABÜL ETMEZ

"Hiç bir devlet orada kendi ototom hayatını kurmuş bir topluluğa sonsuza kadar izin vermez. Çünkü hukuk devletinde olmayacak bir olayı 14 gün boyunca tolare eden bir devletten söz ediyoruz. Demokratik taleplerini şiddet kullanmadan dile getiren hiç kimseye şiddetle müdahale yapılamaz. Ama bir Paris Komünü kurma özentisi içinde, şiddetle arasına mesafe koymadığı bilinen örgütlerin böyle bir şey yapmasına hiç bir devlet izin vermez."

ULUSLARARASI LOBİLER İDDİASINA DESTEK VERDİ

Uluslararası basında çıkan haberlerin ortada "büyük bir oyun" olduğunu gösterdiğini iddia eden Nihal Bengisu Karaca, Taksim Dayanışma Platformu'nun taleplerinin uluslararası lobilerin amaçlarıyla örtüştüğünü savundu. "3. köprü ve havaalanı projelerinin ne alakası vardı bu eylemlerle? 3. havaalanı olmasın talebi THY'nin rakibi olan küresel havacılık şirketlerinin talebidir. Bunun Taksim Dayanışma Platformu'yla ne ilgisi var?" diye soran Nihal Bengisu, Başbakan'ın iddialarının arkasında durdu.

TAKSİM DAYANIŞMA O GENÇLERİ TEMSİL ETMİYOR

"Bir iki kez gittim Gezi Parkı'na. Gezi Parkı'nda bir taciz olmadı kesinlikle. Oradaki insanların parka dair bir tasavurlar var. Başbakan'la görüşmek ve taleplerini iletmek istiyorlar. Ama meydandaki tablo değil. Taksim Dayanışma denen grubun o gençleri ne kadar temsil ettiği tartışılır. Ki bence temsil etmiyorlar."

BAŞÖRTÜLÜLER TACİZ EDİLİYOR İDDİASI

"Başörtülüysen ve araba kullanıyorsan direk AKP iktidarından nemalanmakla itham ediliyorsunuz. Arabasındaki başörtülü bir çok insan tacize uğradı. Arabaları yumruklandı, arabalarının üstüne çıkıldı, hakarete uğradı. Benim elimde böyle en 20 tane olay var."

ÇÖZÜM SÜRECİNİN MİMARI ERDOĞAN'A DİKTATÖR DENİLEMEZ

"Ben de Başbakan'ın o meydanda otonomi kurmuş o grupları karşısına almasını bir vatandaş olarak yanlış bulmuyorum. Biz çözüm sürecini konuşuyorduk ama şimdi 30 yıllık bir sorunu çözen Başbakan'ı diktatör olmakla suçluyorlar. Devlet PKK ile şiddetin miadı dolduğu için masaya oturdu. Devlet, PKK helalleşme çağrısı yapıp şiddet imasını doldurdu dediği için müzakere etmeyi kabül etti. Öcalan bile demokratik özerkliği masaya getirmedi ama Taksim meydanındaki o gruplar özerklik kurmuşlar. Hem demokratik de değil. Sokak şiddetiyle hükümet yıkmayı amaçlayan gruplara gösterilecek tavırla Gezi Parkı'na gösterilecek tavır aynı olamaz. Başbakan da bu nedenle parktakilerle yarın konuşacak. Yine de şöyle bir şerh düşmek isterim. Başbakan'ın bu kadar devletçi bir dil değil de sivil bir dil kullanmasını isterdim."

"KES SESİNİ TAYYİP" PANKARTI SAYGI İSTEMEKLE BAĞDAŞMIYOR

"Eylemcilerin saygı bekliyoruz talebi var. Peki ama AKM'nin tepesinden "kes sesini Tayyip" diye pankart asılması ve o pankartın günlerce orada durması saygıyla bağdaşmıyor. Meydana giren çıkan arabaları denetlemek, ambülansları kontrol etmek gibi otonom bir alan oluşturmak kendine saygısı olan hiç bir hukuk devletinin kabül etmeyeceği bir durumdur. Bunun bir bedeli var..."