Nihal Bengisu Karaca

HaberTürk Gazetesi

Nihal Bengisu Karaca Pazar günü HaberTürk gazetesinde başlığı altında yayımlanan makalesinde uzun zamandır köşesinde okuyamadığım kadar vicdanlı bir makale yazmıştı.

Yazısına samimi bir itirafla başlayan Nihal şöyle diyordu:

“Hayatın görünen bir tutarlığı, mantığı olmadığını anlayalı yirmi yıl filan oluyor”.

Çok önemli ve onun yaşında bir insanın olgunlaşması için gerçekten çok erken öğrenilmiş bir gerçek.

Nihal son günlerin “en çok izlenen” (Ki halen izlemedim, izlemeyeceğim) videosundan söz ediyor…

Mehmet Pişkin’in “Sonsuz yolculuğa, geri dönecekmiş gibi gidişini gösteren” görüntüler…

Nihal o “sonsuzluğa gidiş” için Erkan Yolaç’ın sahnede ve ekranlarda yıllarca yaptığını yapıyor…

Yolaç derdi ya hani; “o iki kelimeyi hiç kullanmayacaksınız”…

Nihal ise o bir kelimeyi kullanmadan şöyle diyor:

“Yaşam denilen ‘alışkanlığın’ biletini tek lahzada ve olabilecek en zarif biçimde kesmiş olan adamın son sözleri”...

Ve kalın bir paragrafta; “hayat ve ölüm” arasındaki oksimoron ilişkiyi hatırlatıyor…

Ve en çok sevdiğim, sıkça kullandığım bir kısa “Hüküm Cümlesi” kuruyor:

“Umut en umutsuz alışkanlıktır“…

Aynen öyle…

Neden?..,

Çünkü “Umut” demek, “beklenti” demektir…

“Beklenti” ise gerçekleşmediği zaman “yıkılmak” demektir…

O halde en doğrusu (Bence) hayatı olağan akışına bırakmak, plânlamak ama fazla zorlamamaktır…

Ve…

Nihal güzel makalesini, iyi bir Müslüman’ın “Müslüman gibi düşünmeyen, yaşamayan” için de iyi şeyler düşünmesi gerektiğinin altını çizerek süslüyor…

Ve…

Mehmet Pişkin’in gömülmeyi, cesedinin kadavra yapılıp bilimsel araştırmalar için kullanılmasını istemesinin yerine getirilmeyişini eleştiriyor…

Ve bakın ne diyor:

“Çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede cenaze törenlerinde Müslümanlığın adap ve töresi uygulanır, anlıyorum. Ama inançlı olmayan birini zorla Müslüman adabıyla defnetmenin lüzumunu anlamıyorum.
Kaldı ki ‘vasiyet’in de bir anlamı, kutsala bakan bir yönü var.
Bir ‘son istek’, geride kalanlarca nasıl görmezden gelinir, anlamıyorum.
Kabalığımızdan tiksiniyorum.”

Tebrikler Nihal…

Onların (Keşke üçüncü şahis eki kullanıp kendini de onların arasına koymasaydın ama seni tenzih ediyorum) kabalıklarından ben de tiksiniyorum…

Seni de seçiyorum…