Nihal Bengisu Karaca
Habertürk
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moskova Merkez Camii'nin
açılışına katıldığı ve çalışma ziyaretlerinde bulunduğu Rusya'dan
dönüşünde uçakta gazetecilere önemli açıklamalar yaptı.
O açıklamalar içerisinde en çok dikkat çeken ise, Erdoğan'ın "550
yerli ve milli vekil" cümlesine yaptığı yorum oldu.
O açıklamaları en dikkat çekici şekilde köşesine taşıyan ise
Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca oldu. İşte bizim de günün
köşe yazarı seçtiğimiz Karaca'nın yazısında Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın yerli ve milli sözlerine yaptığı yorumlar:
-“550 yerli ve milli vekil” ifadenizden rahatsız olanlar da oldu...
Bu tam bir akıl tutulmasıdır. Benim o tanımımda asla bir ayrımcılık söz konusu değil. Benim yerli ve milliden kastım, bu memleketin dertleriyle dertlenen insanlardır. Dolayısıyla bu tanımda, Türk, Kürt biçiminde herhangi bir ayrımcılık yok. Ülkemizin vatandaşları, Türk, Kürt, Zaza, Ermeni, Laz ve benzeri orijinli olabilir. Etnik köken, yerli ve milli olmaya mani değildir. Bu bir zihniyet, aidiyet meselesidir. Nitekim benim Başbakanlığım dönemimde Doğu’ya ve Güneydoğu’ya ne denli yatırım yapıldığını o bölgedeki vatandaşlarım gayet iyi biliyor. Şimdi oralardaki bazı belediyelerse, şehirlerine hizmet yerine; güvenlik güçlerini engellemek için iş makineleriyle asfaltı yarmak, hendek kazmakla meşgul! Şunu söyleyeyim: “Yerli ve milli” tanımından rahatsız olanlar, bunu çarpıtarak bundan ayrımcılık çıkarmaya kalkışanlar, milli kimdir, gayri milli kimdir, farkında bile değiller. Başlıkları bile üst aklın tavsiyesiyle attıklarını düşünüyorum.
-Kısacası siz, “milli ve yerli” ifadesinin etnisiteyle bir ilgisi olmadığını mı söylüyorsunuz?
Elbette ilgisi yok. Dikkat ederseniz ben uzun zamandır dört başlığı hep işledim: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Tek millet, toplumdaki tüm etnik unsurları kapsıyor. Kürt, Türk, Çerkez, Abaza, Arap, kısacası bütün etnik unsurlar dahildir millet kavramına. “Tek bayrak” diyoruz. Çünkü bizim tek bir milli bayrağımız var. “Tek vatan” diyoruz. Bununla 780 bin kilometrelik vatan toprağını kastediyoruz. Bu vatan toprakları üzerinde operasyon yapılmasına müsaade etmeyiz. “Tek devlet” diyoruz. Çünkü paralel devlet yapılanmalarına izin veremeyiz. Paralel devlet sadece malum yapı ile alakalı değil. Sözüm ona “Özyönetim” diyerek paralel yapılar oluşturma teşebbüslerine de müsaade etmeyiz.
"BEN BİRİLERİNİN KURDUĞU TUZAKLARA DÜŞMEM"
-1 Kasım seçimleri için meydanlara inecek misiniz?
Geçen 7 Haziran seçimlerinde, devletin birikmiş birçok resmi açılışları vardı. Bu talepleri yerine getirmiştik. Şimdi o türden bir durum söz konusu değil. Ama özel sektörün yaptığı bazı ciddi yatırımlar söz konusu. Onlarla ilgili birkaç açılış olabilir. Ekimde Strasbourg’da bir toplantıda vatandaşlarımızla bir araya geleceğim, Brüksel’de bir ödül törenine katılacağım, Japonya ziyaretim olacak. Almanya’da da vatandaşlarımızla buluşma olabilir. Önümüzdeki süreçte, Washington’a gidip orada malum külliyemizin açılışını da yapacağız inşallah.
-Başbakan ile sizin aranızı açmaya çalışanlar olduğundan bahsediliyor. Bunun bir tuzak olduğunu söyleyenler de var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
(Tebessüm ederek) Bu konuda bir şey düşünmek istemiyorum. Şunu biliyorum. Türkiye, 2023 hedeflerini inşallah yakalayacaktır. Tuzağa düşenler olabilir tabii. Ama ben, birilerinin kurduğu o tür tuzaklara düşmem.